MASAL BU YA! - SUFİ SAJA

.

"Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur."Kemal ATATÜRK .

11 Nisan 2010 Pazar

MASAL BU YA!

Masal bu ya!
Bir derttir sıkıntıdır sarmış ormanı...Düzen bozulmuş..
Duymuş hayvanlar: AS-oLANın üzerlerinden el-ayak çektiğini.
Aslan'ın; "Ben görevimi bırakıyorum artık, ne haliniz varsa görün,
Asaleten ve vekaleten hodr-i meydan yerime siz geçin."sözlerini...
Ormanda bir telaş, "kim geçecek ülkenin başına?"
Kuyruğunu uzunca bir sallayarak,tilki geçmiş kürsünün arkasına
Uzatmış burnunu havaya, bir koklamış uzunca...
Tilki bu, ezelden beri pek beğenirmiş kendini zira...
"Ben!" dermiş.. Ben, benim darda olana koşan.
Ormanı yaşanır hale sokacak olan.
Olacağım haklının hakkının bekçisi koruyucusu
İsterim sizler için olmak başkan ...


"Bu ülkeyi dostlarım, benden başka kimse kurtaramaz
Sizleri refah ve feraha kavuşturamaz.
Seçim yapılsın adalet kurulsun görün bakın,
Bana rakip varsa şimdi çıksın çabuk söylesin
Yoksa sussun ezelden-ebede" demiş "sonra konuşmasın."
Kurt uluyarak arz-ı endâm etmiş..Demiş ki; "benim rakip size."
Ama tilki seçilmiş oy çokluğuyla ne çare!
Tilki; "bu ülkede Aslanın kuralları geçer, inanırım ben yüce Aslan-a,
çıkmam emir ve komutlarından" diyormuş önce..
Sözlerine, hep yüce Aslan'ın adıyla başlayıp,
"Bu ne hakkaniyet, bu ne mazlumiyet, bu ne dost başkan" diyormuş halk onu duyup dinleyince.
İkinci sırada kalan kurtsa ayağını tilkinin kulağına götürüp diyormuş;
"sana muhalif gibi görünsem de, sen bakma...
Senin en sadık destekçin ben olacağım bu ormanda.
Tilki; yardakçılarını toplamış başına.
Ulaklar göndermiş ormanın dört bir yanına.
"İnekler,eşek ve koyunlar otlasın geniş bereketli çayırlarda." demiş önce.
Birgün satarız ırmakları, gölleri, çayırları inanıyorum kazanırız çok para .
Hava deniz kara hayvanlarını önce bir-bir mühürleriz.
Ormana hak ve adaleti böylece sonradan getiririz.
Ak-ı kara, kara-yı ak almış ormanda çok geçmeden,
Sonra da ülkede bir karış toprak kalmamış satılmayan..
Doluşmuş komşu ormanların öküzleri otlağa
Bizim hayvancıklara bir dirhem ot kalmamış.
Bu ne hak bu ne adalet diye ses vermiş çoğu hayvanlar.
Onları dinleyen kim onları da kafeslere tıkmışlar.
Diğerleri de "nasıl bir başkan seçmişiz biz" diye hayıflanadursun,
Padişahım çok yaşa-cılar, gelmişler meydana el-etek öpe öpe,
Yuvamız bacamız yıkıldı,
Orman kanunları acilen yapılmalı yoksa mağduruz biz diye.
Tilki birgün yine kürsüye çıkıp;
"Bakın ülkemi ne güzel yönettim!" demiş,
Seçim olunca yine oyunuzu bana verin.
Daha refah ve ferah günlere benimle gelin.
Sizin için izin çıkardım, açtım bütün sınırları
Getirdim sizlere Özgürlüğü ve demokrasiyi.
İsterseniz Siz de ben gibi orman orman gezinin.
İstemezseniz de siz buralardan gidin...

Şimdi bu hayvanlar ne yapsın?
Çareyi sizden bekler Tontini...

Sevgilerimle.
Resim:gallery.foto.net.

15 yorum:

Evren dedi ki...

bu sadece bir masal değil mi tontinim... milletçe uykudayız ya, ondan merak ettim...

oyumben dedi ki...

