ŞEK VE ŞÜPHE - SUFİ SAJA

.

"Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur."Kemal ATATÜRK .

6 Eylül 2009 Pazar

ŞEK VE ŞÜPHE


"Aramam, aşk beni bulur" diyebilene aşk da tıpış tıpış gelir. "Ben aldatıyor muyum ki, o aldatsın" diyenin de sevdiği ona hep sadık kalır.
Yukarıdaki yorumu bir blog yazarının yazısına yorum olarak bırakmak istedim, kabul görmeyince ben de sufi-saja da bu konuyla ilgili yazı yazmaya karar verdim.
Dostlarım kişi hani önce kendine bakacak ve kendi binasını mamur edecekti ya. Hani, işaret parmağımızla birine isnatta bulunup onu suçlarken geride kalan orta parmak, yüzük parmağı ve serçe parmak geriye dönüp bizi gösteriyordu ya! İkili ilişkilerde hemen hemen her tartışma “o bana bunu yaptı, o bana bunu dedi, bana bunu yapamazdı!” gibi sözlerin kıvılcımıyla koca ormanları (ilişkileri )yakmaya muktedir boyutlara taşınır çoğu kez. SONUÇ: Öfke nöbetleri sonrası “Bir içsel parçalanma…”BEN dediğimiz bize bunları yapan yüce BEN acaba nerede gerçek inanmışlardan olduğumuzu, nereye kadar onun varlığını varlığımızla bir tuttuğumuzu, başımıza gelenlerin dostun celalinden ya da cemalinden geldiğini bileceğimizi, derdin içinde de dermanda da onu bulup bulamadığımızı sınıyor olamaz mı?
Sevgili Babam ve Anne’min bu tür tartışmaları sıkça olurdu ve genelde de Annem başlatırdı kavgaları. Ama kavgalar 2 kişi arasında olur biliyorsunuz! Annem öfkelenir, ağzına geleni söyler, Babam da sakin sakin oturur ve “Süheylaaa! Burnun akıyor derdi.”

Bir kişiye musallat olan o ARABOZUCU, FİTNE EKİCİ, ŞEK ve ŞÜPHE zatı ilişkinin içine girip barınamaz boynunu büküp KUYRUĞUNU bacaklarının arasına sıkıştırıp kaçar giderdi. “Burnun akıyor!” lafına annem elini burnuna götürür akmadığını fark edince güler, Babam da karıcığına sarılır ilişkinin ipleri o zata teslim edilmemiş olurdu.
“Haktan gelen zehri içtik elhamdülillah
Zehri Bal eyledik geçtik inşallah” demek geldi içimden, darısı herkesin başına dilerim,Sevgilerimle.

Resim alıntı:muslimsapainstshaira.blogspot.com'dan

14 yorum:

guguk kuşu dedi ki...

Ne tatlı bir babaymış O,

Berrin dedi ki...

son cumle ne kadar guzelmıs, şifa niyetine geldi gönlüme..
tesekkurler..

B. dedi ki...

öfkeyi kontrol edebilmek her fırsatta kazanmaya çalıştığım bir olgunluk belirtisidir. karşımdaki kişilerin sadece rollerini yaptığını düşünmeye çalışırım. zor bir iş hatta meziyettir bence...
babanızın lafını da hatırlayacağım bundan sonra,
eyvallah =)

İkiz Annesi sdilek dedi ki...

Keşke bende öfkemi kontrol edebilsem. Varmıdır bir yolu?

Zeugma dedi ki...

Ben yorumun kabul görmemesi olayında takıldım.
Ne tuhaf hadiseler yaşanıyor blog yazarken. Olay sonrası siz yazı yapmışsınız bense blogun bir köşesine ZEUGMACA başlığıyla özlü sözler oluşturuyorum.Kime gittiyse o biliyor kendini :)
Sevgilerimle..

Zeugma dedi ki...

Dilek Hanım,unutmadan..
Bu yazıda yaşadığınızın tersini ben yaşadım. ''Yayınlama'' başlıklı yorumumu yayınlanıp başına insanları toplamış birinden 2.gün haberim olabildi.Kişiye özel bir mesajı tüm dünyanın göreceği şekilde yayınlayarak zaten şüphelenmeye başlamış bulunduğum aile terbiyesini bu şekilde teyit etmiş oldu dolayısıyla.
''Hani işaret parmağımızla birine istinatta bulunup onu suçlarken geride kalan orta parmak, yüzük parmağı ve serçe parmak geriye dönüp bizi gösteriyordu ya.. ''

Buna bayıldım ben..Yüreğinize sağlık..

