Çocuk babasına sorar:
"Babacım senin için benim değerim ne kadar?"
"Seni dünyalara değişmem ."der baba.
"Peki, sence Dünya'nın değeri ne babacığım?"
"Üç kuruş etmez"der babası.
Üç kuruş etmeyen şey bu dünya değil bize göre.
Bu dünyayı yaşanmaz hale sokanlar!
Tüm blogcu mağdur dostlarımıza SEVGİLER.
26 Ekim 2008 Pazar
ÜÇ KURUŞ ETMEYENLER
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
13 yorum:
Bu kafa değil mi bizi yıllardır..bacağımızda bir gülle gibi dibe sürükleyen...
:((
Sizi tekrar okuyabilmek ve yorum yazabilmek çok güzel.
Ama ben bloğumu geri istiyorum, böylesi kuralsızlığa giriyor ve beni rahatsız ediyor.
Bizleri kendilerine benzetmeye çalışıyorlar.
Bizler hakkımızı istiyoruz.
Kendi evimize camdan balkondan girmeye zorluyorlar.
Yine de sizlerle olmak çok güzel
Sevgiler...
Yazılarınızı okumayı seviyorum ve her daim görmek her daim okumak istiyorum.
Sevgiler.
Can dostum,
Amcalar tarafından elinden oyuncağı alınmış, bir de tartaklanmış "sus ,konuşma melun yoksa dilini de keseriz hıı!" denmiş bir küçük kız gibi hissediyorum kendimi.Ben de onlara küsüp ömür boyu onlarla konuşmayacağım sen de öyle yap tamam mı arkadaşım? Öpüyorum seni. Bu dünyaya Yeni gelecek bebeğimize de, daha önce gelmiş olanlara da uzun, sağlıklı, sevgi dolu, haklarını rahatça koruyabilecekleri güneşli günler diliyorum.
Sevgili Hüseyin, Tasavvufta haksızlığa uğradığında susmak ve karşı eyleme geçmemek yargısız infaz yaptığını sanana en büyük cezayı vermek demektir.Senin kısasa kısas yapmadığın ve mazlum olduğun yerde yüksek şura en büyük cezaları haksızlığı yapanlara keser.Bu da züğürt tesellisi mi ne? İki telli saz gibi konuştum Sevgiler.
Sevgili Ebru ve Rima,yazmak ve yazdıklarını siz sevgili dostlarla paylaşmak yaşam içindeki deneyimlerimizi internet aracılığıyla bile olsa kendi deneyimlerimize eklemek, gerçekten insan hayatını doygunluğa ulaştıran gizli güçlerdi.Ama susturulduk bir nevi .Bir dahaki özgürce konuşabilme günlerine kadar ne kelimeler birikecek gönlümüzde ve fikrimizde göreceğiz.Sevgilerimle.
moralim acayip bozuk ve tüm blogcu arkadaşlarımında benimki gibi bozuk olduğuna eminim... Bu mutsuzluğumuzda çevremize olumsuz duygular hissettiriyor... Bu kadar olumsuzluğa sebep olanlar bunun vebalini nasıl ödemeyi düşünüyorlar...?
Elinden şekeri alınmış küçük kızlar gibi bıraksalarda ağlasam... ağlasam.. ağlasam... ya ben bloğumu istiyorummmmmmm...
Avunduğum tek şey, hala sizleri okuyup, yorum yazabilmem....
Sevgili dostlar herzamanki gibi kendi kendimize dertlenip kendi kendimizle derdimizi paylaşıp yanlisligin düzeltilmesi için hiçbir şey yapmayı tercih ediyoruz. Burada binlerce blogger 1 kişinin işledigi suçun cezasını çekmek zorunda değil
herhangi bir linki yasaklamayı, engellemeyi becerebilen internet sağlayıcıları (sadece mahkemece suçlu bulunan linki engelleyerek ) bu işi düzeltecek mercii dir Mahkeme teknik konuları bilmez kararı verir uygulanmasını ister ama bu konuda bu işin uygulamasını yapan kuruma hepimiz tepkilerimizi iletirsek bu konuda onlarda bir çözüm bulmak yoluna gideceklerdir. Hatta tüm arkadaşlardan dilegim konuyu mahkemeye intikal ettiren (sanırım Digiturk firması ) firmaya da mail göndererek magduriyetimizi bildirip bu işin düzeltilmesi için gerekenin yapılmasını rica edebiliriz.
ttnet ve Digitürk e gönderecegmiz maiiler ne kadar çok olursa sorunumuzda o kadar çabuk çözülecektir sanıyorum çünkü biz ttnet ten ücret karsiligi bir hizmet satın alan tüketicileriz hakkımızı da korumak durumundayız.
ben genelde yasakları çiğnemem. ama blog yazmak ve sevdiğim blogları takip etmek konusunda bu yasak beni 1 dakika bile engelleyemedi.
maalesef çağın gerisinde kalmışlar. tasavvufa göre hoşgörü göstermek gerek, evet. belki bir hedef, düşman belirlememek te gerek.
ama daha iyi ve güzel bir dünya için emek harcamak.şimdi dava açıldı, yakın bir zamanda inşallah sonuçlanır diyorum. tüm blogları kapatmak yanlıştı, çağa direnmekti. hepimiz sonluyuz bu dünyada, ama bazılarımız çoktan pimi çekmişiz, aciziz teknoloji anlamaktan, gençleri dinlemekten.
amma uzun yazdıyım. hala çok dertliyim, çoook.
ben genelde yasakları çiğnemem. ama blog yazmak ve sevdiğim blogları takip etmek konusunda bu yasak beni 1 dakika bile engelleyemedi.
maalesef çağın gerisinde kalmışlar. tasavvufa göre hoşgörü göstermek gerek, evet. belki bir hedef, düşman belirlememek te gerek.
ama daha iyi ve güzel bir dünya için emek harcamak.şimdi dava açıldı, yakın bir zamanda inşallah sonuçlanır diyorum. tüm blogları kapatmak yanlıştı, çağa direnmekti. hepimiz sonluyuz bu dünyada, ama bazılarımız çoktan pimi çekmişiz, aciziz teknoloji anlamaktan, gençleri dinlemekten.
amma uzun yazdıyım. hala çok dertliyim, çoook.
Siz hangi yolla bloglara girebiliyorsunuz bilmiyorum ama bu rtunnel falan kullanmak benim bilgisayarımı çok yavaşlattı. Annemin de dediği gibi kendi evime bacadan girmeye çalışır bir durumda olmak çok canımı sıkıyor. Ama sizlerin hâlâ adreslerinde olduğunu görmek çok ferahlatıcı.
Ben yine de wordpress'ten bir adres aldım. Gerçi blogspot adresimle eş zamanlı yürüteceğim bir süre ama bir zamanlar wordpress'in de kapatılıp 1,5 sene açılmadığı düşünülecek olursa yedek adres meselesi akıllıca gibi geldi bana. www.gevezekalem.wordpress.com
Bu arada blog ödüllerinden bana da gönderdiğinizi henüz gördüm, hem mahçup oldum hem sevindim. Yeni gördüğüm ve başka bir blogger arkadaşım tarafından bana gönderildiğinde ne olduğunu tam olarak anlayamadığım için ödülü başkalarına iletemediğimden mahçup oldum. Beni hatırladığınız için de sevindim. Tekrar teşekkür ederim.
Sevgiler...
This is going to be really big.
not my stuff
Yorum Gönder