Geçen hafta sonu Sufi-Saja grubu olarak Bursa’daydık. Asıl amacımız sevdiklerimizi ziyaretti ama bu güzel kente gözlerimizi kapamak ta ne mümkün.
Bursa: M.Ö.4000 lerden beri çeşitli yerleşimlere sahne olmuş, adını Bitinya kralı 1.Prusias’tan alan, Selçukluların, daha sonra da Bizans’ın yönetimine giren 1326 yılında Orhan beyin Osmanlıya başkent yapmasına değin yönetilen 11 Eylül 1922 de de Yunanlıların işgalinden Atatürk ve silah arkadaşları tarafından kurtarılan büyük, tarihi, zengin yeşil ve mor şehir.
Kale ve surları, Türbe, medrese, han ve köprüleri, kaplıcaları, doğal mekânları ve Uludağ’ı, tabiat zenginlikleri, koynunda yetiştirdiği ermiş ve evliyaları, ünlüleriyle ne kadar öğünse azdır…
Biz Bursa’ya gittik mi gidip de döndük mü? Yaşam da böyle olsa gerek o gün gelince dönüp bakacağız geçmişe ve “Yaşadık mı?” diyeceğiz belki de.
"Bursanın Ufak Tefek Taşları
Keman Olmuş O Yarimin Kaşları
Bir Omuzdan Bir Omuza Saçları
Al Beni Esmer Güzeli
Yarimle Kol Kola Gezmeli
Hamamın Üçtür Kurnası
İçinde Üç Kiz Yunası
Üç Kızdan Biri Benim Olası
Meşeli Dağları Meşeli
Hamamı Mermer Döşeli
Kül Oldum Ben Bu Aşka Düşeli."
Bursa'da buluşmamızı sağlayan M.Ahmet'e,Seher, Seçkin ve Ali'ye İstanbul'dan gelen sevgililerimize teşekkür ederiz.
16 Nisan 2008 Çarşamba
BURSA'nın UFAK TEFEK TAŞLARI
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 yorum:
o şehirde ne var bilmiyorum ama bir şeytan tüyü olmalı, istanbul dışında en sevdiğim şehir bursa olmuştur :p
bence bursa güzel
Yorum Gönder