Muhteşem yüzyıl dizisinin dün akşamki bölümünde Sultan Süleymanla İbrahim MANGALA oynuyorlardı sarayın bahçesinde.Padişah oyun oynamaz diye bir şey söz konusu olmayacağına göre, çünkü padişahlar da insandır...Bilmediğini okur öğrenir, sever nefret eder, ağzını şaplatarak ya da şaplatmadan yer, üzülünce ağlar, sümkürür, yellenir, tuvalete gider, sevişir, hatta oyun oynar, hata yapar bazen de kaybeder...Bütün bunlar insan doğasının doğal yaptırımlarıdır. Hiçkimseye muhteşem yüzyıl padişahı bunları yapmamıştır deme hakkı verilmemiştir.Biline...
Gelelim oynadıkları oyunun tarihçesine:
Mangala bir Türk zeka ve strateji oyunudur. Araştırmalar 4000 yıllık bir geçmişi olduğunu Sakalar, Hunlar ve Göktürkler döneminde oynandığını göstermektedir. Günümüzde pek çok Türk halkınca unutulan bu oyun, konargöçer bozkır hayatını son yüzyıllara kadar devam ettiren Kazak, Kırgız, Türkmen ve Altay gibi bazı Türk halkları arasında günümüze kadar gelmiştir.Türkler yerleşik hayata geçip şehirlerde yaşamaya başladıktan sonra da bu oyunu oynamaya devam etmişlerdir. Nitekim Karahanlılar, Selçuklular ve nihayet Osmanlıların da Mangala adıyla oyunu devam ettirdikleri görülmektedir.
Bunu XVI. yüzyıla ait Osmanlı minyatürlerinden de izlemek mümkündür. bir dönem cep telefonlarında çok revaçta olan "tohum" oyununun da kökeni büyük bir ihtimalle Mangalaya dayanmaktadır.Mangala nasıl oynanırburadanizleyebilirsiniz.Bu oyun stratejik bir oyundur ve oynayanın bazı yeteneklerini geliştirir:
"1- Kurnazlık: Oyunun stratejisini planlamak ve oyun kurallarını kendi çıkarları doğrultusunda kullanabilmek.
2- Uyanıklık: Karşısındakinin kurnazlığına karşı savunma ve önlem.
3- Önceden görme: Hazırladığı oyun manevrasına karşı rakibinin tepkisini kestirebilme yeteneği.
4- Esneklik: Beklenmedik durumlarda hemen tepki gösterebilme yeteneği.
5- Direnme: Tüm şaşırtmalara karşın, kendi planını sonuna dek sürdürebilme yeteneği.
6- Sağgörü: Oyunda rakibinden plan ve gücünü gizleyebilme yeteneği.
7- Bellek: Hasmının sağgörüsüne karşın, onun durumunu ve gücünü ne denli saklarsa saklasın kestirebilme yeteneği."
Yani anlayacağınız ALÂ bir oyundur biline...Hepinize sevgilerimle.
20 Ocak 2011 Perşembe
MANGALA/ PADİŞAHLAR DA İNSANDIR
Gönderen sufi zaman: 09:19
Etiketler: DİLEK'ten mektuplar...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
17 yorum:
işte bilen gözle benim boş bakan gözlerimin farkı; ne bu taşlar yaaa, ne anlamı var, öle oyun mu olur demiştim):
Sufim..
Mesele tam da bu.. Garip bir şekilde, kendimizce BÜYÜK dediğimiz adamlaya, insanı vaafları yakıştıramayan, saçma sapan bir yanımız var..
Atatürk ve Kanuni için, farklı taraflar farklı sebeplerle aynı feryadı ediyor..Neymiş efendim, rezaletmiş.. Neden?
Kanuni'nin de gaz çıkardığından eminim..
Ata'nın da, burnunu silerken ses çıkarttığına..
İkisi de insandı.. En az bizim kadar pür zaaftılar üstelik..
Seni seviyorum.. Baktığın gözü de..
Sufim şu an bu oyun çalıştığım kurumun Gençlikle alakadar birimince D&R larda satılmakta ayrıca da çok zevkli bir oyun...
Tvasiye ederim herkese...
Aaaa yellendiriyormudur gerçekten.
Muhteşem Süleyman ya hiç hatası falsosu olmaz gibi geliyordu bana...Hay Allah !Haremi de yoktur ordaki kızlar dünya ahret bacılarıdır Hem padişahlar sevişmiyorlar ki eşeyli ürüyorlardır onlar düşünüyordum :)
MAngalayı ilk defa duyuyorum ben de .Diziyi seyretmediğim için görmedim ama enteresanmış.Sayende bir şey daha öğrendim.
