Son yazımın üzerinden baya bir zaman geçti biliyorum. Ne zaman yazdım ben bile hatırlamıyorum ki şimdi size söyleyim:)
Malum yaz sıcakları bastırdı. Sıcağı hiç mi hiç sevmeyen oğluşum bu durumdan oldukça şikâyetçi olduğundan ve üzerine 7. ve 8. dişlerimizin aynı anda çıkmaya çalışmasından dolayı yorumlarınıza cevap yazacak zamanı bile bulamadım.
Öncelikle "Hiç Kırılmayacak Vazo" yazıma yaptığınız güzel, içten yorumlarınıza çok teşekkür ediyorum. Çoğunuzun bam teline dokunduğumun farkındayım aslında. Bazıları kendinde bir şeyler buldu kimileri de uzun uzun iç çekti belki. Ne diyebilirim ki; hepinize hayatınızı paylaşacağınız, anlayıp, anlaşılacağınız güzel dostluklar diliyorum.
Yazıda bahsi geçen dostum okuduğu yazının önce bir yerlerden alıntı olduğunu sanmış. :) "ne kadarda benim hikâyeme benziyor" dediğini ve ardından kendisine yazılmış bir yazıyı okuduğunu anladığında hıçkıra hıçkıra ağladığını yazmış bana. Öyle güzel ve duygusal bir cevap yollamış ki,
içimde ona beslediğim sevginin tamda karşılığını, onun da beslediğini anlamış oldum ve çok sevindim. Aslında biliyordum ama tekrar duymak hoşuma gitti.:) Buradan kendisini kocaman öpüyorum...
Dostluk deyince bir dostuma daha yazmadan geçemiycem ama. Yazmazsam ayıp olur, günah olur...
Öyle ki kendisi şimdi bulunduğum yerde, durumda olmama çok yardımcı olmuş, dertlerimi, evini, ekmeğini, suyunu benimle her koşulda paylaşmış bir can dosttur. Öyle şeyler yaşadık ki beraber anlatsam enginlere sığmaz taşar.:) Koskoca 15 yıl. Hangi birini anlatayım, hangi birini yazayım.
Hayatımın o unutulmaz Ankara döneminde sürekli yanımdaydı o. O ve sevgili ailesi. Hepsini ayrı ayrı selamlıyorum, seviyorum, özlüyorum.
İş çıkışları beraber müzik dinlemeye, yemek yemeğe, alışverişe, kuaföre, her yere beraber gittik onunla. Yapılması gereken herhangi bir şeyde önce o arandı telefonla. Gidilmemesi gereken yollardan da döndürdüğü oldu beni. Hayat bizi beraber olgunlaştırdı aslında. Çocukluktan ergenliğe, hatta şimdilerde orta yaşlara doğru beraber adım attık ve atacağız canım arkadaşımla.
Özellikle benim için vermem gereken "çok önemli bir karar" vardı ki, herkes karşı çıkarken, ya da bilip bilmeden yargılarken, o bana "yap" dedi "git ve ne yapmak istiyorsan yap"...
Şimdi düşünüyorum belki onun verdiği cesaret olmasa gidip sevdiğim adamı göremezdim bile. İçinde bulunduğum o inanılmaz karmaşıklıktan çıkmama öyle yardımcı oldu ki. Çok iyi anladı beni. Yaşadıklarımı hissetti. O da âşıktı çünkü. :) Ona sorsanız belki şimdi pişmandır "git" dediği için. Çünkü biricik arkadaşı o adamla tanışıp hayatına başka bir yön verdi ve Ankara’dan ayrıldı. Hiç bir şey aynı olmadı o gittikten sonra ama kalpleri hep yan yana durdu, yan yana attı. Dostluk bu değil midir zaten? O mutlu olunca mutlu olmak yani.
Dostum; benim kendime verdiğim en iyi hediyelerden biri oldun sen. Hiç kırılmayacak eşya koleksiyonumun eşsiz parçalarından. Çookk uzun zaman iki ruhta yaşayan bir vücut olduk seninle. Birbirimizin kıymetini kaybetmeden bilenlerden...
Ne mutlu bize. Umarım en yakın zamanda istediğin o özel insanı bulup sende anne olursun. Bunu çok istediğini biliyorum çünkü. Ve ben o zamanda, bu zamana kadar olduğu gibi yanında olucam sana söz. (Engin tecrübelerimden mahrum bırakmayacağım seni:)
Sana buradan çok teşekkür ediyorum. Dostluk yolumuzun üzerindeki çalıyı, çırpıyı, otları, dikenleri hep temizlediğin için. Temizlememe de yardımcı olduğun için ve yardımların için. Her zaman yanımda olduğunu hissettirdiğin için. Şimdi çok yakında kavuşacağımız zamanı bekliyorum. Bu ayın sonu....Seninle yine, farkında olmadan uzayıp giden ve okunan sabah ezanıyla, korkarak, yerimizden sıçrayarak:) kendimize geldiğimiz o uzun sohbetlerimize yenilerini eklemek için bekliyorum.
