“Kendim ve tüm varoluş için neyi deneyimlemem gerekiyorsa hazırım.”diye güne başlayan Avustralya yerlisi aborjinlerin mitolojik kahramanları hayvanlar, mitolojik temaları düşzamanıdır. Bir de bumerangları vardır attıktan sonra onlara geri dönen. BUMERANG ve hareket tarzı, atalarımızın “ne ekersen onu biçersin “sözünü anımsatan bir çekim yasasıdır.
Aborjinlerin tarih öncesi zamandan beri bumerangları kullandıkları biliniyor. Bumerangın nasıl geri döndüğü ise günümüzün bilim insanları tarafından tam anlaşılmış değildir. Dönüşün aerodinamik kaldırma gücü ile üç eksende yaptığı cayroskobik dönüşün birleşiminin yarattığı sanılmaktadır.
Aborjinlerin bumerangla kuş avlamaları ise ilginçtir:
Bumerangı, kuş sürülerinin uçuş yüksekliğinin üzerine fırlatıyorlar. Bumerangın yerdeki gölgesini gören kuşlar arkalarında yırtıcı bir kuş olduğunu sanıp, kaçmak için dalışa geçiyorlar ve sonunda ağaçlar arasına gerilmiş ağlara takılıyorlar. Aslında bugün Avustralya'yı ilk keşfedenler kanguruları görünce çok şaşırmış ve Aborjinlere bunların isimlerini sormuşlar, onlar da “kanguru" cevabını verince, bu acayip hayvana kanguru ismini vermişlerdir. Hâlbuki kanguru Aborjin lisanında "bilmiyorum" demektir. Bilmiyorum derken bile çok şey bildiklerini düşündüğümüz aborjinler doğanın sesini duymayı becerebilen topsuz tüfeksiz ve savaşsız çok sorunun üstesinden gelmeyi başaran insanlardan olmuşlardır. Doğaya saygılı yaşamları ve manevi erdemlerinden örnek almamız gereken bu özel topluluk ilkel yaşamlarına rağmen inanıyorum ki mutluluğu yakalamışlardır. “Bir çift yürek” kitabını okuyanınız varsa onların dualarını bilirsiniz.
”Beni ayakta tutmaya yetecek kadar güzelliklerle dolu bir yaşam sürmek, aydınlık bir bakış açısına sahip olacak kadar güneş, güneşi daha çok sevmeme yetecek kadar yağmur diliyorum. Ruhumu canlı tutmaya yetecek kadar mutluluk, yaşamımdaki en küçük zevklerin daha büyükmüş gibi algılanmasına yetecek kadar acı diliyorum. İsteklerimi tatmin etmeme yetecek kadar kazanç, sahip olduğum her şeyi takdir etmeme yetecek kadar kayıp diliyorum. Son ELVEDAyı anlatmama yetecek kadar MERHABA diliyorum. Haydi, bizler de bugün evrene ne attığımıza bakalım ve beklentilerimizi abartmadan bu kez de onlar gibi dua edelim.
Ya tutarsa?
“Evrenin sonsuzluğunda bulunduğumuz şu anda her şey mükemmel bütün ve tam “diyelim.
Sevgilerimle.
Resim:www.images com'dan alıntı.
21 Kasım 2009 Cumartesi
ATTIĞIN HER ŞEY SANA GERİ DÖNER
Gönderen sufi zaman: 11:11
Etiketler: DİLEK'ten mektuplar...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
12 yorum:
Kocaman teşekkür ederim, sayfanıza geldiğimde zaman yavaşlıyor adeta...Ruhumu dinlendiriyorsunuz.
Aborjinler kadar doğal,bumerang gibi çekici bir yazıydı.
''kanguru'' diye bir kelime daha öğrenmiş olduk,
kangurular isminin anlamını biliyor mu dur acaba :))
SEvgiler,
SAygılar...
Her zaman ektiklerimiz bize geri dönmüyor malesef.Güzel yazı için teşekkürler.
ıyı dılekler ve ıyı enerjılerle yaklastıgımız zaman dunyaya
bıze donusu de aynı oluyor.
Can Dost Sufi !
Ne güzel yazmışsın yine.
Çok uzun yıllar önce Fatoş Halam doğum günümde bana bir Keşifler ve İcatlar Ansiklopedisi adında bir kitap hediye ettiydi. Hayatımı şekillendirdi o kitap. En çokta Magellan, Amudsen, Uluç Ali Reis ve Kaptan James Cook a bayılırdım. Kangoroo yu o yıllarda öğrenmiştim.
Kaptan hayvanı göstererek soruyor "What is this ?" diye..
Cevap "Kangoroo" yani "Ne diyorsun ".
Adı Kanguru kalır gider hayvanın.
