Yaşam; düz bir yazıyken; harfler kelimeler tekdüze yazılıp geçer gider. Araya AŞK, KEDER, SIKINTI sözcükleri karışmaya görsün; O düz yazı kurt ya da aslan görmüşçesine ormanda kaçışan hayvanların paniğindeki kelimeler ve harfler gibi savrulur, sıkışır, tatlı bir hengâmeye dönüşür birden. Kül yığınına atılmış bir köz gibi gri ışıltılı dumanlar savrulur olur düz yazının içinde sağdan soldan…AŞK girdi mi kapıdan; form değiştirir BEDEN. Aşk girdi mi kulaktan, gözden, dilden; bir nefesle canlanır, bir bakışla çiçeklenir fidan…Gönle atılan bir tohumdur aşk:Beslersen, boy atar meyve verir aşkın can suyuyla Bu Fidan…
Şark edebiyatı klasiklerinde Leyla ve Mecnun’un hikâyesini bilmeyen yoktur. Mecnun’un Leyla’ya olan aşkı öyle dilden dile yayılır ki, zamanın Melikinin de kulağına gider. Melik emir verir ve Mecnun huzuruna getirilir. Onun pejmürdeliğini gören melik, yana yana çöllerde Leyla arayan Mecnun’un haline acır ve cariyelerinden en güzellerini sıraya dizer. Mecnun’a:
“-Leyla yerine bu cariyelerimden birini seç.”der Mecnun hiçbirini beğenmez… Bu sefer melik sinirlenir ve bütün ülkeye adamlarını salar
“- bana Mecnun’un âşık olduğu Leyla denen kızı tez bulup getirin” der. Leyla bulunur, melik bakar ki bu âşık olunan Leyla kara-kuru çirkin mi çirkin bir kız. Melik, Mecnun’a;
“-Leyla, Leylaa dediğin, aşkına yanıp çöllere düştüğün, uğruna üryan soyunduğun bu mudur?”diye sorar. Aldığı cevap:
“-Siz ONU bir de benim GÖZ’ümle görün…”olur.
Mecnun’un aşkı onu öyle bir hale getirmiştir ki, o ateşle perdeleri yanar, gözü açılır, Leyla’dan Mevla’ya işte böyle yol bulur.
12 Aralık 2008 Cuma
LEYLA'dan MEVLA'ya
Gönderen sufi zaman: 14:11
Etiketler: DİLEK'ten mektuplar...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
18 yorum:
Leyladan geçme faslındayım
Mevlayı bulma yollarında
Majörler tükendi minörlere yolculuk
Buselik makamına buselik makamına
Bu sayfada güzel giderdi M.F.Ö den dinlemek :D
Tutsakçım şu an benim dilimde de bu şarkı vardı fon müziği yapıyordum. Cem'e söylesemde arşivde vardır koysa diyordum.Tam üstüne sen yorum yaptın bu gönüllerin birliği ilkesine şükürler olsun.Sevgiler.
Sevgili Tutsak ve Tontini, Sizlerimi kırıcam hemen buldum parçayı ve ekledim yazının altına. En son benim yayınladığım Mecnun hikayesinden sonra tontiniciğimiz coşa gelmiş Aşk olsun, Aşkı ise CEMAL olsun. SUFİ-CEM
Teşekkürler:) Bu yazı başdan bir kere daha okunur müzikde dinlenir yeniden.Dinlemekden ve eşlik etmekden çok çok zevk aldığım bir parçasıdır MFÖ'nün.
Aşk ilahidir. Gözün yarda gördüğü, bir beden değildir. Sanırım gönül gözü dediğinde budur.:)
Ya aklıma gelmişken paylaşayım dedim. TV'siz günlerde Anneme, anneannesinin anlattığı bir hikaye.
Vaktiyle padişahın biri, bir dizine dünya güzeli bir kız, diğerine bir kurbağa oturtmuş. Ve sormuş;
- Hangisi güzel?
"Sormaya ne hacet, tabi ki kız" diyenin de boynu gidiyor, o manzarayı görüp "kurbağa" diyenin de...
Derken erenlerden biri geliyor,
"Hünkarım, gönül kimi sevdi güzel o." diyor.
