Gençlik, tutku, heyecan ve isteklerimizin daim olmadığını bilsek bile dolu-dizgin koştururuz hayat platformunda. Ayaklarımızın kaymaya, yüzümüzdeki çizgilerin çoğalmaya başladığını göre göre bilimin çareler üreteceğini düşleriz arasıra.Kendi kendimizle savaşlarımız coşkusunu kaybetmiş olsa da, vitrinlerdeki genç giyimlere özenir,2 sene önce aldığımız elbisemizin üstümüze olmadığını görünce "yıkanınca çekti galiba!" deriz.
Dance Me to the End of Love - Click here for another funny movie.
Gençlerin hareketli danslarına özenir, bizleri yıllardır taşıyan bu ayaklarımızın her türlü figürü, reveransı yapabileceğini sanırız.Eğer yıllardır aynı yastığa baş koyduysak öbür yarılarımızla olmadık şeylere gülüp, hiç olmadık birşeye ağlayabiliriz birlikte.Yapılan hatalar tolere edilip, daha affedici olabiliriz artık. Elimize geçen birşeyi fırlatmayız bundan böyle kimsenin kafasına.Güneşin battığı yere birlikte elele gidiyorsak eğer, gençlik yıllarımızı daha bir anar oluruz iç çekerek ve gözyaşlarıyla.Eski resimleri albümlerden çıkarır hayat kitabımızı yeniden baştan okuyabileceğimizi sanırız.Oysa o kitap yazılıp bitmiştir, kalan bir kaç sayfa hiç çevrilmesin istiyor olsak da. "Bir andı sanki tüm yaşadıklarımız" deriz bu hüzünlü bekleyiş ve finallerin sonunda...Bir çift ak güvercin kanat çırpıp havalanır çok geçmeden...Rüzgarıyla kitap kapanır... Resimler ve anılar kalır geriye."Bir ANdı sanki...Dün var-dılar, bugün yok-lar" sözü söylenir bu defa geride kalanlarca...
Sevgilerimle Tontini.
***Yazıyı video eşliğinde okumanız tavsiye olunur.
Resim:images.com.
30 Nisan 2010 Cuma
DÜN VARDILAR BUGÜN YOKLAR
Gönderen sufi zaman: 15:50
Etiketler: DİLEK'ten mektuplar...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
13 yorum:
öyle değil mi..sadece bir andılar insan yaş aldıkça daha mı bir duygusal oluyor herşeye alınıyor küsüyor hassaslaşıyor....
dün an'dılar bugün yok'lar..
Gözlerimiz yalan söylüyor hep, aynada kendimi görüyorum daha çok gencim diyorum, fotoğrafımı çekiyor eşim kendimi görmek istemiyorum, ya gözlerim ya da fotoğraf yalan söylüyor bana. Yaş ilerlemiş, eski gençlik gitmiş, çıtırlık durumu çoktaaaan bitmiş ama yüreğim genç, yılların tek eskitemediği yüreğim. Zaman zaman bedenim yüreğime uymak istiyor ama her zaman başarılı olamıyor işte. Eski fotoğraflara bakmak istemiyorum hiç, ben eskiden şöyleydim demek hoşuma gitmiyor.
Sevgili Sufi tamda böyle anları yaşadığımız günlere denk geldi bu yazın... Dün vardılar bu gün yoklar...en sevdiklerimiz...
Karamsar bir anın satırlara dökülüşü gibi geldi bana her ne kadar tam anlamı ile gerçekleri anlatsa da.. Ama yine de itirazım var!!! "Öbür yarım" olmadığı halde.. ve bunu hiç dert etmediğim hatta kendimi şanslı kabul ettiğim halde yine de itirazım var sevgili dileğim... sufim.. tontinim.. (sahi bu tontini ne demek bana hala söylemedin!!)
böyle yazılar yazma.. sonra ben bir yazmaya başlarsam!!! nasıl durdurursun beni?
Leonard Cohen'i Can Dündar'ın bir yazısında tanımıştım. Şimdi sizin yazınızla bütünleşmiş. Bazen yaşamın tüm bu kargaşası içinde aynı yazınızdaki gibi sakin deniz kıvamında zamanlar düşlerim. Ve biliyorum zaman hızla akıp geçecek umuyorum o zaman düşlediğim beklediğim gibi olur...
Yıllar geçtikçe başkalarının sözüne
daha az kulak veriyorum. Hatta hiç dinlemediğim zamanlar oluyor.Önce
inceliyorum,seversem acı vermekten
hoşlanıyorum.Sonra ne yaptıklarına bakıyorum.Bence bilgelik,sadece öğüt vermekdeğil,anlamaktır,beceri
ise nasıl yapılacağını bilmektir.
Erdem ise bunu yapmaktır.Su insana enerji verir,herkesin aklına bir fikir gelir.Ancak başarılı aksiyonerler sudan çıkar,kurulanır ve bir fikir hakkında adım atarlar.