Sevgilerimle:)
Önce resimlerinize uzun uzun bakıyor, sonra yazdıklarınızı okuyorum. Etkisi daha güçlü oluyor. Dostlukla.
kuyu derdik biz bu oyuna. köye gittiğimiz yaz, kueznim, kazıverdi çukurları toprağa, topladığımız küçük taşları attı içine. öğretti bana oyunu. kuyu :)
ne çok severdim.
Nokia marka telefonlarda oynanan,fasulye derim ben ona, oyunu hem çok severdim hem de vay anasına nasılda buluyorlar böyle oyunları diye takdir etmiştim. Atalarımızdan da tarihimizden de geçmişimizden de zerre kadar haberimiz yok ya.Çok üzüldüm şimdik ben yaa :()
padişahlıktan, hükümranlıktan öte onlar önce "insan"dı bunu bir anlayabilsek!
bu arada başarılarının altında bu oyun yatıyor olsa gerek :))
teezzz oyun D&R'lardan arana,buluna, oynanaaaa :) öperim sufim..
ALA kadinsin vesselam, her nefeste ayri bir sir ayri bir bilgi :)
Onca zaman sonra Karadağlar'dan sonra takip ettiğim 2.dizi oldu. Dün akşamki bölüm de çok başarılıydı.
Oyunla ilgili hiçbir bilgim yoktu.Kelimenin tam manasıyla ''ALÂ'' bir oyunmuş.
Çok teşekkürler suficim.Sevgiler...
Gereksiz tabuları yerle bir eden, yeni nesile öğretici bir post daha dost Sufi . İyi ki
akıllara gelmeyen konuları ele alıp, kendine has naif, aydınlatıcı birikimleri cömertçe paylaşıyorsun.
Eski Türk beyliklerinde de satrançın
tarihi 2.yüz yıl denir.
Sevgilerimle..
Ne zaman tarihin kahramanlarını mitolojik düzlemlerden kendi düzlemimize getirebilirsek,İnanın işte o zaman anlamaya ve tanımaya başlarız..
Hiç melek gören varmı..?
Ya da şeytan..?
Bir insan ancak kendi duyu alanında anlayabilir..Ve kendi duyumsama alanında bilebilir..
Her insan beşerdir..
Her beşerin zaafları vardır..
mükemmel insan yoktur..
Mükemmel olan sadece O'dur..
Ve O kendine denk birini yaratmamıştır..
Sınırlarımızın farkında olmak zorundayız..
Sınırları da zorlamamk gerek..
Bazen bir adım sonrası şirk olabiliyor..
saygımla...
Liderler de hatalarıyla, günahları-sevaplarıyla bizler gibi insandı.
Bahsedilen oyunu bilmiyordum.
Bilmediğimiz ne çok şey var:)
Sevgilerimle
Padişahlar da tabi insandı can arkadaşım, yanlız merak ettiğim şey acaba hangisinin üstün müslüman ünvanı vardı işte onu bilmiyorum:)
Prensesimle bol bol mangala oynuyoruz ve çok seviyoruz, ama dizide gördüğümde o kadar eski bir oyun olduğunu öğrendim.
Sevgiler...
Büyük insanların insanca zaaflarını gördüğümde daha da seviyorum onları, daha yakın geliyorlar. İnsanların koyduğu etiketleri yine insanların çıkarması ne kadar zor oluyor.
Zevkle izlediğim bir dizi. Oyun konusundaki bilgi paylaşımı için teşekkürler Sufim:)
Sezi;
Üryan;
Funda;
İzdüşümler;
Alizafer;
Novella;
Neslinnce;
Beenmaya;
Ayşegül;
Uma;
Zeugma;
Jivago;
Budeliçocuk;
Gezginay;
Nur;
Sesiber;
Peygamberler de insanlarla aynı ortamda doğup büyürler. Mensubu bulunduğu milletin herhangi bir ailesi içinde çıkıp yetişirler. Herkes gibi yer içer, sevinir ve üzülür, gezer ve çalışırlar. Bu durum Kur’an’da şöyle belirtilmektedir: “Biz onları (peygamberleri)yemek yemeyen ceset(ler) yapmadık. (onlar) ölümsüz de değillerdir” (Enbiya suresi, ayet 8)
Kuran'da Fussilet suresinde de ":Ey Muhammed! De ki: «Ben sadece sizin gibi bir insanım" denmiştir.Koskoca peygamber bile bizim gibi beşerse; Padişahlara ne oluyor? Ya da padişahları savunmak ve onları ilahlaştırmak hakkını kim nereden alıyor?
Hepinize sevgilerimle.
Yorum Gönder