Bilen bilir ayrılığın derdini. Yaşamayan ne bilsin, hasret çekmeden elindekinin kıymetini?
Denizin mavi sularına balıklar gibi dalmayı, havayı avuçlarının içinde tutup da onu okşayıp öpmeyi, şöyle bir çimenlerden izin isteyip, buğday başaklarının dibinde yüzünü gökyüzüne çevirip yan gelip yatmayı, rüzgârla havada raks eden kuru yaprağın ardında koşmayı, çıplak ayak toprağın neminde dolaşmayı, ırmağın çıktığı gözeye ağzını dayayıp da kana kana dağların bağrından gelen buz gibi suları içmeyi, güneşe sırtını dayayıp kelebeklerin dansını seyretmeyi, bunlara hasret çekmeyen gönül nasıl bilsin?
Ne bilsin elmanın tadını elmayı tatmamış olan, sevda çekmemiş olan SEVDAyı? Aynı “damdan düşenin halinden, damdan düşenin anlaması” gibi… Gözlü gözsüzün, özgür olan mahkûmun, zengin; fakir fukaranın bilmez hali ahvalini. Onulmaz bir yaran varsa; onulmaz yaralara gark olmuşlara götürürler insanı. Sağaltır, avutur dert çekmiş gönül; dert çeken alev alev yanan gönlün yaralarını.
Resim:Deviantart'tan.
12 Ocak 2010 Salı
BİLEN BİLİR
Gönderen sufi zaman: 09:05
Etiketler: DİLEK'ten mektuplar...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
12 yorum:
ama hakkikaten de damdan düşen anlıyor diğer düşenin halinden...
Empati yeteneği gelişen nerdeee o kadar?
hiç bilmeyene anlatmak or elbet ve anlaşılmayı beklemek. ama az buçuk değmişse yaşanana bir yerinden, bulaşmışsa tozu ona o zaman bir parça anlaşılıyor aynı dilden olup benzer yaşananlar...
Yazı herzamanki gibi güzel, bende arkadan gelecek bir yazının ayak sesleriymiş gibi bir his uyandırdı.Sevgiler:)
Varlığın birliğidir..Yıllar önce sufilerin gizli bilimleri islamın içine işlemesi ile ortaya atılan Doğal gerçek...
Tüm kainat ve doğa hepimiz biriz..
Bunu bilen kişi hiçbir zaman hiçbir yerde yalnızlık çekmez..Ve hiçbir şeyden korkmaz..
Çok doğru sevgili Sufi,
Son somut örneğim, ne zaman ki bastonu aldım elime, nerede var eli bastonlu onu görmeğe, bastonla yaşamanın özgürce yürüyememenin ne olduğunu anlamaya başladım.
Ama yer yüzünde ayrılığı, hasreti, yoksunluğu,yaşamamış kul var mıdır acaba. Yaşıyor ama unutuveriyoruz yoksunluk bitince. Önemli olan her şey yolundayken de anlayabiliyor muyuz çaresizin derdini, empati yapabiliyor, yanında olabiliyor muruz.
Sevgiler...
Meslek büyüğüm Sayın Sufi,
Üstünden düşene sor, yüksek mi? alçak mı? dam,
Ne bilsin acısını, damdan düşmeyen adam..
Yola çıkana sor, uzak mı? yakın mı yol,
Ne bilsin zorluğunu, yola çıkmayan adam...
Sevdaya tutulana sor, nicedir hallerin, aşkın,
Ne bilsin ateşini, sevda çekmeyen adam..
Vallahi doğaçlama yazdım hoş bazen heyheyler gelince bende yazabiliyorum deyip duruyorum kendi kendime..
Sonsuz saygılarımızla
sufim, insan sadece kendi içinde olanları görebiliyor ve algılayabiliyor. ben de yeni yeni algılıyorum bazı özlemleri. çünkü bende yaşıyorum o hasreti içimde.