Adım adım küçük başarılar dizisi yaratabilirsiniz.Ama gideceğiniz yere ulaşmak için ikinci,üçüncü ve gerekli tüm adımları atmak zorundasınız.Bunun için kendinizi öldürmeye veya profösör olmayada
gerek yok.Marazi derecede iyi olmayada gerek yok.Alem ne çok iyi ne çok kötü..Bana ne,ben affetmem,
dedim ya sevdiklerime işkence yaparım.Çok sevdiklerime sarılırım.
Her şeyi affederim,bir şeyi affetmem, sevdiklerimi ölüm numarası ile üzenleri,çünkü tasavvufa göre ben de bir tanrıyım.
Seviosun mu beni sufi ablacık?????
Sevgilerrr
Dün varken bugün yok olanlar albümlerde çıktığında karşıma gözyaşlarımı tutamıyorum.
Ak güvercinin rüzgarı mıdır nedir bilmiyorum ama elimden kayıp gidiyor o albüm :((
Videoyu izleyemedim suficim.''not found'' diyor..
Çok duygusal bir yazıydı yine.
Sevgilerimle...
Canımın içi Tontinim;
Dün var-dılarsa, bugün de, yarın da var-lar..
Bugün yok-larsa, zaten dün de yok-lardı..
Ne mutlu, bugünden yarına kalacaklara..
Ne mutlu, dün var olup da, yarın da var olacaklara..
DÜNYA DANS GÜNÜNÜ KUTLUYORUM, CANIM TONTİNİM..
Ellerinden öpüyorum..
Melekler de öpsün yüreğinden..
Kucak dolusu sevgiler gönderiyorum, sevgi dolu yüreğine..
Ateş böceğim;
Gidenlerden haber alan olsaydı böyle çocuklar gibi hüzünlenmezdik.Sevgilerimle.
Sevgili Fadiş;
Ah ah o durumları ne sen sor, ne ben söyleyeyim.Bütün suç fotoğrafımızı çekenlerde.Bir türlü pozisyon yakalamayı bilmiyorlar.Aslında biz güzeliz de fotojenik değiliz değil mi dostum.Hadi başarabiliyorlarsa ruhumuzun resmini çeksinler görsünler bakalım kaç yaşındayız?Sevgilerimle.
Sevgili Lale;
Kimler geldiii, kimler gitti? Giderken haber verip de gidenler de var, vermeyenler de ancak gittiği yerden bilgi veren bir kişi olsa Allah için belki de huzur bulacağız.Ama nerde?Sevgilerimle.
Sevgili Hasretsenfonileri Gülsen'im;
Videoyu izleyince (bana ne olduysa!) bir gözyaşı tutturdum yazmasam çekiştirerek sildiğim yaşlarım durmayacaktı.Bu hayatı yalnız ya da öbür yarınla birlikte sırtlamaya çalış, ya da hayat bizi omuzlarında taşısın yine de SON yazan bir sayfa birgün açılacak önümüze bir anda. Giden huzura yolculuk yapıyor da (öyle sanıyorum)en azından, ya geride kalan? En çok onun teselli ve umuda ihtiyacı var.Tüm geride kalanların gönlüne huzur ve mutluluk dolsun bence.
Canım, Tontini adını bana sufi-Cem koydu 15 yıl önce ve ben adımı unuttum nerdeyse."teğze, abla, yenge lafından hiç hoşlanmam" demiştim, o da bu isimle hitap etmeyi uygun bulmuş bana.Sonra araştırdık rusçada "tombul kadın" demekmiş.Öyle değilim ama olsun sevdim ben bu adı.Seni de seviyorum dostum, tontini.
Sevgili Ruhumun pusulası;
Umarım ne diliyorsan o olur, sakin huzurlu yolalışlar...Video beni çok etkiledi. Gençler için; yaşadıkları zamanın kıymetini bilmeleri açısından eğitici, bizim gibiler içinse hüzünlü ama olsun yine de çok güzeldi. sevgilerimle.
Küçük kız Ayşecik;
Seni o çılgın, lafını sakınmayan, gençliğin verdiği kafese sokulmamış enerjinle seviyorum tabi ki.Hep böyle kal, hep böyle kal... Sevgilerimle.
Sevgili Zeugma;Dün var olanlar bugün albümlerde, ya da kasetlerde sesleriyle varlar da o dokunamamak var ya nasıl birşeyse bize acı veren yan bu olsa gerek.Videoyu izleyemediğini söylemişsin.Leonard Cohen'in; "dance me to the end of love"şarkısının videosu.Sanıyorum internetten izleyebilirsin.Kucak dolusu sevgilerimle.
Sevgili Arzukızım;
Seni yeniden görmek ve sana sarılmak gibi geldi bu seslenişin bana.Arasıra "cee!" demen bile bu ana yüreğine iyi gelecek sakın unutma.Dualarım seninle bebeğim, senin de "dünya dans günün" kutlu olsun sevgilerimle.
Ne kadar doğru bir söz, ben de etrafımdaki gidenleri düşündüm, dün vardılar bu gün yoklar gerçekten de.
Öyleyse anın değerini bilerek yaşamak gerek.
Çok güzeldi yazın sevgimle...
Yorum Gönder