36–37 derece bir sıcaklık barındırıyoruz bedenimizde; kablosuz fişsiz, odunsuz kömürsüz gazsız. Neye yarar bu insanın sıcaklığı? Neyi götürür neyi getirir yaşantımıza, kaynağı nedir? Dumanlı mı, dumansız mı, kim bilebilir lütfen anlatın bana! Yoksa özün öze özlemi mi bu?Vücudumuzda mevcut 100 trilyon hücrenin biz fark etmeden faaliyetleri sırasında açığa çıkardıkları ısıdır bu… Öyle diyor bilim adamları. Peki, nasıl bir kalorifer sistemi termostatını kim ayarlıyor diye soruyorsunuz.
Bu sorunun da hazır cevabı; Troid bezlerimizin salgıladığı tiroksin molekülleri yapıyor bu işi. Peki, hangimiz fark ediyor bütün bu olanları?“Tiroksin hormonuna ihtiyaç duyulduğu anda hormonal sistemin beyni hipotalamus, hormonal sistemin orkestra şefi olan hipofiz bezine bir emir gönderir. Emri alan hipofiz bezi, tiroid bezinin harekete geçmesi gerektiğini anlar. O da hemen tiroid bezine bir emir gönderir. Emir-komuta zincirinin son halkası olan tiroid bezi de kendisine ulaşan bu emir doğrultusunda hemen tiroksin hormonu üretir ve kan yoluyla bunu bütün vücuda dağıtır” diyorlar.
Gelelim biz insan sıcaklığının insan üzerindeki olgularına: Kavuşma anındaki sarılmanın sıcaklığı, acı çekene kederle kıvranıp yakınana uzanan şefkatli bir elin yumuşak dokunuşunun iyileştirici gücü. Ağlayan ve titreyenin titreyişini durdurmaya muktedir o sıcak temas…Sarılmak kucaklaşmak okşamak isteği, el ele tutuşmak, birbirine sokulmak sığınmakla bilinçsizce gerçekleştirdiğimiz enerji alışverişi… Bizi hayata bağlayan, yaşama sıkı sıkı tutunmamızı sağlayan bizleri muhtemel kazalardan koruyan emniyet kemeri gibi bir şeydir bu insan sıcaklığı. ÖZÜN ÖZE ÖZLEMİDİR yani. Sıcak bir gülümseme ve sıcak bir dokunuş bulaştırır insana sevgi ve mutluluğu.
Teşekkürler tiroid bezleri, hormonal sistemimizin maestrosu hipofiz bezi ve sevgili hipotalamusumuza o emri veren yüce Öz, yüce TANRI.
Teşekkürler kelimelerimizle birbirimize uzanan sıcaklıklara.
Hepinize sevgilerimle.
4 Şubat 2010 Perşembe
ÖZÜN ÖZE ÖZLEMİ
Gönderen sufi zaman: 12:57
Etiketler: DİLEK'ten mektuplar...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
15 yorum:
peki gösterilen bunca çaba sonucunda bizden istenileni verebiliyor muyuz yada acaba biz yeterince üzerimize düşen görevi yerine getirebiliyor muyuz etrafımıza yaydığımız sıcaklık belli kişileri mi ısıtıyor,yanımıza her yaklaşan o enerjiyi hissedebiliyor mu acaba..Şahsen ısıtan olma gayretindeyim fakat bu zamanda çok özlüyorum ısıtılan olmayı hem de çok (kim bilir üşümek belki de benden kaynaklanıyordur.)En Önemlisi ise Yaradanın ıspat isteyenlere verdiği ufacık bir mesajdır anlayana tabi..
sevgiler..
O zaman ben de sevgilerimi gönderiyorum:)
içten gelen sıcacık bir söz, bakış, dokunuş nasıl da yok eder bütün bir soğuğu, ısıtıverir yüreği...
Sayın Sufi,
Karşıdaki kişinin gözlerinin içine bakarak candan bir merhaba demenin verdiği sıcaklıkla öze yaklaşana ne mutlu..
Allah razı olsun müthiş bir detay, müthiş bir anlatım elinize sağlık.
Sonsuz saygılarımla
"ÖZÜN ÖZE ÖZLEMİ"
Ancak sizin kaleminizden böyle akıp
sıfat bulup anlatılabilirdi !
Saygılarımla dost insan,
Sevgili sufi;
İnsanın içini titreten çok etkili bir paylaşım olmuş bu.
Tersini düşünelim bir de.Yolda karşılaştığımız ve sıcacık bir selam vermek için hazırlandığımız bir tanıdık, bir komşu asık bir suratla niyetine bile girmeyip o iyileştiirici gücü sakınıyor sizden.Balyoz etkisi yapmaz mı?