Belgin dedi ki...

Öfkelenince 1 saniyede 180 bulan biri olarak, keske biri de bana dese "Belgiiiiin burnun akiyor" diye:))
Sagol ablam:))

sufi dedi ki...

Guguk kuşum;
9 sene oldu babamı uğurlayalı ama onu hala özlüyorum.
Sevgili Berrin deniz;
İlaç nasıl bedene şifa ise sözler de ruha şifa olsun canım sevgilerimle.
Sevgili B.;
Babacığım "burnun akıyor "der dikkati başka tarafa çekerdi.Bizler de çocuklarımıza yaptık aynı şeyi. Düştüklerinde "aaa yer kırılmış dediğimde yalancıktan ağlayorlarsa susarlardı" onun gibi.Bizler de ne kadar büyürsek büyüyelim hala çocuğuz demek ki!
Sevgili ikiz annesi;
Öfke kontrolü dikkati başka yere çekmekle ya da olayların üstüne gidip "hakim" zikrini çekmekle mümkün olabilir belki de.

sufi dedi ki...

Sevgili Zeugma;
Bir insanın konuşmaları hep kendini ele verir.Dikkat et biri seni "yalancılıkla" suçluyorsa aslında kendi kolay yalan söyleyen biridir.Biri sana "ne kötüsün" diyorsa kendinde kötülük tohumları olduğu için kötü görüyordur gözleri.Onun için birini suçlarken önce kendimiizde o özelliklerden olup olamadığına bakmamız gerekiyor.AYNAyız ya, işte o mesele.Sevgilerimle.

sufi dedi ki...

SEvgili BElgin'im;
Öfke hemen aklın arkasında oturuyor ya , kızgınlıkla akıl baştan gidinceee o koca kuyruklu cam göz öfke aklın tahtına kurulup beden ülkesini ele geçiriveriyor.Yani her şey bizim içimizde güzel cadım .Dilerim onları hükmümüz altına alıp ülkemizden kovarız tamam mı.Burnun akıyor Belgin!!!Sevgilerimle.

sadeceselin dedi ki...

öfke duyduğum her an öfkemin İLK kurbanı benim (:
Sevgi ve ışıkla.

MAVİ UMUT dedi ki...

Şu sıralar ben de öfkemi kontrol edemiyorum, bir yorgunluk bezginlik, müthiş bir tahammülsüzlük var.büyük bir hayal kırıklığı yüzünden. Bu nedenle konuşmamayı seçiyorum çevremdeki insanlarla, biliyorum yanlış anlaşılacağım. Kızgınlık sadece insanın kendisine zarar vermiyor. Babanız olgun biriymiş, fakat annenizin elini burnuna atar atmaz gülmeye başlaması bile çok güzel bence, ortamı yumuşatan, hemen geride bırakan bir şey. Keşke kavgayı hep başlatan taraf olmayıp daha sakin anlayışlı olabilse ama sonraki davranışı bile büyük bir artı bence. Sonradan sürekli surat asan, barışma elini, gülücüğünü görmezden gelen kinciler gördüm ben.
BAzılarına ayna olunduğunda, gördüğünden hoşnut olmayıp sizi suçluyor biliyormusunuz, gerçekleri görmek acı geliyor, ve en kolayı bunu kabul etmekken direnip size isyan ediyor. Ama gerçekler çoğu zaman acıdır, ve bende hep 10. köyde yaşarım.

aysema dedi ki...

Öfke gelince yüz kızarır, gidince yüz sararır, diye bir söz var bilirsin. Kontrol şart.

Kişi karşısındakini kendi gibi sanır çoğu kez. İnsan ilişkilerinde güven şart. Güvenmediğiniz kişiyi sevemezsiniz değil mi?

Yaşamın kıyısında dedi ki...

Can Dost,
Babalarımız aynı devrin tatlı babaları ve bende onu çok özlüyorum.
Huzur içindedirler inşallah.
Sevgiler...