Çok eski zamanlara ait bir Hint masalı vardır, eski ama çok büyük bir
öneme sahip bir öyküdür bu.Büyük ama aptal bir kral, sert zeminin ayağını acıttığını söyleyip tüm krallığın sığır derisiyle kaplanmasını emretmiş. Ancak, sarayın soytarısı bu fikre kahkahalarla gülmüş; çünkü o bilge bir adammış..
Bu söze karşılık soytarı demiş ki; "Kralın fikri gerçekten çok komik."
Kral bu sözü işitince çok kızmış ve soytarıya:
"Bana daha iyi bir seçenek göster yoksa öldürüleceksin!"
Soytarı, "Efendim, bütün krallığınızı sığır derisi ile kaplatacağınıza, küçük bir sığır derisi parçasını kesip ayağınızı kaplayın" demiş.
Ve ayakkabılar Hint efsanesine göre böyle doğmuş..
Bütün dünyayı sığır derisiyle kaplamaya gerek yok;
sadece ayağınızı kaplamak tüm dünyayı kaplamaktır.
"Bilgeliğin başlangıcı budur." Der Masal.
20 Temmuz 2009 Pazartesi
BİLGE+SOYTARI
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
16 yorum:
harıkasın sufıcım.
işte bu! neden hep gerçekte aptal olanlar üst makamlarda olurlarda gerçekte bilge olanlar olmazlar. belki de bilge oldukları için o makamı istememektedirler. gene iyi kralmış valla güldü diye kellesini uçurmamış. etrafımda o kadar çok insan varki bu kral gibi olan. dünyayı herkesi kendi gibi olmaya zorlayan, kendi isteklerine göre modifiye etmeyi kendine görev edinen. çok hoşuma gitti sufim, tontinim. sen farkında değilsin ama sobanın kenarında bir kedi gibi dizinin kenarına kıvrıldım, başımı omzuna yasladım dinledim, belki yine bana kızım dersin diye:)
bazı basit çözümlerin kimden geleceği hiç belli olmaz di mi tontini? süper :)
hayatta çelişkiler ve çözümler gözümüzün önündedir hep.önemli olan biz onu görebiliyornuyuz.
harika.teşekkürler.
Belki de eskiden krallar, tüm halkı düşünürlermiş.. sadece kendi ayaklarını değil.. Acaba Bilge Soytarılar mı icat etti cebe giden hortumları da?
Bir yaşıma daha girdim. Oldum mu sana 31:))
Sizden daha neler öğrenicez dur bakalım...
Kocaman sevgiler.
Zamanımıza da bir bilge soytarı gerekli.
Belki o zaman gereksiz kırmızı halıları sermeyiz gereksiz yerlerde kullanmayız da!!!
kimsenin kimseden daha çok değerli olmadığını öğretir.
Sevgili Dolunay;
Harika olan sizlersiniz canım.
Sevgili Guguk kuşum, güzel kızım;
Evvel zaman içinde kalbur saman içinde bilgeler kafalarının kesileceğini bile bile gerçeği, sadece inandıkları gerçeği söylerlermiş!Şimdi de öyle bilgeler var ama sayıları çok az kaldı sanıyorum.
Sevgili Evren;
En basit çözümleri çocuklar üretir bilirsin.Önlerine masayı çekmeye çalışırken bir bakarsın sandalyeyi çekip masaya yaklaşıverir, insanı da şaşırtıverirler.
SEvgili Ramazan;
Gerçekler de gözümüzün önündedir ama bizler bazı ayrıntılara takılıp kalırız daima.
Sevgili Bernacan;
Senin düşüncen de başka bir bakış açısıyla düşünmemizi sağladı."bütün saray sığır derisiyle kaplansaydı da herkes çıplak ayak rahatsız olmadan gezseydi"daha iyi olurdu da;Sığırlara yazık olur soyları tükenir, ayakkabı da icad olmamış olurdu.
Sevgili Ela;
Biz öğrendiklerimizi aktarıyoruz sadece.Öğretmen yanıbaşımızda ya!Öğrenip de uygulayamadıklarımız sa en büyük ayıbımız.Senin yaşın hadi 31 , ya bizimki kaç oldu hala hata üstüne hata yapabiliyoruz?
Sevgili Nur;
Eskiler hatırlarsın "turab olun " derlerdi.Mütevazi, içten, samimi...Onu becersek, halı- malı sererek gösteriş yapmamıza gerek kalmayacaktı.Mahzuni Şerif'in dizeleri geldi aklıma,
"Yoksulun Sırtından Doyan Doyana
Bunu Gören Yürek Nasıl Dayana
Yiğit Muhtaç Olmuş Kuru Soğana
Bilmem Söylesem Mi Söylemesem Mi"
Gerçekten çok ama çok güzeldi.
Nefis hikaye, sagolasin canim...
Nefis hikaye, sagolasin canim...
Müthiş bir öğreti olmuş... ve de insanlık için büyük, Hint kıralı için küçük bir adım diye asıl işte ben buna derim...
iyilikler,
Eskiden kral falan demez, doğru bildiğini söylermiş demek soytarılar. Şimdiki soytarılar olsa bütün ülkeyi kaplarlardı sığır postu ile, doğru olmadığını, daha kolay yol olduğunu bilseler bile. Aman kırmayayım herşeyin doğrusunu kendisi biliyor sansın da ben yanında rahat edeyim diye.
Sevgiler
Sevgili Kedi;
Sevgili Uma;
Sevgili Ömero;
Sevgili Çınar;
Soytarılar o zamanlar kralların gözü kulağı imiş.Onların olmadığı zamanlarda ise krallar tebdil-i kıyafet halk içinde gezip halkın şikayetlerini öğrenirmiş.Şimdi ise ne tebdil-i kıyafet ne soytarı kaldı çok şükür, kulaklarda birer tıkaç mutluluk ve refah pankartları açılıyor.Biz de; "vardır bir hikmeti" diyoruz.Sevgilerimizle.
işte bir kral ve bir soytarı. her ikisi de sığırın, kendi rahatları için var olduğundan emin.
Yorum Gönder