ÇATLAKSA TESTİN: SIZAR HASTAlıklar - SUFİ SAJA

.

"Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur."Kemal ATATÜRK .

15 Mart 2009 Pazar

ÇATLAKSA TESTİN: SIZAR HASTAlıklar


Eğer testimiz çatlaksa; içinde ne varsa dışarı sızdırır. İçinde su varsa; su, pekmez varsa; pekmez, bal varsa; bal akar gider. Eğer hastalandıysak da bir yerlerde açık verdik demektir.
Hastalıkların tümünü psikolojik nedenlere bağlayanlardanım Ben. Baş ağrıları, mide yanmaları, uykusuzluk, deri döküntüleri hatta kanser, ülser ve akla gelmedik tüm hastalıklar çatlaklarımızdan süzülüp yerleşiverirler ta içimizdeki en boşta kalan organlarımıza. Şüphe endişe ve korkularımız delikler açarken cismimizde; elleri silahlı soyguncular ve virüs saçıcılar dalıverirler içeri. O arada biraz sıkıntılı üzgün bir şeyleri dert ettiysek hele; cismin bekçileri de üzgün olacağından, bekleyemezler herhalde kapıları. Zayıf düşüp hastalanıverir şu insanoğlu.

Geçen hafta sonu ortanca oğlum ve gelinim yurt dışına gittiklerinden hafta sonu güzel torunlarımı yanıma aldım.

Güldük, şarkılar söyledik, çizgi filmler izledik, top oynadık, dans ettik, körebe, kâğıt kesme, çadır kurma, masallar bulmacalar derken günler gelip geçti..Her bir aktivitenin arasında çikolata seanslarımız vazgeçilmezlerimizdi tabii ki.Pazar akşamı Bornova’da oturan anneanneye metroyla ulaştık, metronun camlarında gülümseyen yansımalarımıza sırıta sırıta.Vedalaşıp teslim edildikten sonra can kuşlarımdan bir feryat koptu arkamda, büyük torun neredeyse yerlere atıyor kendini. Anneanne ne yapsın dil dökmeye ikna etmeye çalışıyor, ben de konuyu bilmediğim için soruyorum ki (Eren’in gidilecek yönün tersindeki yaya geçidinden geçmek istemesi)Anneannenin de doğal olarak bu isteğe itiraz edişi sebep oluyorrrr. Anneannenin Hayır-ına benim EVet demem doğru olmayacağı için de ikna edilmesi zor ve sıkıntılı anlar yaşadık. Oradan önümüze çıkan markete dalıp 3–4 tur Eren önde ben arkada gezerken biraz önceki davranışının nedenini sorduğumda işaret parmağını başına götürüp “kafa kafaya bakıyorum ben Tontini “dedi. Daha önce de bu ısrarlı isteyişin bir nedeni olduğunu anlamıştım ama verilen bir kararı çiğnemenin yanlış olduğunu düşündüğümden, kararı veto etmemiştim. Neyse öpüşerek ayrıldık.

Metroya bindim eve dönmek için, amaaa bedenimde bir yarılma olmuştu sanki. Çünkü çocuk haklıydı anaokulu öğretmeni yaya geçitlerinden, ışıklardan bahsetmiş ve onlara tembih etmişti “yaya geçitlerinden geçin ve öğrenin nasıl geçtiğinizi bana anlatın “demişti bence. Dikenli tellerin altında kalmış gibi titremeye başladım. Çok üzülmüştüm, üzüntüden çatlayan bedenime ne girdiyse o an girmişti işte… Eve gelip banyodan sonra bir yatış yattım 3 yorganla ateş titreme 24 saat neredeyse hiç kalkamadım.”TOnTiNii kafa, kafaya bakıyorum ben” sözünü unutamadım ve böylece yazdım bu sözü deftere.
Sevgilerimle, Dilek yani Tontini

14 yorum:

öykü dedi ki...

Bazen mınıklerden de hayat dersı alınıyor..
Bu dunyada.

Evren dedi ki...

ben de hastalıkların psikolojik olarak zayıfladığımızda bedenimizi istila ettiğini düşünenlerdenim. ve evet gene hastayım geçen haftanın sıkıntı ve üzüntüsü grip olarak vücut buldu bende yine ve yine... sevgiler...

Belgin dedi ki...

Torunlarinla ne güzel vakit gecirmissin, ne güzel eglenmissiniz;) Ama sonra hastalanmana üzüldüm, gecmis olsun canim, haklisin söylediklerinde, bir delik buldumu giriyor bu hastalik hemencecik.
Cocuklardan ögrenecegimiz cok seyler var, dünyaya onlarin gözüyle bakmayi daha SIK yapabilsek:)
Sevgilerimle

sufi dedi ki...

Sevgili Öykücüm
Onlar bizim bilge öğretmenlerimiz.Onları çok seviyorum.

Sevgili Evrencim
Geçmiş olsun canım .Hastalığın nerede vüccuduna boş bulup girdiğini tesbit ettiğinde"çık git benden" demek yararlı oluyor inan.Pılısını pırtısını toplayıp arkasına bakıp kaçtığını görebiliyorsun.

