Kollarımızın ucundan sallanan ELLER'İMİZ:
Çiçek açmayı meyve vermeyi bekleyen ağacın dalları gibi…
Bacaklarımız götürürken bedenimizi beynimizin ve gönlümüzün götürdüğü yere, ona eşlik edendir ellerimiz… Öne atıldı mı sağ bacak, sol kol ve el eşlik eder ona… Sonra sol bacak, sağ kol ve el gelir gündeme. Bilinçsizce sallarız kollarımıza bağlı ellerimizi.
Sia | Soon We'll Be Found from Concord Music Group on Vimeo.
Ellerimizin hayatımızda çoktur işlevi:
Onlarla dokunur, sever, yazar, keser, karıştırır, yıkar anlatırız her şeyi. Toprağa tohum ekendir, bahçeye gülfidanını… Demiri dövendir, şekillendirir cevheri…
Eller; çalar, çırpar… Yakalandı mı kişi, polislerin ilk sözüdür “eller yukarı”
Ellerdir; piyanonun tuşlarından çıkaran o nameleri…
Ellerdir; Mavi, kırmızı, yeşil eflatun sarıyı fırçasına bulayıp tuvale çizen ruhun ezgilerini.
Ellerle tokalaşıp, okur insan birbirinin belki de doğasını. Parmak uçlarıyla dokunanlar, kuvvetlice sıkan eller gösterir kişinin karakterini.
Ellerdir çeşitli şekillere sokarak oluşturan duvardaki gölgeleri.
Doktor; elleriyle başlatır anasının karnında 9 ayını dolduran bebeğin dünya hayatını.
Eller; alkışlar, destek verir ses çıkarır belli eder beğenileri.
Eller; El sallar anlatır hüzünlerle,” güle güle git” temennilerini.
Ağlayan gözlerin yaşını siler eller… Ellerden çıkar sevgi dolu şifa enerjileri…
Akıyor evrene ellerim vasıtasıyla Allah’ın tüm fiilleri.
Şu anda daha çok seviyorum ellerimi.
Onlarla yazabildiğim için sizlere; “ sizleri sevdiğimi”
2 Ocak 2009 Cuma
SİA /SOON WE'll BE FOUND
Gönderen sufi zaman: 20:26
Etiketler: DİLEK'ten mektuplar...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
10 yorum:
Ellerdir değil mi bu güzllikleri beyninden aktaran bizlere ileten...
nefis bir yazı yine :)
ayrıca müzik de aynı güzellikte...
gerçekten çok güzel bir çalışma olmuş.. sizin de emeğinize sağlık, yine çok güzel bir yazı..
Bazen ses eşlik etmez dile eller dile getirir yürekten geleni ele... Eline sağlık. Çok güzel bir yazı olmuş.
Günümü başlatıp gecemi sona erdiren ellerim. Gün içersinde nereye koyacağımı bilemediğim ellerim. Beni dinlemeden bir kitabın satırları arasına, bir telefonun aranmayacak tuşlarına, bir yaşamın unutulmayacak hafızasına kayıp giden ellerim…
Dilimin söyleyemediklerini dillendiren, yüreğimin gösteremediklerini hissettiren ellerim…Belirsizliğin telaşını, bir sevginin sıcaklığını, bir yalanın acımasızlığını, hayal kırıklığının acısını gözler önüne seren ellerim…Yüzümün gizlendiği, yüzümü gizlediğim ellerim…
Ellerimle tuttuğum ne kadar da çok şey varmış. Ellerimle yaşadığım, yaşattığım…Avuçlarımın arasında sakladığım ne çok düş. Taşan ne çok gerçek. Peki ya ellerimin arasından kayıp gidenler…
Tutamadıklarım…
Tutamadığım ellerine…
Eller dokunmak dil yaralamak içindir. Bazen dil eli kandırır. O da yaralar. Ama el ele bırakılsa hep elele olurdu hayatlar.
Çok güzekdi Suficim, emeğine sağlık.
Sevgili Funda;
Sevgili Dez;
Sevgili Evren
Güzel yorumlarınıza teşekkür ederiz sevgilerimizle.
Sevgili beenmaya
"Beni dinlemeden bir kitabın satırları arasına, bir telefonun aranmayacak tuşlarına, bir yaşamın unutulmayacak hafızasına kayıp giden ellerim…"ne güzel satırlar bunlar.Tümünü alıp ellerimiz yazısının altına ilave edesim geldi.Sevgilerimle .
Sevgili Bugünü Yaşama Arzusu;
Elele olacağımız günlere kavuşmamız dileklerimle, sevgiler.
"Sevmek dokunmaktır" demişler..her şeyi dokunarak anlamaya çalışır bebekler. Mutluluğun resmi eller olmazsa anlatılabilr mi?
Sonsuz yaratıcının son-uçları ellerimiz...yaratıma katılan yaratıcı parmak uçları...
İyi ki onlar var ve bizler paylaşıyoruz sevgilerimizi...
Gönülden sevgilerimle...
Yorum Gönder