“Güne başlamanın, geceyi karşılamanın, yemek yapmanın, plan-proje çizmenin, yazı yazmanın, genç kalmanın, sağlıklı olabilmenin, sevgiliyi elde tutabilmenin bile bir püf noktası vardır” diye söylenir durur da, nedir bu PÜF noktası? Nereden çıkmıştır bilenimiz yok denecek kadar azdır.
Zamanın birinde topraktan testi ve çanak-çömlek imal edilen kasabalardan birinde, uzun yıllar bu meslekte çalışan bir çırak, kalfa olup artık kendi başına bir dükkân açmayı arzu eder dururmuş. Ne yazık ki her defasında ustası ona:
“- Sen daha bu işin püf noktasını bilmiyorsunnn, biraz daha emek vermen gerek.”dermiş.
Ustanın bu sonu gelmez nasihatlerinden sıkılan kalfa, artık dayanamayıp gidip bir dükkân açmış. Açmış açmasına da yeni dükkânında güzel güzel yaptığı testiler, küpler, vazolar, sürahiler onca titizliğe ve emeğe rağmen orasından burasından yarılmaya, yer yer çatlamaya başlamış. Kalfa bir türlü bu çatlamaların önüne geçememiş. Nihayet ustasına gidip durumunu anlatmış. Usta;
“- Sana demedim mi evladım; sen bu işin püf noktasını henüz öğrenmemiştin. Aldın başını gittin, olacağı buydu!” deyip, tezgâha bir miktar çamur koymuş ve,
“- Haydi,” demiş, “geç bakalım tezgâhın başına da bir testi çıkar. Ben de sana püf noktasını göstereyim.”
Eski çırak ayağıyla merdaneyi döndürüp çamura şekil vermeye başladığında usta önünde dönen çanağa arada sırada "PÜF!" diye üfleyerek zamanla testiyi çatlatacak olan bazı küçük hava kabarcıklarını patlatıp gideriyormuş. Böylece çırak da bu sanatın püf denilen noktasını öğrenmiş olmuş.
Dilimize pelesenk olan “PÜF NOKTASI” sözü de bizlere bu olaydan sonra miras kalmış.
Sevgilerimle.
Resim:.imageshack'den alıntı.
17 Ekim 2009 Cumartesi
PÜF NOKTASI
Gönderen sufi zaman: 18:03
Etiketler: DİLEK'ten mektuplar..., HİKAYELER, SAJA BAKIŞI
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
14 yorum:
Keşke hayatın tüm püf noktaları "PÜFFF" deyince olabilse. :)
tam düşündüğüm yorumu galadriel demiş, püf lan püfmüş bu püfün hikayesi haha
Efendim, benden de size bir püf noktasımsı bir şey. Bu anlattığınız hadise Ahilik teşkilatından kalmadır. Hazır Ahilik haftasındayız bu da iyi denk gelmiş.
Ahilerde usta-kalfa-çırak ilişkisi oldukça gelişmiştir. Kalfalar ustadan icazet almadan kendi dükkanlarını açamazlar.
Bir hatırlatma daha, isterseniz onu da araştırın, "papucu dama atılmak" da Ahilikten çıkmıştır. :)
Kim derdi ki püf noktası bu şekilde ortaya çıksın:) Teşekkürler paylaşım için..:)
O zaman biz hayatın püf noktasını hiç bulamayacağız.
Çünkü öğrenmeden yaşamaya başladık.
Sevgiyle
Yaşamın kıyısında, sen hayatın püf noktasını bulmuşsun işte. Hayat ancak yaşarken öğrenilir. Tecrübelilerden dinlenilmeyecek kadar farklıdır.
Çok ilginçmiş hikayesi.Güzel bir paylaşım olmuş, teşekkürler..
''Püf'' üfleme sesi ile ilgili doğru.
Puf böreği var bir de..O da sanırım hamurun ''Puff'' diye birdenbire yağda kabarmasıyla ilgilidir..
Sevgilerimle..
Sayın SUFİ,
Tarafımdan MİMLENDİNİZ.. Sayfamı ziyaret edermisiniz..
Sevgi ve Saygılar
ilk okuduğumda bir püf lük iş işte dedim kendi kendime ama o püf işte işin sırrı :)
Valla o püf noktaları olmasa hayat bazen çekilmez olabiliyor. Sevgiyle
Sevgili Galadriel Ar Feiniel;
Püflemeyi denesek belki nefesin kudretiyle birşeyler olur, ne dersin?
Sevgili Siminya;
Seninde PÜFün püf olsun.
Sevgili kaan Fakılı;
Ahilik; ticari ahlak, işine aşk katmak, ustasını unutmamak kaldı mı ki?Pabucu dama atılmayı da bir gün yazarız inşaallah.
Sevgili Elvan;
Püflemenin ne kadar önemli olduğu gerçeği de çıkmış ortaya böylece.
Sevgili Nur;
Biz hayattan tokat-öpücük eğitimi aldık ya, daha ne olsun be can kuşum?
Sevgili Zeugma;
Püf noktası;o ince çizgideki sır.
Puff da olsa olsa sıkıntıdan bunalanın içindeki kabarcığı çıkarması.Püf kabarcığı patlatıyor, Puf kabarcık oluşturuyor.Buna da "puf noktası" diye bir hikaye yazılırmış doğrusu."KAL geldi"diyorlar ya şimdi.
Sevgili Haykırış;
Bugüne kaDar mimlere nedense pek rağbet etmedim. Nedeni: öğretimizde tercihsiz olmamız gerekliliği olduğu için.Tasavvufda hani bir söz vardır "eri erden ayırmak körlüktür" diye.Yaratılmışı yaratandan ötürü sevmek gönüllü tercihimiz.Şimdi ben nasıl gülü zambakdan, yasemini leylaktan ayırayım.Özürlerimi kabul edin lütfen, sevgilerimle.
Sevgili Funda
"bir püflük iş" de nelerin oluşmamasını garantiliyor, emeğin zayi olmamasına neden oluyor.Ey püf sen nelere kadirmişsin dedirtiyor.Sevgilerimle.
Sevgili Lalenin bahçesi;
O püf noktaları olmasa yemeğin tadı tuzu da olmazdı,esen rüzgardan enerji üretmek de akıl edilmezdi.Sevgilerimle.
Herseyde geçerli olsaydı keşke bu püf noktası:)PÜf demek yeterli olsaydı:)
Sevgili Prima;
Sen dene istersen "ya tutarsa!" deme, "tutar belki" de yeter ki inan.
Sevgilerimle.
Yorum Gönder