Sevgili Belginciğim
3 oğlum=3 babam gibi sanki onlardan çok şey öğrendim.Şimdi torunlardan öğrenmeye başladım.Eren'e neden kapris yaptığını sorduğumda" tontini kafa kafaya bakıyorum ben" deyişi ne demekti acaba?Ben kafaya az mı bakıyorum yoksa anneannesi kafasını mı bozdu? Hıı ne dersin?
Sevgilerimle dilek.

Adsız dedi ki...

Sevgili Dilek,
öğretmenlerimiz yolumuzu aydınlatıyor neyse ki. Hstalıklar konusunda zaten biliyorsun tamamen aynı fikirdeyiz.İlham perin olmaktan da gurur duydum. Bu ateşler de gitsin artık bizlerden.

Adsız dedi ki...

hayatta sınırlenmemek eldemiiiii neyse ben konuşursam şimdi hiç bir yere siğmaz sizlerde okumakla bzaman kaybina ugrarsiniz neyse boş verelim allah sinirlenmemek için sinirlelenlere sabir versin inşallah.gelelim torunlara ben bayilirim onlara ya benimde iki taneçik var şekermi şeker allahim korusun çümlemizin yavrucaklarini .size niçe keyifli günler dilerim cok güzel konuşmuşsunuz selamlar.

Yaşamın kıyısında dedi ki...

Çok geçmiş olsun Can dost,
aynı düşüncelerimi aktarmışsın ne güzel. Bende akıl sağlığı bedeni korur düşüncesindeyim.
O ufaklıklar, onlardan da öğreniyoruz bazı şeyleri zaman zaman.
Prensesimle trafik ışıklarından geçmemiz gerekliydi bir gün. Işık bozuk, arabalar geç işareti yaptı, ben geçiyorum prensesim avaz avaz bağırıyor. "anane kırmızı yanıyor geçemeyiz" diye. Anlatamadım o an ve o kadar üzüldüm ki. sonradan anlatımımda da ikna olmadı.
Ne tatlılar dimi?
Çok güzel vakit geçirdiğine eminim.
Sevgilerimle...

Adsız dedi ki...

Dilek annecim çok geçmiş olsun.Umarım ii olursunuz.Torunlarınızı kıskanmadım değil hani :)

Sanki onları bırakıp gitmek zor geldi gibi :)

Sevgilerimle;
Sağlıkla nice yazılara...

Belgin dedi ki...

Tontinim dünden beri düsünüyorum, Erenin ne demek istedigini; belkide kafa kafaya bakiyorumda ki kasti, kafasinin icinde ögretmenin ögrettigi seylerle hareket etmek istedigini mi anlatmak istedi acaba:)
Öptüm, sarildim:)

Uma dedi ki...

Ben o Eren'i yerim :) Kendi inandigi seylerin olmamasi ne buyuk hayalkirikligi onlar icin, ve anlatabilmeye calismak onlara sabirla. Biz krizimizi atlattik cok sukur, icimizde birikenler cikti gittiler, bir daha donmemek uzere insallah, sana da oyle olmustur diye temenni etmekteyim canimi ici....

sufi dedi ki...

Sevgili Özgür;
Sana yazdığım yorum yayınlanmadığı için bu yazı çıktı ortaya.Doğal olarak perim oldun Teşekkürler .

Sevgili adsız diyemeyeceğim, mutlaka bir adınız olduğuna eminim.Size de torunlarınızla arkadaşça geçimler versin allah dilerim.Teşekkürler.
Sevgili Nurum
Seninle aynı şeyleri paylaştığımıza eminim.İnanılan ve güvenilen tontiniler olmak emek istiyor.Onları kırmak asla istemediğim bir şey.Birşey istiyorlarsa vardır bir bildikleri ben buna inanıyorum.Oyuncak mağazalarını hiçbir şey istemeden
rahatça gezebiliyoruz mesela.Gezip gelelim sözü yeterli olabiliyor çünkü.Tüm çocuklar mutluluğu hakediyor bence,Sevgilerimle.

sufi dedi ki...

Sevgili Ayışığım
Canım, merak etme sadece o gün ateşlendim 24 saat sonra geçti.İyiyim çok şükür sevgilerimle dilek.
Sevgili Belgin'im
Senin de dediğin gibi Eren'in kafasının içine bakması öğretmeninin sözlerinin gerçekleşmemesinden kaynaklanıyordu bence de.Sonra konuştum kendisiyle onu anladığım için mutlu oldu.Birçok kez de yaya geçidinden geçti canım benim.Sevgilerimle.

Sevgili Umam
Onun da feryadı o anda demek istediğini anlatamamasından kaynaklanıyordu zaten.Önü kesilmiş enerjinin patlamasıydı bence de. Güvendiği Tontinisi de sessiz kaldı, olacak o kadar.Feryat kaçınılmazdı.Sevgilerimle dilek.

Primarima dedi ki...

Çok geçmiş olsun :(
psikolojinin vucudumuzu etkilediğine inanıyorum bir yerde okumusdum "Beyin en aptal organımızdır, ne desek ne dusunsek ınanır ve uygular" yazıyordu...

sufi dedi ki...

Primam
O aptal organımızı zaman zaman yöneten aklımız var ya o aklımız!Biz mi onun, yoksa o mu bizim emrimizde bir gün öğreneceğiz.