Kıssadan hissem olsun bu mesel de.:)
Görmekle bakmak arasındaki fark gibidir, gönül gözünle görmek değilmi? can dost
Benim gözümle de doğayı ve herbir ayrıcalıkta tanrıyı görmek aşkların en büyüğüdür.
Sevgilerim seninle olsun...
"görünenle yetinirsen eğer sadece tırtılı bilirsin. çirkindir ya tırtıl gönlünü çelmez. görünenin ötesine geçmez istersen eğer, aradaki örtüyü kaldırıp da gönül gözü ile bakarsan, kelebeği bulursın karşında. güzeldir ya kelebek, gönlün ona akar. lakin gönül gözünle görürsen eğer kelebeğe değil tırtıla sevdalanırsın" diye yazmış Elif Şafak Pinhan'da...eklemek istedim...sevgiler...
Sevgili Prima Rima;
Yorumlarına teşekkürler canım Sevgiler sana ve kızına Dilekten.
Sevgili Esrik öfke;
Evet dost;Gönül bu,kimi severse güzel odur bizce de.Paylaşımın için sana da anneannen ve annene de sevgiler.
Sevgili Nur'um;
Yine Yunus'tan bir dörtlükle sana cevap vermek istedim, dertli dolapla bir olan o güzel gönle ve sana da sevgiler.
"Dolap niçin inilersin, Derdim vardır inilerim
Ben Mevlaya Aşık oldum, Onun için inilerim
Benim adım dertli dolap, suyum akar yalap yalap
Böyle emreyledi CALAP, Derdim vardır inilerim ."
Sevgili Beenmaya;
Elif Şafak ne güzel söylemiş "gönül gözüyle görüp tırtıla sevdalanma" sözünü...Tırtılda; kelebeği görebilen gönüllere Aşk olsun...Mevlana'da "Koruktaki helvayı görmek gerek" der ya, işte onun gibi bir şey görmek herhalde.Gönül gözlerimizle görebileceğimiz gözlere kavuşmamız dileğiyle senden sana sevgiler.Dilek.
Bakan Değil Gören bilir aşkı.. Hem dünya aşkını hem ilahi aşkı.
Vah ki gönül gözü kapalı olana..
Sevgiler Nilay
her kör gözlünün bir alıcısı vardır.İnsanlar neden aşık oluyor diye sormuştuk bir hocamıza..O da herkesin bir gönül gözü olduğundan bahsetmişti..Sanırım o gözle dünyaya bakıp, aşkı başka şeylerde de bulmak lazım biraz da...
Sufiyi okumayı seviyorum....
Görsel C.R.A.Z.Y. filmini hatırlattı. Öyle işte. =)
Candaki Canan'ı görebilene cismin ne önemi var ki...
ben de dilimde ve kulağımda "Leyla'dan geçme faslındayım....." sözleri ve melodisi ile okudum bu güzel yazıyı :)
Sevgili Dilek, yaklaşık 10 günlük bir molanın ardından döndüm ve çok hoş bir sürpriz ile karşılaştım, belki cevabım gözünden kaçabilir diye burada da tekrarlamak isterim ki; "2 torun" sözün beni hem şaşırttı hem de çok hoş duygular uyandırdı... Sana emanet edilene emanet edilenler ile birliktelik ne hoştur... darısı başıma diyebilmek isterdim :)
Buarada yokluğumda hayli zenginleşmiş burası, şimdi sıra ile tek tek özümsemek üzere tura çıkıyorum :)
sevgilerimle...
Sevgili Nilayla yani jeuxella;
Yeni isim almışsın anlamını merak ettim canım.Ben ce de "vah ki gönül gözü kapalı olana!"
Sevgili brajeshwari;
Ey gönlümün zikri gözümün nuru aşk!
Bir an için bile olsa gönüllerimizi terketme.Sevgiler.
Sevgili Buzcevheri
Crazy çok eğitici bir filmdi değil mi?
Sevgili Nilambara;
Bana; benden doğmayı seçen 3 emanetin dışında emanet olan onlarca çocuk var hiçbiri benim değil ama hepsi benim..4 de benden doğanlardan doğan torun emanetleriyle büyük bir aileyiz sanıyorum. hepimiz aynı ağacın meyvaları oluruz birgün inşaallah,sevgilerimle darısı senin de başına.Dilek.
Yorum Gönder