Sevgili dost UMA'nın son yazısına yaptığım yoruma ilave olarak 2008 yılı başında yazdığım bir yazıyı ekleyip yeniden yayınlamak istedim.Çünkü dost öyle diledi...
Kuran'da Allah "doğu ve batıdan bahsederken 2 doğu 2 batının rabbi diye bahseder."
Kur’an’da çift/eşlik yasası vardır.
Çiftleşme yasası sadece canlılar hakkında değil, bitki türlerinin tümü hakkında da geçerlidir.
Konuyla ilintili Kur’an ayeti şöyledir:
“…orada her çeşit meyveyi çifter-çifter halketmiştir.”
Bu alandaki bir diğer ayet şöyle buyurmaktadır:
“Şânı yücedir, münezzehtir yerden bitirdiği şeyleri ve kendilerinden meydana gelen çocukları ve daha da bilmedikleri şeyleri çifter-çifter halk edenin.”
Oynadığın oyun sanıyorum bu felsefeden yola çıkılarak bulunmuş.
Demek ki bizim de bir benzerimiz eşimiz, çiftimiz var.Her zaman yolumuz tanrıya çıkıyor.
Bütün her şey içimizde çifter çifter dolaşır; Mutlulukla-mutsuzluk, kazanmakla-kaybetmek, sevgiyle-nefret, sevinçle-keder. Hangisi biraz daha baskınsa, bir diğerinin örtüsü olur çoğu kez. Tek görülürler bakıldığında. Nasıl her şeyin bir olumlu bir olumsuz yanı varsa, EL gibi; Döver de sever de,
DİL gibi; söver de över de,
SÖZ gibi; küfür de dua da, Rüzgâr gibi, yağmur gibi, kılıç gibi.Tüm bunları içimizde barındırıp, besleriz birer birer. Kin ve nefret azıcık karıştı mı işin içine güçlenen taraf negatif örtüsü oluverir pozitifin. Duygularımızın fiziksel oluşturucusu, iç istikrarı sağlayıcı vücudumuzun hakimi hipotalamusa bir şek şüphe girdi mi anahtarını kilidinde çeviriverip kapatıverir kapılarını. Bütün mekanizma sekteye uğrar tıngırdar tekler. Sağlık hastalığa, iman imansızlığa, mutluluk mutsuzluğa dönüşüverir.......…
Teknolojinin bunca çıkmaza çözüm bulduğu şu zamanlarda öyle bir makine olmalı ki düşünce okuyucu, olumsuz fikir olumluya örtündüğünde “BİP”lemeli, “DUR” demeli uyarmalı aklımızı fikrimizi. Hani gece yatağımıza giderken saati kurayım sabah erkek kalkayım dersiniz ve 7.oo ye kurarsınız da, yediye beş kala uyandırır sizi belleğiniz saatin zili çalmadan önce ya, işte onun gibi bir şey. Herşeyi gözlemleyen ve bizi uyaran kameralı bir kontrol paneli bizde var olsa da keşke; teknolojiden böyle bir beklentiye ihtiyaç duymasak "Bbiiiplensek."
Her şey varlığımızın içinde çifter çifter dolaşıyor, yarı yarıya kucaklaşarak yaşıyorlar, İstediğimiz ve kaçındığımız her şey. En Sonunda pişmanlıklarımız giriyor devreye; NedenYaptım?
Neden gittim?
Niye söyledim? diye.
Tanrının diğer mevsimlerine dönüşüyor, vaktinden önce gelen bir sonbahar gibi, esip savuruyoruz böylece. Sevgi ile bereketlendirelim mevsimlerimizi, bilgilerimizin gözünü açalım artık, kulak verelim o bize YAPMA diyen bilge sesin sesine.İnsan olalım... Gündüzün gece olan örtüsünü kaldırıp;İnsanlık adına; aydınlıklarla, kendimizle sevgiyle kucaklaşalım.*Dilek*....
16 Ocak 2009 Cuma
İÇİMİZDEKİ ÇİFTLER
Gönderen sufi zaman: 09:15
Etiketler: DİLEK'ten mektuplar...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
17 yorum:
İçimizde dolaşıp duran çiftler arasında dengeyi kuramamanın adı değil mi mutsuzluk da zaten? O dengeyi kurmanın yolunu bulmak ve onu hayata geçirmek eşittir huzur ve mutluluk. Hepimize nasip olsun dilerim...
kötüyü bilmeli ki iyinin değerini bilelim, mutsuzluğu bilmeli ki mutluluğun tadını çıkarabilelim ve böyle sürüp gider bu...biri olmadan diğeri noksan, eksik, yarım kalır öyle değil mi...yeterki biz hep şansımızı, hakkımızı, dileğimizi, niyetimizi, duamızı iyiden güzelden yana kullanalım. sevgiyle kucaklıyoruz sizi...
dğru, beyaz niye beyaz? siyaha göre beyaz. Aynı şekilde siya da beyaza göre siyah. Bu dengeyi kurabilmenin yolu farkındalık (self awarness) tan geçiyor. Ben açıkçası gurdjieff'ten faydalanıyorum bu konuda. ellerine sağlık sufi.
Herkese hitap edebilen o guzel gonlunde birlesiyor ellerim, bilge ses senden geliyor bugun, sukrediyorum varligina...
insan olalım değil mi sadece bize bahşedilen duygularımızı hep iyi yönde kullanalım aydınlıklara çıkalım her daim...