Ve son olarak dostum sana Mevlana’nın en beğendiğim sözlerini yazmak istiyorum. Ne olursa olsun kimsenin seni üzmesine izin verme. Kendinin değerini, kıymetini bil canım benim. Benimkini bildiğin gibi....Seni seviyorum canım arkadaşım.
Bak, bil ki domuzların önüne inciler serilmez,
Mücevherden sarraflar anlar ancak, başkası bilmez.
Ne fark eder ki kör insan için, elmas da bir cam da,
Sana bakan bir kör ise, sakın kendini camdan sanma...
*ELA*
19 Haziran 2009 Cuma
KIRILMAYACAK DOSTLAR KOLEKSİYONUM
Gönderen sufi zaman: 11:40
Etiketler: ELA'dan mektup
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
12 yorum:
Elacim, dostlugunuz daim, hayatiniz hep mutlu, huzurlu ve saglikli olsun:))
Mevlananin sözleri ne güzel...
Sevgilerimle canim
Çok teşekkür ederim Belginciimmm.;)
Umarım seninde çevrende hayatı paylaşabildiğin dostların vardır. Biz de varız ama:)
Mevlanın bu sözleri benim bir anlamda hayat felsefem diyebilirim. Çok güzel evet:)
Kocaman öpüyoruz seni, ben ve küçük dev:)
Mevlana'nın dizelerini, yazının sonunda okuyunca,beni tam 12 den vurdu.dostluğunuz bir ömür boyu sürsün inşallah.
Ne aşk, ne sevgi, ne para
En büyük aşk da dostluktur, en byük sevgide, Bolca parada.... Hepsi dostluktan gecer!
Sevgiler...
Allah bozmasın ...yazılarını özlemişiz:)
Elam, var tabiiki doslarim, ama sizlerle daha bir zenginlestim ben:))
Ne yapayim para zenginligini, Allah dost zenginligi versin hepimize:))
Öptüm hepinizi, en cokta kücük adami:))
Sevgiyle kalin canlarim
insan yüreğindeki güzellikleri etrafına çeker elacım, siz iki güzel kalp birbirinizi bulmuşsunuz
Elacığım, hoş bir tesadüfle 2-3 gün önce 28 yıllık dostumla aynı konuşmaları yüzyüze yaptık. O İzmir'de yaşıyor, ben İstanbul'da. Ailem ve dostumla İzmirdeyim ve hesaplamayı bile unuttuğumuz dostluğumuzun 28 yıllık olduğunu hatırladık. İnşallah yaşlandığımızda da etrafımızda 40 yıllık dostlarımız olur.
Sevgilerimle canım.
Sevgili;
*allımorlu;
İnşallah diyorum güzel dileklerin için. Mevlana'nın sözleri de yazının en can alıcı bölümü oldu zannımca. Ne kadar içine dokunuyor insanın...
*Melankolia;
İstediğin kadar çok paran olsun. Yanında onu çatır çatır harcayacaki gülüp şenlenecek dostlar olmadıkça neye yarar ki.:)
Aynen katılıyorum.
*Prima Rima;
Teşekkür ederim:) Şu oğlumun dişlari bi çıksın, yine düzenli ve uzun uyumaya bi başlasın, çok özletmiycem kendimi. SÖz.:)
*Belginciiimm;
Allah bol bol dost zenginliği göstersin bize evet. Gerçek dost olsunlar ama. Sende bizim zenginliğimize zenginlik katanlardan oldun gerçeklerinden hemde:)
Bizde seni öptük canımmmmm.
*Guguk kuşumm;
Ama sen beni hep mahçup ediyosun be güzelim:)İyi yürekler birbirini çekiyor desek, bizde seni ondan çektik, yanımızda bulduk demekki desek:)
sağol varol canımm...
*Bilge'lik Yolcusu;
Senin adına nasıl da sevindim burda:) 28 yıl...
Ne mutlu size. Dilerim 38-48-58'lerde de beraber olun.
Allah bizi dostlardan mahrum bırakmasın inşallah.
Hepinize kucak dolusu sevgilerimi gönderiyorum DOSTlar...
Maşallah subhaaallah sizin adınıza dostlarınız adına çok mutlu oldum ben kendime dost olma olgunluğu görmediğim için hiçde dostluk bekleyemeyenlerdenim ama dostlukları görünce memnun olurum sevgileriniz daim olsun iyi zamanlar geçirmeniz duasıyla .
sevgili ela,
bu dostumun annesi söyle demişti "gerçek dostlarla aranıza mesafeler giremez.Ne kadar uzun zaman geçmiş olsada görür görmez ya da sesini duyar duymaz kaldığın yerden devam edebiliyuorsanız dostsunuz demektir"
Güzel dostlukların hiç bozulmasın.sevgilerimle....
Yorum Gönder