Benimde dükkanı kapatmama sebep yüzünden stokta bir Bumerang yazım duruyor. Çok güzel girip çıkmışsın. Muhteşem, olağan üstü güzellikte ve akıcılıkta bir yazı olmuş. Nasıl sevip benimsedim anlatamam.
Hele Bir çift yürekteki o pasajla sonunu bağlamışsın ki ruhlara şifa, akıl ve ruh fukaralarına ibret niyetine.
Yine bize ders çalıştırtıcan usta !
Hanen aydınlık ve ferah, hanedeki canlar pür neşe sağlık içinde aşkta daim kalın.
Dayanamadım, son bölüme de yazayım istedim Ustam !
Her şey zıttı ile kaim midir ?
Bumerang ta onun cüzi akılla bilinmesi için bir simge midir ustam !
Eyvallah der giderim ..
keyiifle zevkle huzurla takıbınızdeyiim.kelebek etkısı konusunda benım de derin düşüncelerim war...
gecmıs olsun dılekleriniz için de cok tskler...
Merhaba,
kitabı okudum ve aborjinlere hayranım. Nasıl da bu yüzyılda temiz ve nezih kalmışlar. Dualarına tüm kalbimle katılıyorum.
Sevgiyle kalın.
Sevgili Elif;
kıymetli zamanlarınızı harcayarak tuşlardan dökülen kelimelerimi okuduğunuz için Esas ben size teşekkür ederim .İyi ki varsınız.
Sevgili Salih;
"Avustralyalı" filmini izlediysen, küçük bir aborjin çocuğun ölümle yaşam arasındaki çizgide koca bir sığır sürüsünü bir hareketiyle nasıl durdurduğunu hatırlarsın.İnsan benlikten uzaklaştıkça doğaya akıyor çünkü sevgilerimle.
Sevgili düşünen balık;
Kimi ektiğimiz ürünler çimenler gibi bir ayda biter, kimi ektiğimiz tohumların olgunlaşıp fidan olması yılları alır.Beklemek gerek güzelim.Sevgilerimle.
Öykü'cüm;
Kutsal kitaplar; hardal tanesi iyilik bile cevapsız kalmayacak diyor.Sevgilerimle.
Ali dost;
"Kangoroo"kelimesinin "bilmiyorum" olduğunu duymuştum. "Ne diyorsun "demek olduğunu öğrenmiş oldum.Yazının içindekini değiştireyim diye düşündüm ama mana değişecekti.Yapamadım can dostum.Dükkanı kapatman bumerang yazını yeni blogunda yayınlamana engel değil.Aynı gönül olduğumuz nasıl da belli.Geçen gece ben Hızır yazısını yazarken aynı evde 2. bilgisayardaki yol kardeşim de Hızırla ilgili birşeyler yazıyormuş.Asla o konuda konuşmamıştık. Kim inkar edebilir hepimizin içinde akan o enerjinin (esir)yani 5. elementin TEKin varlığını?
Çıraklar ne zaman usta oldu be dostum?Daha bir fırın ekmek yememiz lazım.Hoş 7 yılda meyva vermeyen ağacı keserler ya, bizim ustamız öyle mazlum ve sabırlı ki sorma.sevgilerimle.
Sevgili Özge;
İnşaallah sıcak yuvana çiçeklerinle dönmüşsündür.Kelebek etkisini senden de okumak istiyoruz haydi!sevgilerimle.
Sevgili bülbül;
Mal mülk hırsı olmadan yaşamak doğanın içinde, sevgi ve bütünlük içinde...Bizlerin de istediği bu zaten.sevgilerimle.
Son 3 yazıyı zevkle ,ilgiyle, beğenerek okudum yine .Yorumlara nihayet verildiği için sadece buraya geldim ..
Geç kaldığım için kusuruma bakmayın lütfen :(
Daha önceden bilgi sahibi olmadığım ne çok şey öğrendim her zamanki gibi.. Çok ama çok büyük bir keyifle, merakla, zevkle, beğenerek , dinlenerek, dinginleşerek okuyorum yazdıklarını sevgi suficiğim..
İnsan olmayı, sevgiyi, dostluğu iliklerimizde hissediyoruz sayende..
Yüreğindeki güzellikler hiç solmasın..
Yazan ellerinden ve yüreğinden öperim..
Sevgilerimle...
Sevgili Zeugmacığım;Köprübaşım, efsanevi geçitim ben de sizlerden çok şey öğreniyorum.Sizler de bana gençlik aşısı yapıyorsunuz, her daim yaşama amacım oluyorsunuz.Her sabah göreve gelir gibi düşüyorum bilgisayarın başına elimde kahvem ve sigaramla(duman duman)la dumanladım sigaramın üstünü sevgilerimle.
Yorum Gönder