Doğrulup kalkmak gerek
Gerçeğe bakmak gerek
O bütünün parçasıyım ben
Gerçek; ben oyum, o da ben.
Ben ondan o benden ayrı değil ki demem gerek. Ne istiyorsak canı gönülden istediğimiz kaçar hep bizden. Neden kaçarsak da takipteyizdir bilmeden. Düşünüyorum öyleyse varım demek boş. Sanıyorum ben düşünüyorum, düşünüyor ben düşünmeden evvel o düşünen. Yayılıp o bütünde kaybolmak gerek, hiç olup hepliğe kavuşmak gerek.
Yol uzun ve engebeli rüzgârlı selli ve yağmurlu. Et giydirilmiş kemiklerimiz, huy giydirilmiş hallerimiz var. Giydirile giydirile yamalı bohça olmuşuz o saf arı özümüzü unutmuşuz. Kirlenmişiz velhasıl! Yargılarla, tercihlerle, kaprislerle, tutkularla, para, mal mülk, giyim kuşam, övünmeyle, övülmeyle kardeş olmuşuz. Unutmuşuz bizdeki bizi, cıngıllaşıp durmuşuz. Bu yalan dünyaya “ cıngıllı fahişeye” kanmışız işte bir kez. Bir yerden başlamak lazım. Senden sana bu yolculuk. Devenin iğne deliğinden geçmesi ne mümkün! Yüklerimizden, vesvese, keşke, amalarımızdan şüphelerimizden tek tek kurtulmamız gerek. Hörgüçlerimizi hele bir güzelce törpüleyelim, sonrası Allah kerim.Sevgilerimle Dilek.
3 Ağustos 2008 Pazar
ETE KEMİĞE BÜRÜNDÜM İNSAN DİYE GÖRÜNDÜM
Gönderen sufi zaman: 20:35
Etiketler: DİLEK'ten mektuplar...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder