SUFİ SAJA

bu yılan nasıl oluyor da bu insanlara hala dokunmuyor ben onu anlayamıyorum...

benimde umrumda... çokca..
tüm bunlara alıştırıp, "yaşıyorsan şükret'e" alışan insanlarımız, iyi dayanıyorlar aslında.

Herşeyin üstündedir insan...
egoların,paranın,bilginin, rekabetin, koltuk kavgasının, politikaların üstündedir..
bilmiyorlar...

Sevgili Evren;
"Tren raydan çıktı artık." Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete demeyeceğim, çünkü kıyamete kimlerin gideceğine göreceğiz yakında.Sevgilerimle.
Sevgili Brajeshwari;
Senin de dediğin gibi İNSAN herşeyin üstünde.
Kuran'da ;"benim seçilmiş kulumun alamet-i farikası başına verdiğim derttir" diyor.Bu millet bu dertlerle ya erecek ya erecek başka yolu yok.Sen o zaman seyret bir nefes bir sözle nasıl yürüteceğiz dağları!

Ahh Sevgili Sufi, keşke umurunda olanların sesi daha çok çıksa...

Ama kendi keyfini bozmayanlar, biri bir şeyler yapsın, diye kolaycılığa sığınıp susuyor. Bilmiyor ki 'sustukça' sıranın ona gelmesine bile kalmadan gelen dalgalar herkesi silip süpürecek! O yılan dönüp dolaşıp kendisini de sokacak. Yardıma koşacak kimse de olmayacak...

Sevgilerimle...

ne kadar azınlığız aslında. Bundan 5 sene önce kimse bunların olabileceğine akıl vermiyordu. Oysa şimdi önümüzü göremeyecek kadar bilinmezin içerisindeyiz. Biz konuşmadık, bir şeyler paylaşmadık diye değil ama bu oyunun ve sistemin içerisinde istemedende olsa rol alıyoruz. Konuşmak isteyenler ise susturuluyor.Sevgiler;

Ablam bütün bu saydiklarin benimde UMURUMDA!!!

Ablam bütün bu saydiklarin benimde UMURUMDA!!!

Herşeyi Allaha havale eder olduk, ne olursa, başımıza ne gelrse Allahtan dedik, nasip dedik...
biz koyun olmaya,deneni yapmaya ,kaderciliğe çook alıştık...
Allaha Şükür Suficim...Allaha Şükür...

Umurumda..umurunda...ve inanıyorum ki bir çözüşül başladı,başlayacak....

Not;molada bile buradaysam buradaki fikirler de umurumda:)

Merhaba Canım;

Elbette senin, benim UMURUMUZDA..
Ancak, sevgili Aysema'nın dedikleri çok doğru ve haklı sözler..
Çünkü, bizler -kendimi bundan hiçbir zaman soyutlamam- çok uzun zamandır keyfimizi bozmadık, keyfimizi kaçıracak olay ve olgulardan uzaklaştık, uyuduk, sesimizi çıkarmadık..

Hep başkalarından bekledik..
Aslında o beklentimizin yanlışlığını kavramamız gerekirdi..
Bu ülkedeki hangi darbe veya darbe teşebbüsü, bizlere -Atatürkçü kesim- yarar sağladı..?
Tam aksine en büyük acıları, sol ve Atatürkçü kitle yaşadı..
Onlar yine en büyük desteği ve himayeyi gördüler..

Yargı yolu ile kapatılmalar sonunda ne oldu..?
Tekrar, daha da güçlenerek iktidara geldiler..

Kendi düşüncem olarak söyleyebilirm ki, -başkasının farklı bir düşüncesi de olabilir- yapılacak tek şey toplumsal muhalefeti güçlendirerek, mecliste temsil edilen, bize en yakın partiyi canlandırmak, harekete geçmesini sağlamak..

Yani kısacası; Elimizi taşın altına sokmak ve hep birlikte hareket etmek..
Hazırlanacak olan oyun ve tuzaklara düşmemek için de çok dikkatli olmak en önemli şart..

Yanıldığım ve yanlışa düştüğüm yerler olabilir, fakat benim inancım bu şekilde ve her türlü farklı görüş ve düşünceye de, saygı duyar ve destek verebilirim..

