BİLGE SABUNCU VE DİN - SUFİ SAJA

.

"Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur."Kemal ATATÜRK .

3 Eylül 2010 Cuma

BİLGE SABUNCU VE DİN

Bilge ile sabun imalatı yapan bir adam yolda yürüyorlardı. Din ile arası pek iyi olmayan sabuncu, bir ara bilgeye döndü ve:
Hep aklıma takılan bir soru var. Size sorabilir miyim? dedi.
Bilge: “Elbette ki sorabilirsin” diye karşılık verdi.
söyler misiniz bana, din ne işe yarar? Bu kadar uzun zamandan beri din var, ama insanlar hâlâ birbirlerine kötü davranıyorlar. Zulümler işleniyor, insanlar öldürülüyor.”
Bilge hemen cevap vermedi. Sessiz kaldı. Yürümeye devam ettiler. Girdikleri sokakta oynayan kir pas içindeki bir çocuk gördüklerinde, bilge sabuncuya döndü ve şöyle dedi:
Söyler misin, sabun ne işe yarar? Bunca zamandır sabun diye bir şey var, ama bak insanlar hâlâ kirli kirli geziyorlar.
Sabuncu bu karşılaştırmaya hemen itiraz etti:
Tamam ama insanların temizlenmesi için sabunun kullanması gerekir.”
Bu tam da benim söylemek istediğim şey! dedi bilge.
İnsanların iyilik yapabilmesi için de, dinin uygulanması gerekir. Dini hakkıyla yaşamayan insanların yaptığı kötülüklerde, dinin ne suçu olabilir

9 yorum:

Elif Kararlı dedi ki...

Harika...

Evren dedi ki...

din siyasallaştırılmasa, kullanılacak da, ah işte koskaca bir da(ğ) var ortada. kimse onu görmek istemiyor. hani akıl da vermiş Allah da, o da kullanılmadı mı görüyoruz ne gibi sonuçlar doğuruyor ve hatta o aklı başkasına kullandırtınca olanların ne yazık ki dönüşü de olamayacak.
sevgiyle öpüyorum; kocaman sarılıyorum ışık tutup yol gösterenlere... kararı kişinin kendine bırakabilenlere... ve yine de ve hâlâ insan sevgisini yüceltebilenlere...

ali zafer sapci dedi ki...

Yani temiz olmak, iyi olmak, düzgün olmak için "DİN " gerekli öyle mi!Bu inanmayanlara haksızlık değil mi!

sadeceselin dedi ki...

harika müthiş hatta devrimizde yaşadığımız..

HayatmnMucızesı dedi ki...

Aslında hayatımızda ki herşey için geçerli...Dostluk, arkadaşlık, inançlarımız...v.s....
Bu kavramların nasıl olması gerektiğini aslında az çok herkes biliyor fakat uygulamıyor, kullanmıyor...
Çok güzel bir paylaşım, teşekkürler tontini...

gülsen VAROL dedi ki...

Babam, bizlere islam ansikopedisini okurdu bazı akşamlar masal yerine.. Ve, yine pek çok akşamlar bu tür bilge/cahil karışımı mitolojik tipte hikayeler anlatırdı..
"Sevap ve günah kelimelerinin lügatte karşısına yazılışı değildir gerçek anlamı. çünki o izahı bir insan yapmakta.. demek oluyor ki kendi fikrine göre yazmış" derdi.. Hacıydı babam..
5 vakit namazını kılar sonra şehir kulübünde rakısını içip pokerini oynardı.. Hepimizin bir dini olduğunu kabul etmemizi sağlamıştı ama hiç birimize başımızı örtmemiz gerektiği konusunda baskı yapmamıştı..

Mükemmel ve olması gereken bir müslümandı babam..

Ancak yine de, Hayatımda tanıdığım tüm "KÖTÜ" şablonuna cuk oturanlar DİN'i kullananlardı..

Bilmem anlatabildim mi?

Sleepandbeer dedi ki...

Bunu soranın sabuncu olması çok başka çağrışımlar yaptı bende

Aydedeye havlayan dedi ki...

Kurallara, adetlere, tabulara, yazılanlara çizilenlere sıkışıp kalmadan sadece o iyiliği içimizde hissederek yaşayabilmek herhalde önemli olan. bu kadar zor mu bunu yapabilmek bilemiyorum. "kimsenin kalbini kırma da ne yaparsan yap, bizim şerîatimizde bundan başka günah yoktur," demiş ya şiraz'lı hafız. belki de en ömenlisi budur. kalp kırmadan yaşayabilmek.

sesiber dedi ki...

Çok güzel bir yazı, teşekkürler Sufim. Sevdiklerimle paylaşmaya gidiyorum...