Bahçelerde rüzgar aklımda aşk var.Gece yarısında eski yağmurlar şarkı söylüyorlar sessiz usulca, Özlediğim şimdi çok uzaklarda…
Gitarımı büyük bir hevesle elime aldığımda ilk öğrendiğim parçaydı bu. Gitar çalmak, şarkı söylemek öyle bir aşkı ki içimde, gerçek aşkı tadana kadar en büyük aşkın müzik aşkı olduğunu sanırdım. Elimde müzik setine takılan bir mikrofon ne zaman kendimle kalsam radyoda çalan şarkılara eşlik ederdim. En çok banyoda şarkı söylemeyi severdim. Sesim daha bir hoş gelirdi kulağıma. Sesimi o zamanın kasetlerine çeker sonradan dinlerdim. Kulağıma gelen sesimle ne kadar farklı olduğunu çok küçükken öğrendim.
Ben büyüdükçe içimdeki müzik sevgisi de büyüdü. Gitar çalmayı denedim. Güzel çalan arkadaşlarıma deli gibi özendim. Onlar çaldı ben söyledim. Sonradan ne kadar uğraşsamda ne kadar istesemde bir türlü çalamadığım o gitar hala en büyük uktemdir içimde kalan.
Ama şarkıları söyledim. ...
Çok güzel söyledim hem de. Benim gibi deli arkadaşlarımla gezdik, dolaştık mekan mekan çok eğlenerek severek, hayallerle söyledik.
Özellikle bazı şarkılar nasılda ruhumu okşadı . Söylerken gözlerimi kapattım kendimi Rumelihisarında konser verir gibi hissettim. :)
Her dönem yeni çıkan parçalarda kendimi buldum. Yaşadıklarımla bu kadar mı alakalı olurdu şarkılar. Sezen Aksu’yla ne kadar da benziyorduk birbirimize:) Benim hissettiklerimi kaleme alıyordu işte, benden tek farkı buyduHer albümden en az 3-4 şarkı birebir beni anlatırdı.
Benim kesin şarkılarla aramda bir bağ var diye düşündüm. Hala da öyle düşünüyorum. Beni birebir anlatan şarkılar sayesinde dünyada yalnız olmadığımı anlayıp avundum hep. Demekki aynı şeyleri yaşayanlar var dedim,dünyanın sonu değilmiş dedim. Bütün şarkıları sevdim. Sevgilime hep şarkı sözleri yazdım. Aşkımı müzikle anlattım.
Hala müzik sayesinde bir çok hatıramı, anımı, aşkımı, mekanları çok daha diri tutuyorum hafızamda. Ne zaman eskilere gitsem ilk aklıma gelen o dönem odalara kapanıp dinlediğim şarkılar oluyor." Müzik ruhun gıdasıdır" sözüne aynen katılıyorum. Ruhumu beslemeye devam ediyorum.
Şimdi güzel oğluma ninniler söylemekle yetiniyorum. Umarım onunda dünyasında müzik çok önemli olur. Annesine babasına şarkılar söyler. Sevgilise şarkı sözleri yazar, ona serenadlar yapar elinde gitarıyla. Gözlerini kapattığında kendini bir rock yıldızı gibi görür umarım:) annesi gibi:)))
müzikli günler…....
22 Temmuz 2008 Salı
ELA'nın GİTARI
Gönderen sufi zaman: 18:36
Etiketler: ELA'dan mektup
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
4 yorum:
Ive read this topic for some blogs. But I think this is more informative.
müzik olmayınca hep birşeyler eksik kalıyor değil mi...
kendimi kötü hissettiğimde dinliyorum özellikle,iyi geliyor aslında .
ama tek farkla senin gibi odalara kapanamıyorum,tam anlamıyla kafamı dinleyerek değil yani,kaçamak yaparak dinleyebiliyorum ancak..
Şu anda benim de odalara kapanmam zor ama müzik her zaman her yerde iyi hissettiriyor bana. Kafanın içinde neyi hayal edersen oralara gidebilirsin müzikle. Boş odalarda yanlız başınasın mesela:)
*ela*
Yorum Gönder