Sevgilerimle..

sadece söylemek yetmiyormuş işte içimizdekileri, aklımızdaki ve yüreğimizdekileri, biz burdayız diyen tek ama birmiş gibi duran sesimizi birleştirmek gerekiyormuş.

evet susarak, birşey yapmayarak hepimizin bir parça suçu var şu an geldiğimiz noktada. ama hiçbir şey için geç kalmış değiliz hem de hiçbir zaman. bundan öncesine dair sustuysak bundan sonra kim olduğumuzu göstermeliyiz...

Sufi'm; umurumuzda olmaz mı? Artık öfkeye, kendi insancıl hoşgörüme ter düşecek hırçınlığa vuracak kadar umurumda hatta.. Aptal yerine konulduğumuzu bırakalım bir yana, ülkemin içinde bulunduğu durumun normal seyrinde giden işler bütününde algılatılıyor olması için yapılanlar bizim umurumuzda. Farkında ya da değil; düşürülmek istenilene çanak tutan insanların da umurunda olsa keşke. Çökeceksek hep birlikte çökeceğiz oysa..
Domuz gribi aşısıyla ilgili olan düşüncelerini günlerdir konuşuyoruz; bağışıklık sistemi normal çalışmayan biri olarak özellikle dikkatimi çektiğinden yazın başından beri 5000 kişinin domuz gribinden kaybedileceği öngörüsünü sık sık yineleyen Sağlık Bakanının sözleri şimdi daha çok anlam buluyor. Kim nereden biliyordu? GDO usulcacık yasalaştırıldı, ürünlerin üzerinde hiçbir şey yazmamasını da koruma altına aldılar. Senaryoya uyanmak..
Yorumlayan bütün arkadaşlarımın fikirlerine katılıyor ve saygı duyuyorum.

Ah be suficim...

Sevgili Aysema;
Sevgili Galadriel Ar Feiniel;
Sevgili Belgin;
Sevgili İlk;
Sevgili Anne;
Sevgili Arzu Breda;
"Keyif eşekte olur " demiş bilgenin birisi.Eğer bizler de düşünen İNSAN olduğumuzu unutup, keyfimizden ödün vermiyor köşemizde mutlu mesut yaşıyorsak bizlerin de; (adını andığımız bize hizmet eden o hayvancıktan özür dileyerek ) ondan bir farkımız kalmadığını görmemiz gerekiyor.SUSmanın çare olmadığı günlerdeyiz. "Ok mu suçlu yay mı suçlu?" sözünün ardındaki O hedefi vuran oku yaya geçiren kolu da gözardı etmeden harekete geçmenin gerektiğini düşünenlerdeniz.Muhalefet zamanında yürekli bir lider bulsaydı kendine; zaten bugünlere gelmeyecektik.İktidarın ekmeğine yağ ve bal süren de bizleriz.Sevgili Aysemanın da dediği gibi; önce biz eşeklikten kurtulalım, şu samanlıktan çimenlikten çıkalım bizler de güzel günlerde Atatürk'ün kurduğu bu Cumhuriyete ve devrimlere ilkelere layık"idrak yolları enfeksiyonundan" kurtulmuş bireyler olarak yaşayacağız.

Sevgili Beenmaya
Sevgili Gülen;
Sevgili Uma;
Bu güne kadar tasavvuf eğitimimiz çerçevesinde her yerde "hakkın varlığını" görme çalışmaları içindeydik ve yazılarımızla sizlere yansıttığımız pozitif düşüncenin (düşmanının bile başını okşayabilme yönündeki) erdemlerinden sözetmiş idik.Şimdi de melamete yatıp "Eşeklik bizde" diyoruz.Seyrederken UMURSUYORUZ da doğal olarak.Ne deneyimliyoruz?İçimizdeki yangının ne tür bir enerjiye dönüşeceğinin merakı ve heyecanı içindeyiz.Çünkü bu günlerimiz sancı çeken doğurmasına az kalmış bir kadının (Allah'ın rahim sıfatının)sancıları.Güzel günler doğacak dostlarım inanıyorum.Bakın birleşip BİR oluyoruz.Zafer yine pozitifin.Hepinize kucak dolusu Sevgilerimle.