Ellerine sağlık yine nefis bri yazı olmuş...
Ayrıca Kur-an' dan da böylelikle birşeyler öğrendiğime kendi adıma seviniyorum...
Bir şeyleri anlamak ancak zıttıyla mümkün..kötü olmasaydı iyiyi anlayamayacaktık, karanlık olmasaydı aydınlığı algılayamazdık. Yaradan düaliteyi "çift yaratımı", varettiklerini daha iyi anlamamız için varetti sanırım. Aslında farkındalık ya da aydınlanma ikiyi bir edebilmekte saklı. Nasıl ki gündüz ve gece farklı ama toplamda GÜN'ü oluşturuyorsa her şeyde de toplama BİR'e dönmeli yüzümüzü...
Kadın ve erkek değil İNSAN olabilmeli.. diğeri ile, içindeki ile BİR'leşebilmeli....
Yürekten sevgilerimle...
Yine öğreten oldunuz...teşekkürler.
Sevgili kedim
Tüm çiftlerimizi terazinin kefesinde eşitleyip yol verelim BİR'e doğru.
Sevgili beenmaya;
Ben dileklerimle ilgili sözcüklerimi posta güvercini ile senin bloğuna yolladım.
Sevgii metanoia forever
ister tasavvuf olsun ister melamet, isterse Gurdjieff öğretisi, ister ayyüzlümüzün öğretisi hak yoluna götüren gerçeklerin hepsine aşk-ı niyazlarımız var.Bu yoldaki dostlarımıza da gönülden sevgiler.Dilek.
Can dost Uma
Dilimizden çıkan sözcükler Gurudev'den, Ayyüzlümden geliyordur belki de kimbilir.Benim de ellerim senin sıcacık yüreğine dokunuyor sevgiyle şimdi.Dilek.
Sevgili Funda
Kuran muhteşem ve sihirli bir kitap bence.Ama Kuran'ın kendisi olmuş canlı Kuran'larla tanışmak çok daha muhteşem bence.
Sevgili Bilgelik yolcusu
İsa bile peygamberken, zıttıyla karşılaşmış."At kendini bu uçurumdan sen Allah'ın peygamberisin seni melekler tutar zaten"demiş arkadaş.Gülmüş geçmiş İsa. nefsini okşamamış bu sözler.Nefsimizin kandırma çalışmalarına ÖZümüz doğru yanıtlar verir inşaallah.
Sevgili Prima rimamCanlarım "öğreten olmak "haşa öyle bir niyetle yazılmıyor yazılar.Ben sizlerden çok şey öğreniyorum.Elele olursak ancak kurtuluruz diyorum.Senin parmağın kanadığında benim de kanamalı, Primam. sevgiler dilek.
İçimizdeki çiftler,kesinlikle insaoğlunun tek kimlikli yaratıldığını düşünmüyorum.Belkide bizde saklıdır herşey.İyilik ve kötülüğü aynı vücutta barındırabile tek yaratıklar bizler olsak gerek:)
Çiklet;)
Sevgili Sufim gene bize isik tuttugun icin sagol. Senden ögrenebilecegim daha cok seyler var. Insan olmak icin cabalamaliyiz hepimiz.
Sevgiler
Güzel kalpli Dilek.. Nasıl güzel bir yazıydı.Bunları böyle, sevgi doldurduğun kelimelerinle okumak beni çok mutlu ediyor.
Ben tüm çiftleri seviyorum hayatımda..Tüm o biplere rağmen, hayatımda olmalarından mutluyum. Ama insan olup, kendimizi sevgiyle kucaklama ve senin gibi sevgiyi büyütme, çoğaltma konusunda hem fikirim..
iyi varsın..Aydınlığın yansıdı içimize...
sağol sufi... bu yazıyla yaptın yine sufiliğini... sen çok ve bizimle yaşa emi..
sevgiler...
Sevgili Beyaz Çiklet;
Eskiden saklambaç oynardık hatırlarsak "sağim-solum sobe"derdik.
Sevgili Belgin
Yüzünü güneşe dönene ışık vuruyor, ama bu da benden değil, bizdendir canım.
Sevgili brajeshwari
"Aynayı aldım dizime sen göründün gözüme"Sizlerin aydınlığında da benim gözüm kamaşıyor canım.
Sevgili Haccecan
Sen de Bukçe dilini öğrettin bize, sevgilerimle.
Herşey yerinde ve güzel sevgili ablam. Merkez efendini dediği gibi
''Herşeyi merkezinde bırakırdım efendim. Hiçbirşeyi yerinden oynatmazdım. Alem mümkün alemlerin en iyisi. Burada herşey güzel herşey hoş!'' sadece bunun farkındalığında olmamız yeterli sanırım.
Sevgili Dilek, ben bugünlerde hep geç kalıyorum ama olsun yine de takipteyim... :)
artık dualitede merkezi bulup BİRliğe ulaşma zamanı, "ben,sen,o değil BİZ olma ve bizde O'nu görme zamanı...yaşarken ölüp "puff" sesini duyabilme zamanı...
sevgimle...
iki üzerine güzel bir yazı olmuş, ayetler de ço güzel ve açık ve açıklayıcı noktalar....
"Gündüzün gece olan örtüsünü kaldırıp" dilek, bu bağlam çok hoşuma gitti...
izninle kullanmak istiyorum.
(konuya link vererek tabi)
İyilikler,
Yorum Gönder