Bitmesini istemediğimiz zaman; en hızlı geçen zamanken, sevdiğini bekleyen insana; -en uzun geçen zamandır- beklenilen zaman. Demirparmaklıklar ardında saniyelerin bile lastik gibi uzatılabilmesi mümkünken, nedense mutlu geçen anların tutulmaz hiç çetelesi.Şafak sayar vatan bekçisi ne kadar onurlu ve başı dik de olsa zorunlu bir teslimiyetin ve emir komuta zincirinin bir neferidir çünkü kendisi.
İki sevgiliyken düşman olduysa birbirine iki kişi; sorgu suale başvurup birbirinin altında buzağı aramaya, "ayrılığa" sebep bulmaya çalıştıysa, bulur Vallahi..
Hatta tehdit ve tahrikle suçlu bile çıkarabilir karşısına aldığı kişiyi. Ki zamanında el-ele kol-kolayken dudak-dudağayken, yaşanılmış en güzel anların, paylaşılmış en güzel zamanların okunmaz böyle durumlarda asla mesamesi.Çünkü kişi kendi yanıbaşından koparıp:" BU, ŞU! " diye hitab edebileceği bir mekana fırlatmıştır artık öbür yarısını.Duvardaki tablolar, albümlerdeki resimler soluklaşmış, silinmiştir hafızalardan. Karanlık nefretin karanlık pelerini örtmüştür tüm yılları.Gözler kör olmuştur artık, karşılıklı suçlamaların sonucu...Zamanın yaratıcısı nasıl BİZsek; yine bizizdir odun atıp aşkın kıvılcımlarını ve sevginin ateşini çoğaltacak kişi...
Ama nerde????
Ardından okuruz: "kaybolan yıllarım" adlı eserin baş kahramanını.
Oysa Sevgiliye elma götüren kadın; sepetindekilerin bilmez ki sayısını...
Dün gece kanal:D de, Meg RYAN'ın "ciddi ay ışığı" adlı filmini izledim.Seven bir kişinin sevgilisini yeniden kazanmak için neler yapabileceğinin en güzel örneğiydi film benim için.İzlemenizi tavsiye ederim.
Hepinize sevgilerimle.
1.Resim:Victor Bregeda
2.Resim:Rene Magritte
25 Ağustos 2010 Çarşamba
SEVGİLİYE ELMA
Gönderen sufi zaman: 15:42
Etiketler: DİLEK'ten mektuplar...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
13 yorum:
Sevgi iki kişiyle yaşanıyor, iki kişinin nefretiyle sonlandırılıyor, iki kişinin isteğiyle kurtalırılıyor...
İki kişilik sevgi için tek kişi uğraşıyorsa eninde sonunda yorulacaktır. Er yada geç diğer kişide sevmediğinden çabalamadığını kendisini sevenin yüzüne haykıracaktır...
Tuhaf işler... tuhaf...
Önerinizi değerlendireceğim. Selamlar.
Çok değerli meslektaşım sayın Tontini,
Yürekte ki sevgi azalmayagörsün. İnsan olanı dahi garabete çeviren bu tür davranışlar sonucu değilmidir ki aslımızı kaybetmemiz, harama meyledip haramzade olmamız.
Rabbim kötülerden ve kötülüklerden sakınsın bizleri.
Filmi izlemedim ama izlemeye gayret edeceğim.
Kucak dolusu sevgi ve saygılar sunuyoruz.
Haykırış ve Eşi
Filmi bende seyrettim çok güzel bir film, yazdıklarınla filmi birleştirince anlamı daha güzel oldu canım arkadaşım...
Sufim, mesele sevgiyi bir alış-veriş hadisesine dönüştürmemekten ibaret..
çok mu zor.. elbette ki değil..
birşeye inanıyorum o da şu; sevgi gn olup farklı şeylere dönüşebilir , ama bu dönüştrüğü şey asla nefret olamaz.. nefrete dönüşebilen "şey"in adı sevgi değildir.. hırs ya da sahip olma arzusu, ama asla sevgi değil..
Çok haklısın. Mutlu geçen anların, günlerin çetelesini tutmuyor kimse...''Dostça ayrıldık'' diyebilen tek tük...
Film, izledikten sonra böyle güzel bir yazı yazdırdıysa sana mutlaka izlemeli derim...
Teşekkürler paylaştığın için sufim, sevgiler...
Filmi izledim çok beğendim. "Ben senin bir zamanlar çok sevdiğin kadındım, iyi bak bana nasıl bu kadar hissiz olabilirsin. Beni seviyorsun biliyorum ve bunu sana kanıtlayacağım" dedi kadın, alişılmışın dışında bir yöntemle ve başarılı oldu sonunda da. Ama en son sahneden birkaç sonuç çıkarılabilir gibi geldi bana. Yanılıyor muyum, kaçırdığım bir sahne mi vardı anlayamadım..?
Sevgiler
Sayfanıza tekrar bakarken resim seçimlerinizin de ne kadar çarpıcı olduğunu söylemeliyim diye düşündüm.
Meg Ryan'a bayilirim bende, kacirmismiyim o filmi bilmem hemen bulup izlemek lazim :)
Evet neden mutlu anlar hiç söylenmez de sen bana şunu yaptın bunu yaptın saldırısına geçilir..Ben sevginin nefrete dönüşebileceğine inanıyorum..Sevgiden gözünün karardığı bir insandan o derece nefret edebilri insan.Dönüşüm aşamaları çok önemli..Kimse yaşamasın bunu dilerim.Hiç bir yöntem o kişiyi tekrar sevmeye yöneltemez diye düşünüyorum.Yaşanmışlıklar çok önemli..Filmi izlemedim,ama mutlaka izlemek üzere not alıyorum.Yüreğinize sağlık..Sevgilerimle..
Kazandı mı acaba yeniden sevgilisini, kazanabildi mi? Bir kez kaybettikten sonra kazanılamayan tek şey gibi görürüm ben sevgiyi...
Selam dost Sufi,
Hayatımda bazen nefretin aşırı sevgi
yüzünden kaynaklandığına şahit oldum.
Bir deniz kıyısı şehrine yerleştim ve tekrar aranızda olmaktan mutluluk duyuyorum.
Sevgi ve selamlarımla..
Yaziyi da, verilen baglantiyi da cok begenerek okudum... Dusunmeye deger bazen bitenlerin, gidenlerin arkasindan yapilanlari...
Yorum Gönder