Ahh Sufi'cim Ah; herşeyin farkındayız. Ülkemiz de umurumuzda,üzerimizde oynanan oyunların da farkındayız."Bana dokunmayan yılan bin yaşasın" da demiyoruz. Şehit ailelerinin yaşadıkları, aylarca yıllarca suçunun ne olduğunu daha öğrenemeden içerde yatanlar da umurumuzda ama yetmiyor artık. Umursamakla ya da kendi kendimize konuşmakla kalmayıp başka, yapıcı etkili birşeyler yapmanın vakti geldi de geçiyor.

Sevgiler

gdo'ya hayır demek için şurada bir anket var. ses verelim, güç birliği yapalım.
http://www.gdoyahayir.org/bildiri20090111

Sevgili sufim..
Saydıkların hepimizin içini yakıyor.Her şeyi görüyor, biliyor anlıyoruz. Umrumuzda elbette.
Ama en çok yönetimdekilerin kayıtsızlığı, hız almış bir geriye gidişin, üzerimizde oynanan binbir türlü oyunun yürek yangınları var.
Farkındalıklar hiç olmadığı kadar çoğaldı. İhtiyaç olan tek şey birleşmek artık.Tek yürek olup ses duyurmak.
Ve inanıyorum ki çok az kaldı..
sevgilerimle..

Sevgili Çınar;
Sevgili Nalan;
Sevgili Zeugma;
Dünya kuruldu kurulalı insanoğlu ne tür haksızlıklara ne kötü muamelelere maruz kaldı.Hainlikleri haksızlıkları ve zulmü de insanoğlu yaptı.Ademin bir oğlu kabil diğer oğlu Habili öldürdü.Ta ezelden böyle gelmiş böyle gidiyor gibi görünse de ALTIN çağa giriyoruz az zaman sonra.Bunlar insanlığın son çırpınışları gibi geliyor bana. sevgilerimle.

insanın umurunda olması çözüm yolundaki en önemli adım bence. Herkesin umurunda olsaydı çözülürdü. O yüzden bizi hep umursamaz ve küçük bireysel meselelere takılmış insanlar yapmaya çalışıyorlar.

Can dostum,
Biz nasıl bu hale geldik?
Kör,sağır,dilsiz
nasıl olabildik?
Neyimiz kaybettik dostum, neyimizi
birbile bilsem...

Sevgili Mustafa tr;
Sevgili Nur;
(Geçim sıkıntısı, yaşam şartları)gündemdeki ve gündem dışı konuları umursamamamıza sebep olmayıp daha bir umursatmalı bizleri.
Sevgilerimle.

Merhaba,
ziyaretiniz için teşekkür ederim. Güzel sözleriniz hiç bitmesin. Sayenizde blogunuzu tanıma fırsatı buldum.
Evet umrumda. Hemde orada yazılmayıp,söylenmeyenlerde. Ama yaşım gereğince bu ülkede neler gördüm. 15 - 20 senede bir böyle ülke elden gidiyor gibi durumlar olur,sanki birileri korkmuş, birileri de palazlanmış gibi görülürler. Haksızlar bu işi başardık artık tamam bitirdik derler. Diğerleri de eyvah bittik, bu seefer her şey bitiit derler. Fakat bu ülke öylesine güçlü bağlarla kurulmuş, o kadar çok emek verilmiş ki, o sessiz kalanlardan öylesine güçlü kişiler çıkar ki, her şey değişir.Benim ülkem insanlarına hep inancım var.Sadece biraz fazla sabırlılar.
Bu nedenle bizlerin yapacağı çocuklarımızı güçlü ve korkusuz yetiştirmek,haksızlar kadar cesur olmayı öğretmak. Asla kötülerin kazandığı bir dünya değil. Biraz sevinirler ama kazanan her zaman iyiler olur.
Sık sık görüşmek dileğiyle,
Sevgiyle kalın.

bülbül;
Ben de senin ziyaretinden mutlu oldum.Senin de dediğin gibi biz çok güçlü bir milletiz inancımız ve imanımızla bu gönüllerimiz Atatürk gibi bir kutsal kişiyi yine bilir başa geçirmeyi.sevgilerimle.