40 yıl düşünsem bir gün bizim de kapatılacağımız aklımın ucuna gelmezdi. Sevdiğim bir kaç müziği indirebilmek için siteler arası sörf yaparken, bir kaçının kapatıldığına şahit olmuştum da, anıların, sevinçlerin, kederin, belki küçücük bir mutluluğun paylaşıldığı, kendimize yeni dostlar edinip, onların da hayatlarına dokunabildiğimiz, fikir edindiğimiz, tecrübelerimizi tazelediğimiz, bence çok masum olan paylaşım alanımızın yasaklanacağını hiç düşünmemiştim. Düşünmemiştik...
Kapatıldığımızı öğrenince birden bir korku aldı beni. Eyvah dedim. Bir yerlerde birilerine dokundurduklarımızdan olmasın sakın! Yoksa muhalefetçiler yazımı okuyup çok mu alındılar, karşı çıktılar da, bana dava mı açtılar.:) İnanın aklıma geldi bunlar. Gülmek serbest o gece rüyamda mahpus damına bile düştüm.)) Bütün blogların benim yüzümden kapatılmış olacağını düşünerek uyursan öyle olur işte.:)
Sonra öğrendim ki şifreli kanaldaki maçları bir şekilde yayınlayan AKILLILAR! Yüzünden olmuş bütün olanlar. Onun için oyuncağı alınmış çocuklara dönmüşüz hepimiz. Kimimizin en yakın arkadaşı, eşi, dostu, kimimizin huzurlu yuvasını almışlar kim bilir. Yaşın yanında kuruyu da yaktılar her zamanki gibi. Aradaki çürükleri ayıklamak yerine, bütün meyveleri heba ettiler...
Ama olsun ben bu sorunun çok yakında hallolacağını düşünüyorum. Hiç bir şey bu kadar kolay olmamalı. Olmayacakta. Göreceksiniz yakında oradan gir, buradan çık derdi olmadan yine girebileceğiz evlerimize. Serbestçe gezinip, misafir kabul edebileceğiz. Konuklarımızı ağırlayıp, gece yarısı hoş sohbetlere iştirak edebileceğiz. Umuyorum ve diliyorum...
Evleri ev yapan, huzur katan içindeki kişilermiş ya bizde o güne kadar evlerimizi terk etmeden bekleyeceğiz. Yasaksız, engelsiz bir araya gelebilmek ümidiyle. Hepinize sevgiler...
28 Ekim 2008 Salı
OLUR MU ÇOCUKLAR! BİZ HEP EVDEYİZ.
Gönderen sufi zaman: 11:05
Etiketler: ELA'dan mektup
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
10 yorum:
Dileğiniz çok çabuk kabul oldu, nihayet yasaksık okuyoruz yine birbirimizi:)
Umarım kısa süreli bir giriş izni olmaz bu,yapılan birkaç kişinin olumsuzluğunu herkese mâl etmekten başka bişey değil ki bu şekilde bugünki duruma geldik ya,neyse...
Sevgiler...
Böyle durumlarda "keşke başka bir şey isteseymişim" derler ya benim istediğim tamda buydu işte. Evimize tekrar hoşgeldiniz ve akşam evdeyseniz size çaya geleceğiz:))
Maalesef "Delil toplamak için" verilen bir ara imiş bu.
Bilgilerinize..
ilk önce duyarlılığına çok teşekkür ederim arkadaşım.ikincisi yazdığın bu yazı günlerdir düşünüpte dillendiremediğim,yazıya dökemediğimdi.eminim benim durumumda olan çok arkadaşımız vardır.Bunun için de ayrıca teşekkür ediyorum sana.Maalesef insan bazı değerlere ne kadar alıştığını elinden alındığı zaman,yokluğunda anlıyor.sevgilerimle..
dilekleriniz kabul oldu, şükür yeniden kavuştuk bloglarımıza ve birbirimize , sevgilerimle ...
Nice comment indeed
nice stuff.
Bekçi Murtaza görevine devam ediyor. Ne demesini pek sever bilirsiniz..... "YAssaah Hemşerim YASSSSSAAAAHHH!!!"
Bekçi Murtaza'nın keyfine bağlısınız arkadaşlar. Başka türlü olduğu izlenimine kapılmayın üzülürsünüz sonra, zihnen geri kalmış ülkenin naif vatandaşları.
Hayatlarınızın kendinizden daha zeki olmayan kişilerce tamamen keyfi biçimde pamuk ipliğine bağlı olduğunu farketmek ne kadar rezil bir duyguymuş değil mi?
Haklısın Vladimir. Tabii birde şu var; bu bizden zeki olmadığını sandığımız kişiler, acaba gerçekten akılsız mı, yoksa işlerine geleni anlayıp, işlerine geleni anlamamazlıktan gelen, akılsız zekilerden mi?!!
bende merak ediyorum...
Yorum Gönder