Sayın yaş büyüğüm Sufi ablacığım;
Ne bilsin yavru ördekler yüzmeyi
gölde,
küçük balıklar çıkınca okyanusa,
geri döner akvaryuma döne döne..
Bu güzel bilgiler için sonsuz tşkler ve SEvgilerrr
Ben bu konuda bir nane bilmiyorum öğrenmekte istemiyorum...Bu da bir bilinç olarak çakılı kafamda
Can-u cananım Dost !
Ne hastayım bir bilsen. Dökülüyor her yerimde sesim çıkmaz öyle çalı çırpı gibi. Çookk oldu yazmayalı. Bilirim ceza versen hakkımdır, hak dandır. Yine yazmışsın bir güzel name ki ruhlara şifa ve alem bilinsin diye.
Ya olmayadı Gecenin içinde Gündüz. Acının içinde Sevinç. Metremiz yok ki nasıl bilsin öğrensin köpek nefsimiz herşeyin zıddı ile kaim olduğunu.
İçimden geldi;
Hanedekilere, çoluğa çocuğa, toruna torbaya, kapıdaki prensese, pencerene konan kuşa selam olsun.
Sevgili Funda;
Her gördüğümüz canlı bizde var ve biz de onlarda varız gibi düşününce işin içinden çıkmak kolay olur belki, sevgilerimle.
Sevgili mayam;
Hiç bilmeyen zaten sarayın dışına hiç çıkmamış Buddha olurdu. Gerçeklerle yüzleşmek herzaman için insanlığın yararına oluyor cankuşum .sevgilerimle.
Sevgili Elif;
Arkadan gelen yazı kedinin ayak seslerini getirdi.Teşekkürler ilham verdin Sevgilerimle.
Sevgili Hüseyin;
Yıllardır Büyük ustalarımız; "yaratılmış herşeyin bizlerde var olduğu" sözlerini, şimdi kuantumcular söylüyor. Hepimiz BİR kişiyiz dostum ve korkmuyoruz değil mi?Teşekkürler ve sevgilerimle.
Sevgili Asumancım;
Sen resimlerinde ne güzel gülüyorsun öyle canım, hep GÜL inşaallah.Senden de bizlerin yüzüne ve gönlümüze yansısın o ışık ve enerjin dilerim sevgilerimle.
Sevgili Haykırış;
"Üstünden düşene sor, yüksek mi? alçak mı? dam,
Ne bilsin acısını, damdan düşmeyen adam..
Yola çıkana sor, uzak mı? yakın mı yol,
Ne bilsin zorluğunu, yola çıkmayan adam...
Sevdaya tutulana sor, nicedir hallerin, aşkın,
Ne bilsin ateşini, sevda çekmeyen adam.."
Dostum;Hak aşıklarının sözleri gibi dilinden dökülüvermiş sözcüklerin maaşallah.Yüreğine sağlık sevgilerimle.
Sevgili guguk kuşum;
Senin o hasretin asırların hasreti gibidir eminim.Seni de ancak beden tarlasında bir canlı büyüten anneler anlar canım sevgilerimle.
Sevgili Ayşegülüm;
Akvaryumda mutlu olan ancak akvaryum balığıdır bence.Yoksa tüm hayvanlar doğanın içinde kalmalı bence.Sevgilerimle.
Sevgili Hacivat;
Bilmiyorum diyenden de korkmak gerek, biliyorum diye ahkam kesenden de bence.Ya sence? sevgilerimle.
Sevgili ALİ dost;
Hastalığın için "pazara gidip ilaç alayım" demiyorum ,Çünkü pazarbaşı ALİdir biliyorum.TELLALlık da; bizim mesleğimiz naçizane.Terbiye edilmiş haktan ayrı olmayan nefsine de bedenine de şifalar diliyorum.Bizden de senin gönül evine sevgi ve muhabbetlerimizle.Teşekkürler, Sağlıkla kal dost.
Yorum Gönder