Yazarlarımızdan; Ahu Van'ın Tursallısında öğretmenlik yapıyordu.O bir askerdi zaten bizim için, onun da kocası Ali askere gitti şuanda Samsun'da.
Yazarlarımızdan; "istiridyeden inciye" yani Sedef'in oğlu Kemal askere gitti, şuanda Ankara/Polatlı'da.
Yazarlarımızdan; Ela'nın kocası Efe askere gitti, şuanda Denizli'den Söke'ye transfer oldu.
Ben Tontini yani Dilek de oğlunu askere teslim etti biliyorsunuz!Kader birliği yapmış 4 yazarın bundan böyle Ayrılık,Hasret ve vuslat konusunda yazacakları yazılardan umarım sıkılmazsınız inşaallah! Sevgilerimle.
AHU'dan ALİ'sine;
Vedalar vardır; sadece gözler konuşur. İçinde hüzün, kahroluş ve çaresizlik… O kadar dolulardır ki başka bir şey sığmaz içlerine. Kelimeler açıklayıcı değildir artık. Bir sessizliktir ki kahrettirir insanı. Saatler dakika olur, dakikalar saniye; saniyeler… Bitmesin istersin, o an “Gitme!”demek istersin. Çaresizce susarsın. Bir yumruktur boğazında hapseden kelimelerini. Sıkı sıkı sarılırsın ruhuna girercesine. Titrer bedenin donarsın, yanarsın vedasının acısıyla.
Ellerinin ellerine son kez değmesi acıtır içini. Bir iç çekersin, artık sırtını dönmüştür gidecek olan. Son kez arkasına bakar O da. Gözlerin kaybolana kadar takipçisi, yüreğin gittiği yere kadar onunla. Gittiği an, içinde kalmış ne varsa dışarı atarsın. Ağlarsın. Ellerin ceplerinde yalnız kalır. Yanında yürüyormuşçasına bakarsın ki yerinde koca bir boşluk bırakmış giden. İçin bomboş kalır. Issızlık çöker avuçlarına. Etraf karanlıklaşır sabahın köründe. Yarım kalan sözler aklından geçer, tekrar eder durursun.“Keşke”lerin bırakmaz peşini. Şehir suskun, yollar küsmüş gibi uzun… Geçmek bilmez zaman; saniyeler dakika, dakikalar saat, saatler… Allak bullak olmuş bir kalptir geride kalan. Yarım kalmış anılar gizlidir içinde. Yaşanmayı bekleyen hayaller kurmaya başlarsın, çaresizce…
Şuan o çaresiz hayallerin içinde bir yüreğim var ki; acısı tarifsiz. Deliliğe vurmuş, aylak zamanların eşiğinde debelenmiş durumdayım. Yarım kalmış bedenim, ruhum. Eşimi, hayat arkadaşımı ayrı ayrı şehirlerdeyken bile askere yolculamak gerçekten çok zormuş. O yokken güneşin her doğuşu vuslata yaklaşmanın heyecanıyken, batışı da yalnızlığımın yanı başımdaki nöbetçiliği olacak. Bilmiyorum ki nasıl alışacağım yokluğuna. Beni kim koruyacak, kim teselli edecek yersiz üzülmelerimde? Kime şımaracağım, yoktan yere kime küseceğim? Tutturamadığım yemeklerimi kime zorla yedireceğim?
Sanırım kalbimdeki derin bıçak sızısı o güzellll kavuşma anına kadar, saplandığı ilk anki gibi taze kalacak... Bize ait bütün güzel anları içimdeki sandığa koyacağım ki toz tutmasınlar yalnızlığımla, yalnızlığımda. Söz veriyorum, geldiğinde her şeyi yerli yerine yerleştireceğim; kahkahalarımızı yine başucumuza, mutfak masamıza derin sohbetlerimizi… Takvimde üzerini karaladığım her gün için bir tebessüm, yuvamıza dair bir hayal daha ekleyeceğim sayfaya. Güçlü duracağım en zayıf zamanlarımda; bir söğüt kadar kırılganken bile, dediği gibi yaşlı bir çınar gibi sağlam, Nisan’da badem ağacı gibi hayat dolu...