Ülkem orman gibi...
Her yer tilki.
Her yer çakal...
Ne yapsın inek koyun,
Habire trene bakar.
( şiir gibi oldu ya. ehi. )

Arzu Breda dedi ki...

Canımın içi Tontinim,

Öncelikle bloguma gelip verdiğin değerli öğütler, güzel söz ve dileklerin için çooooook teşekkür ederim..

Ormandaki duruma gelirsek;
Bu ezilen ve sömürülen hayvanların yapmaları gereken ilk öncelik, kendilerini bilinçlendirmek ve birleşmek..
Sonrasında da, tüm hayvanlar el ele verip, önce kendi egemenlerini, sonrasında ise diğer ormanların hayvanları ile birleşerek, tüm egemenlere karşı savaşmaktır.
Bu savaşı göze almadan bu özgürlük katiyen elde edilemez..
Ölümü göze almadan özgürlük olmaz..
Zira, o egemenler sömürdükleri hayvanlara ölmeyecek kadar özgürlük ve pay vermek zorundadır, kendi sömürüsü ve egemenliğinin devamı için..

O nedenle, yapmaları gereken, sömürücülerin verecekleri,, sömürüden elde edilmiş küçük payları kabul etmemelerdir..
Bu durum onların ellerini kollarını bağlayacak ve sömürünün böyle sürmesine razı edecektir..

Bence, önce bilgi ile bilinçlenip, sonra da kıyama kalkmak..
Bak o zaman, o sömürücü egemenler bu kıyamın önünde durabilecek mi?..
Eşit ve özgür düzen ancak bu şekilde kurulabilir..
Hak, ancak o zaman tecelli edebilir..

Eline, diline ve emeğine sağlık canım Tontinim..

Sevglerimi bırakıyorum hanenize..

ruhumun pusulası dedi ki...

Hiç ormandan gidilir mi? Gitmesinler önce kafeslere tıkılanları kurtarsınlar sonra etraflarındaki tüm hayvanları silkeleyip uyandırsanlar.

aysema dedi ki...

UYAN

Hadi uyan
Gün ışığı çilemeye başladı başucumda
Denizler bir mavilik edindi günden
Seher yeline uyup kuşlar tüneğinden uçtu
Bu türküyü dinlemeyecek misin

Hadi uyan
Aydınlığa çık da çil gözlerin ışısın
İlk yazlar sıcağı biriksin yüreğine
Yoksul olsan da uyan
Garip olsan da uyan
Madem ki güzelsin,güzeli yaşatmak için
Madem ki iyisin,iyiliği yaşatmak için
Madem ki umutlusun,umudu yaşatmak için

Hadi uyan
Denizi dinle yaşamak desin
Toprağı dinle barışmak desin
Göğü dinle sevişmek desin
Bir plak konmuş gibi gramofona
İşte aşk işte özlem işte savaşmak gücü
Uyan diyor uyansana

Hadi uyan
Sevdiğim uyan
N'olur uyan." (Metin Eloğlu)

Masallarla uyutulanların da uyanması dileğiyle bu masalı çok sevdiğimi belirtmek isterim Sevgili Sufi'm...

Primarima dedi ki...

Tontini...masal dinleye dinleye büyümüş bizler masal dinleye dinleye uyumuş bizler.Hala masallara inanıyor hala ayakta uyuyoruz.

aysema dedi ki...

Bu arada oyumu kullandım senden yana Sevgili Sufi'm...

Elifin Terazisi dedi ki...

Bu gün karamsarım, vurduk dibe
....
satıldık, uyanın!
Biz toprak üstünde derin uykulardayız,...
N. Hikmet

DERVİŞ dedi ki...

Çok güzel bir masaldı. Yalnız sonuna not eklemeyi unutmuşsunuz :) .Bu masaldaki kişi ve kurumlar tamamen HAYAL ürünüdür. Ne olur ne olmaz birileri bloğumuzu mahkemeye vermesin. :)

Bu vesile ile Sarı Öküz Hikayesini okumayanlar varsa okumasını tavsiye ederim. http://sufi-saja.blogspot.com/2008/03/ironi.html

sufi dedi ki...