O halde yapan kasıtlı ve bilinçli yapıyor bunu. O anlam çıkmıyor mu?
Oysa ki bir koyverse kendini..Bir koyverse...
Kelimelerinle bize sunduğun bu sıcaklık içimi ısıttı..
Teşekkür ve sevgilerimle sufim..
Kablosuz, fişsiz ve odunsuz... Bu bir mucize aslında değil mi? Bilim adamları bi atom parçasını bulmak için senelerrrr evvel mikroskop icat etmişler, bir bakmışlar atom işte.. Aradan seneler geçmiş atomu 1milyon küçülten bir mikroskop daha icat etmişler, gene bakmışlar gene bir atom parçası ve yanında bir not, "Merhaba, ben TANRI" sonuna gelemediler, ne kadar küçültenini bulsalarda hep orada minicik bir atom. Dolayısıyla bilim adamlarına karşı nedendir bilinmez gıcığım. OSHO'da der ki, doktorlar canlı bir vücudu asla inceleyemiyor, hep cansızlarla çalışıyorlar. Çünkü bir türlü sebebini bulamadılar odunsuz, fişsiz, kömürsüz, gazsız nasıl canlıdır bu varlık.. Kalemine sağlık, kocaman sevgiler :)
Tin...
Varlık yoklukla başlamaz.
Süregelen bir devinim ahiri nasıl açıklayamıyorsa. Öze bir kara delik görünümü takıyorum.
Özün entropisi...
O zaman sanada teşekkürler tontini:)
Sevgi ilaç
Sevgi soruların cevabı, anahtarı
sevgi cozuyor butun sorunları
bır cırpıda
ve sevgısız yasanmıyor gercekten de.
Ben geldim!... Üstelik kapı açık değildi!!! Ama ben, seni tanımak adına bacadan da girilebileceğini sana isbatlamak zorundayım ki, bir dahaki gelişlerimde o yüksek vücut ısımdan alarma geçecek tüm kapı zillerin çalsın ve kapın kendiliğinden bana açılıversin!!!
:)
Böylece mucitlere de çeyrek asır falan sonra kullanılabilecek bir fikir analığı etmiş olayım!! Troid vs. gibi hormonlarla yayılacak ısıdan, gelen kişinin kimliğini tanımlayabilme!! wawww!!
Bu okuduğum ilk sayfan.. kafam karışık biraz.. anlamaya... sindirmeye .. çalışmadan sana yorum yazmak istemem.. Böyle yorumlardan hoşlanmadığın gibi bir his algılıyorum..Her ne kadar benim sayfama bıraktığın yoruma cevap vermiş olsam da.. :)
Görüşmek üzere sevgili SUFİ SAJA..
bu yazı benı cok etkıledı sufi.. tum ınsanların baglı oldugu bi network var ve bız o networkden beslenıyoruz kanımca.. onun adı da sevgi..
Sevgili
agresif boy;
Elifin terazisi;
Beenmaya;
Haykırış;
Jivago;
Zeugma;
Galadriel ar feiniel;
Hacivat;
Ela;
Öykü;
Öze; karadelik görünümü takan ya da tanımlayan hacivat arkadaşımızın dediği gibi, öze özlemimiz insiyatifi olarak biryerlere çekilmemize neden oluyor.Ayçiçeklerinin güneşe dönmesi gibi bizler de sıcak bir gülümsemeye, şefkatli bir bakışa, sevecen bir söze çekiliveriyoruz işte.Gözle görünmeyen bağlarla birbirine bağlı olan gönüllerimizin aynı kaynaktan beslenmeleri sonucu ilahi bir döngünün içinde semahımızı sürdürüp gidiyoruz .Sizler de yorumlarınızla yüreğime dokunuyorsunuz, hepinize sevgilerimi ve kucaklamalarımı gönderiyorum ben de.
Sevgili hasretsenfonileri Gülsen;
Çok değerli müdürüm Vedat Varolun kardeşine blog kapılarım şöyle dursun, gönül kapılarım açıktır daima.Vücut ısın nasıl sinyaller verip de seni ziyarete gelmeme neden olduysa, bundan böyle senin beni ziyaretlerinde bahçe kapısında bekleyeceğim seni.Seni bulmama sebep olan Esmir'e de teşekkür ediyorum bu vesileyle.Kucak dolusu sevgilerimle.
Sevgili pırıltılıcadı;
Bağlantılarımızın hiç kopmadığı mucize bir network tasarımı bu.Ne de olsa hak yapısı değil mi canım? Network diye güzel tanımlamışsın teşekkürler ve sevgilerimle.
Yorum Gönder