Sevgilerimle ***AHU***
15 Aralık 2009 Salı
KALBİMDEKİ DERİN BIÇAK SIZISI
Gönderen sufi zaman: 14:47
Etiketler: AHU'dan mektuplar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
12 yorum:
Bizde kuzenimi yolcu ettik , askere dün akşam. Hepsi güle güle gitsin gelsinler onlar gelene kadar zaman kuş gibi uçsun, su gibi aksın.
siz asker bekliyorsunuz ben de bebek, benim bebiş de mi askerde ki?:)
Rabbimden, askerlerimizi, yuvalarına, ailelerine ve sevdiklerine salimen kavuşturmasını diliyorum. Sayılı gün evet çabuk geçer derler ama bilirim ben o kalan yüreklerdeki özlemi, üzüntüyü, hasreti.
Kazasız belasız terhisler diliyorum.
Rabbim yar ve yardımcısı olsun asker evlatlarımızın, her türlü kaza ve belâdan korusun.
Saygılarımla
sevgili Ahu Tüm askerlerimiz içinde en zor askerlik aslında senın Vandaki askerliğin.Ama sen anasın hepimizin anası. Ayrılık ise bize yabancı sevgimizi ve sevgilimizi kalbimizde taşırız.Demişlerki nesi var nesi başında fesi var.Yanyana otururlar ama aralarında yüz yılık mesafesi var. Nesi var nesi var başında fesi var.Biri Magripte biri Maşrikte aralarında su sızmaz mesafesi var.Sevgilerimle
sevgili sufi,
tutsak kayboldu. bir kaç kez seslenmeme rağmen herhangi bir bilgi alamadım. Bilgi verirseniz sevinirim. Burada yazmak istemezseniz halukakbasli@gmail.com adresine de ileti gönderebilirsiniz. sevgiler.
Asker yolu beklemek zordur bilirim.Eşim Mardin'de askerken evlenmiştik. 18 Aylık askerliğin 12 ayını nişanlı, son altı ayını evli olarak geçirmiştik. Geçiyor, sayılı gün geçiyor. Özlem mi? O hiç bitmiyor ki... Hayırlı teskereler olsun. Onlarla gurur duyuyoruz. Hepinize yürek dolusu sevgiler...
Gönüllü Yürek,
Allah kavuştursun, hayırlı tezkerelere tüm giden mehmetciklerle birlikte...
Sufi Saja asker ocağı gibi oldu artık bizim için. Her gelişimde aklımda.
Sevgili Ahu ne kadar içten ve güzel yazmış duygularını.Hayranlıkla okudum. Sevgi ve hüzün birleşince kalemini tutamamış, dökülmüş özlem dolu kelimeler tek tek ahenkle..
Sadece bu yazdıkları bile eşi için asker ocağında büyük bir moral ve destek.
Sayılı gün tez biter derler ya..Çabucak bitsin şafakları ve tez zamanda ''aynı'' şehirlerde bir araya gelip mutluluğa kaldığınız yerden devam edin..
Dularımız sizinle..
Sevgilerimle...
Sevgili
Lale;
Guguk kuşu
Haykırış
Nanopolitika
Abi;
Aysema;
Nur;
Zeugma:
Yazarlarımızdan Ahu'nun görev yaptığı ilçede günde bir saat internet olduğundan sizlerin değerli yorumlarınıza cevap yazamıyor.Ancak onun hepimizden çok desteğe ihtiyacı olduğunu düşündüğüm için hepinize onun adına teşekkür ve kucak dolusu sevgilerimizi gönderiyorum.Dilek.
Benimde abim askerde gerçi Sadece bir kere yokluğu koydu ama fena koydu kaldıki bir eşin, evladın yokluğu cok bir başka olur.
Allah sabır versin, sağ sağlim evlerine dönmeyi nasip eylesin.
Sevgili SeRİOuus;
Abine de hayırlı tezkereler dileriz.Herbiri sağ salim dönsünler evlerine inşaallah.Sevgilerimle.
Yorum Gönder