Sevgili Evren;
"Masal masal matatas" dedik tas kısmını atladık.Hayatta ne gerçek ki aşktan gayri?
Sevgili oyumben;
Tamam, trene bakalım da diğer bakanlar gibi bari otlayacak otlağımız çekilmesin altımızdan.Teşekkürler şiirin için sevgilerimle.
Sevgili Arzukızım;
Sen de gidersen ve bizi yorumlarından mahrum bırakırsan bu orman kanunlarını koyucular kuyruklarını sallaya sallaya arz-ı endam ederse bu yeşil çayırlarda biz de otlayamazsak canımızın çektiği çayırlarda, komşu öküzlerden bizi kim kurtaracak dersin? HIII?
Önce inanç gerek sonra da bilgi ile bilinçlenip, kıyama kalkmak..Kıyama kalkabilmek için de önceden ölmek gerek.Ölmeden önce ölmeği bir başarsak elimizde olacak belki de sihirli değnek.Seni sımsıkı kucaklar ve öperim canım. Sevgilerim bundan böyle artık hanene gelecek.

sufi dedi ki...

Sevgili ruhumun pusulası
Kafesler demokrasi ve çağdaşlığın getirisi gibi gösterilse de "altın kafese konan bülbülün illa da vatanım" diye çığırması gibi gidecektir aslanın kulağına.Sevgilerimle.
Sevgili Aysema'm;
Uyuyanı bir dürtmeyle uyandırabiliriz de uyur numarası yapanı ne yapsak uyandıramayız bence.Uyur numarası yapıyoruz belki açlıktan mı dert ve sıkıntılar ve yaşananlara seyirci kalıp elimizin kolumuzun bağlı oluşandan mı bilmem? Ama karanlıkların örtüsünün aslanın bir pençe darbesiyle yırtılıp aydınlıklara çıkacağımız günlere az kaldı diye umutlanmak geliyor işimize.Teşekkürler ve sevgilerimle.
Sevgili Prima rima;
Uyumuyoruz, otlayamadığımız için baygın düştük sanıyorum.Hele bir can suyu verilsin bizlere gireceğiz aslanın himayesine.Sevgilerimle.

sufi dedi ki...

Sevgili Aysema'm;
Teşekkür ederiz oyunu bizden yana kullandığına.Kal sağlıcakla.
Sevgili Elif;
Dibe vurmadan zıplayamayız ki! Hayırlı zıplamalar yaşarız inşaallah yakında.Sevgilerimle.
Sevgili Derviş;
Masalımız; masal işte...Kim diyebilir ki hayvanların da bir hiyerarşisi ve kanun yapıcısı yok diye.Onlarda vicdan ne gezer deniyor ama inan ki bir çok konuda bizden daha çok vicdanlılar adaletten yana. "Sarı öküzün" hikayesini yazdığımızı biz bile unutmuşuz hatırlattığın için teşekkürler.Bu masaldan o İroniye yazı içinde biz de link verdik sayende. Teşekkürler ve sevgilerimle.

Unknown dedi ki...

Orwell'ın hikayesini hatırladım. Hayvanlar nefislerine uymasınlar, insanlarda hayvanlara...

Fatma dedi ki...

Masal şöyle bitsin;
Orman hayvanları toplansın hemen
Ne zaman bizim olan başkalarının oldu, uyanın ey hayvanlar yürüyün,
Hesap sorun tilkiden, biz onu seçtik ama ormanımızı satsın savsın diye değil,
Burası bizimdir, izin vermeyiz buna, seçtiğimiz gibi, indirmesini de biliriz o koltuktan.
Ey aslan sen de uyan, neredeysen çık ortaya. Koltuktan indin ama sen hala bu ormanın aslanısın,
Orman ahalisi illa bir lider arar, liderlik yap yeniden, tekrar gönensin bu orman,
Pişmanlık diz boyu, boğulmak üzere orman ahalisi, gözünü kulaklarını açta yanımıza gel hemen.

sufi dedi ki...

Sevgili Hacivat
Hayvanlardan nefislerine uymamalarını bekleyelim bizler de ermişler taifesine eklenelim.Bu gidişle olacağı bu zaten.Sevgilerimle.
Sevgili Fadiş;
Masalı ne güzel sonlandırmışsın dost.Hele aslanın geri dönüşü..."Metro golden Mayer" filmlerinin başındaki bir sağa sola ve karşıya kükreyen aslanı görür gibi oldum doğrusu.Ellerine sağlık sevgilerimle.