Güzeller güzeli DAPHNE gözyaşlarıyla yalvarmış;
-"Ey toprak ana, beni ört, beni sakla, beni koru".diye.
Öyle içten yalvarmış ki o an organları ağırlaşıp, odunlaşmış, göğsünü gri bir kabuk kaplamış, kokulu saçları yapraklara, kolları dallara, körpe ayakları kök olup toprağın derinliklerine doğru uzayıp gitmiş. Dünya güzeli bir kızken Daphne: ağaç oluvermiş. Allah murat verici, öyle dilemiş, dileği yerine gelmişşş.
Zeus'un oğlu Işık Tanrısı Apollon:
içinde arzular uyandıran Daphne’yi ırmak kenarında gördüğünde aklı başından gitmiş. Kalbi aşkın sihirli okuyla yanmış yaralanmış, ne yapsın zavallı, yüreğinde duyduğu sancıyı susturamayıp, istemiş bu güzelle konuşmayı. Ne çare; kaçmaya başlamış;Daphne ürkek, Daphne sıkılgan, Daphne nazik bir ceylan misali. Kayaları atlamış, ırmakları geçmiş. O güzel peri önde Apollon arkada aralarındaki mesafe kısaldıkça kısalmış. Apollon’un sıcak nefesini saçlarının arasında duyunca, anlamış elinden kurtulamayacağını ve o zaman Daphne Toprak anaya etmiş duasını. -"Ey toprak ana, beni ört, beni sakla, beni koru".diye. Daphne'nin ağaç oluşunu hayret ve üzüntü içinde seyrederken Apollon, sarılmış Defne’nin gövdesine teessürle, kalbinin sesini bırakmış ağaca dönüşen Daphne’nin bedenine böylece.
Heyecan içinde o ağacı kendine amblem, parlak yapraklarını da başına taç yapmış.
-"Defne, bundan sonra sen, Benim kutsal ağacım olacaksın. O solmayan ve dökülmeyen yaprakların, başımın çelengi ,hastalıkların şifası, zaferlere ulaşanların baş tacı olacak.. Sen güzel bir peri ben de koca bir tanrı iken kavuşamadık ama şarkılarda, şiirlerde yan-yana geçecek isimlerimiz, yürüyecek şanımız” demiş.
Bu tatlı sözler üzerine Defne, Apollon'u saygı ile selamlayıp dallarını yerlere kadar eğmiş ve söz vermiş yaz kış yeşil kalıp insanlara şifa dağıtacağına.
İşte bu öykünün geçtiği yer bugünkü Antakya “Harbiye”dir.Aslında Apollon aşk tanrısı Eros'la alay etmeseydi Eros hiç böyle acımasızca öc almak istermiydi? Saplanmasaydı Apollon'un yüreğine "kişiye tutku ve sonsuz aşk verecek olan altın ok"böyle tutkuyla aşık olabilir miydi? Saplanmasaydı Dafhne'nin yüreğine "kişiyi aşk ve tutkudan tamamen uzaklaştıracak olan ok" böyle deli gibi kaçarmıydı, terkeder miydi kendisini böyle içten seveni?
İşte o zamandan beri şiir yarışmaları ve zaferler Defne dalı ile ödüllendirilir. Daphne'nin gözyaşları ise bugün hala Antakya Harbiye'de şelaleler olup dağ tepe akmaktadır biline…
Şiirselleştiren:Tontini yani Dilek
22 Şubat 2009 Pazar
DEFNE AĞACININ EFSANESİ
Gönderen sufi zaman: 16:25
Etiketler: DİLEK'ten mektuplar..., EFSANELER
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
14 yorum:
çok sevdim... bildik bir hikayenini yeniden anlatımı anlamını daha çok bulmuş sanki...
Çok güzel oldu bunu okumak.Defne ismi son günlerde çok duyulur oldu genel olarak biliyordum adın anlamını, ama şimdi okuyunca ne kadarda hoş bir isimmiş dedim.
Paylasimin icin cok Tesekkürler sevgili Dilek.
Sevgiler
Kizim adi Defne. Hamileyken haril haril isim ariyordum. Sonra birgün bu hikayeyi okuduk esimle ve defne olsun dedik. Cokta iyi yapmissiz degil mi? :-) Simdi dünyalar güzeli bir defnem var...
bu birbirinden güzel, keyifli ve düşündürücü öyküler, efsaneler için nasıl teşekkür etmeli sana bilemedim...sevgiler...
Paylaşımın için teşekkürler,
Hoşuma gidiyor geçmiş hikayeleri hatırlamak ve belkide her yeni duyuşumda zamana göre değişik duygulanmak.
Sevgiler...
Valla süper bi anlatım olmuş(:
elinize sağlık Dilek,çok güzel bir anlatım olmuş, büyük bir keyifle okudum...
Çok güzel bir hikaye olmuş çok beğendim ellerinize sağlık
çok güzel ya :) sıkıcı bir iş gününün ardından böylesi hoş hikayeler okumak çok iyi geliyor insana. iyi ki yazıyorsunuz :)
Sevgiler.
Ölümsüz AŞK'lardan biri daha... şanı yürüyen... hiç ölmeyecek ve hep umut dağıtmaya devam edecek... güzel şiirselleştirmen ile daha da güzelleşerek...
Yürekten Sevgiler Sevgili Tontini :)
bu çok ürperten bir hikaye olmuş... şiirselliği ayrı bir tat... yüreğine sağlık.
Sevgili Dilek...
Efsane olmuş bir aşk hikayesini yeniden dinlemek hoşuma gitti.
Teşekkürler.
Sevgili Evren
Sevgili Prima rima
Sevgili Belgin
Sevgili Defnenin annesi
Sevgili Beenmaya
Sevgili Yaşamın kıyısında
Sevgili Joyeuxiella
Sevgili Maryjade
Sevgili Ateşböceği
Sevgili Çınar
Sevgili Nilambara
Sevgili Duygu
Sevgili Filiz
Can dostlarım 9.9.2008 de enbüyük oğlumun Ata'sı doğduğunda onu ilk yıkayan kızın adı DEFNE idi; sevgiyle, okşama ve şefkatle yıkadı torunumu.Ertesi gün başka bir kız yıkadı aynı anda başka bir bebek daha vardı, dışardan birlikte izliyorduk babasıyla yeni doğanları..Adını ne koyacaksınız diye sordum:DEFNE dedi.Eve geldik kapı sessizce çalındı:korkak, ürkek bir kız "bebeği görmeye gelmiş adı DEFNE idi.Bende bu yazıyı bütün defnelere ve çok sevdiğim defne ağacına adadım.Sevgilerim ve hepinize teşekkürlerimle,dilek.
Yorum Gönder