-1-
Yaradılış zorlanmaya gelmez.
Zorladın mı yaptığın güzel olmaz.
İriyarı,kaba saba bir adamsan,
Çıtkırıldım görünmenin manası var mı?
Herkese incelik vermemiş Yaradan.
Kimi insan doğuştan güzel, alımlı;
Onlar gibi olmaya kalkmamalı.
Yoksa, ne yapsan tökezlersin;......
Masaldaki eşeğe benzersin.
Hani o, beni sevsinler diye
Efendisini okşamaya kalkan eşeğe,
-Ne demek? demiş eşek kendi kendine;
Şu minnacık köpeğin değeri ne?
Neden o bayların bayanların
Kucaklarında oturuyor da
Ben zavallı,hep yük altındayım
Boyna da sopa yiyorum sırtıma
Nedir sanki bu köpeğin marifeti
Susta durup ayağını uzattı mı
Kucaklayıp öpüyorlar suratını.
Buysa bütün istedikleri,kolay;
Ben de yapar,okşatırım kendimi.
Eşek pek sevinmiş bu aklı bulduğuna
Ve efendisinin keyifli bir zamanında
Zor bela kaldırıp ayağını
En candan eşek cilvesiyle
Sokmuş adamın çenesine.
"Ya! Nasıl!" der gibi de anırmış
O mübarek,o şahane sesiyle.
-Çüüüş! demiş sahibi şaşırarak;
Ne çene bıraktı bende, ne kulak.
Gelsin sopa,demiş;Sopa gelmiş
Eşeğin ayağı değmiş suya.
Böyle de bitmiş komedya.
-2-
Eşeğin biri aslan postu giymiş,
Millet evinden çıkamaz olmuş.
Eşek hep o eşek,
Ama gören korkudan ölecek.
Bir gün aksilik etmiş kulakları,
Uçları çıkıvermiş posttan dışarı.
Açıkgözün biri görmüş,
Eşeğin şakası sona ermiş;
Vurmuş sopayı beline,
Sürmüş aslanı değirmene.
Şaşırakalmış görenler,
Aslanı eşek etti sanmışlar.
"Ülkemizde çok böyle aslan
Nice babayiğitlerimize
bu masal biçilmiş kaftan
Posta kanarsak YUF bize!"..
27 Mart 2008 Perşembe
EŞEK ve KÜÇÜK KÖPEK/La FONTAİNE'den hikaye
Gönderen sufi zaman: 23:48
Etiketler: HİKAYELER, SAJA BAKIŞI
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder