TIMAR:sözlük anlamı olarak binek hayvanlarının deri bakımı ve temizliği için yapılması gereken şeyler dizisidir.Hayvanın; demir kaşağı ile önce dairesel hareketlerle vücudundaki toz ve kir kabartılır..ardından yumuşak fırça ile hayvanın derisindeki birikim temizlenir..bunun ardından bez veya süngerle parlatma yoluna da gidilir..bir de özellikle atlarda bunlara ilaveten, Nalbantımız: toynak içlerini temizler, nalını çakar,nal araları temizlenip tırnak cilası sürülür..yeleler ve kuyruk da sert tarakla taranır..bir de hayvanınızı kapatıp eğerlerseniz, atınız binmeye hazıııır hale gelir efendim..
Bu aleme gelen kişi aynı evcilleştirilmek istenen yük taşımaya, koşuya, insan elinin erdiği işlere koşmaya elverişli hale getirilmek istenen hayvanlar gibi bir güzel tımar edilir ehil ellerde.Önce aile, sonra okul ve eğitmenler, sonra meyli neyeyse o meyilde ve mecazdaki kişilerce. Sonra da "at binenin, kılıç kuşananındır" diye bir deyim söylenir.İnsan neyin ve kimin hizmetine girdiyse dünyaya meyli olan dünya ehline, diğeri ise hakkın hizmetine verilir.
Tımar olmaya geldiğini bildiyse bu âleme kişi;
Bir nalbanta uğratırlar bu yolda aksak gideni
Ağır demez, kusur bulmazsa yüklenir beline semeri
Çifte atar inatlaşırsa acımazlar yer beline tepiği
Ya işine geldiği için gireceksindir şeytanın hizmetine
Ya Aşka aşık kişiysen kavuşacaksındır hakkın himmetine.
Sorgu sual sendedir tercih senin gir seçebildiğine
Hizmette sınır yoktur bu tamarhane-i âlemde. Delilik bahane.
Çünkü bu alem: Ruh sağlığı ve hastalıkları hastanesi, akıl hastanesi ya da adı üstünde TIMAR-HANE.Onun için birkaçımız kaçık bir çoğumuz hepten deli..Zaten akılla yaşanmaz bu alemde onun için vurdular belimize semeri.
Hepinize sevgilerimle.
Resim:Bruno di Maio
13 Ocak 2011 Perşembe
TIMARHANE-İ ÂLEM
Gönderen sufi zaman: 10:34
Etiketler: DİLEK'ten mektuplar...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
19 yorum:
Resim yine çok etkileyici.
"Tımar" ilginç bir konu, iyi yakalamışsınız. Dostlukla.
Hepimizin ihtiyacı yok mu tımarhaneye?
seni okuyorum, bazen yüzümde mühtehzi bir gülümseme yakalıyorum, bir bakıyorum ki gülümsediğim kendimim, kendimi bir tımarhanenin kapısından çıkarken yakalıyorum.
seni seviyorum tontini...
Delinin tekiyim..
Aklımla bulamadım kendimi..
Şimdi yüreğime teslim oldum...
Kendimi bulacağım..
Ve kendimde kaybolacağım...
zaten akılla yasanamaz bu dunyada demıssın ya
o kadar dogru kı.
Ne muhtesem olmus, bayildim bayildim :)
Beni de yaz Tontinim deliler yoklamasına, beceremiyorum akıllı uslu olmayı.Yüreciğine sağlık.
durumumuzu öylesine güzel hicvetmişsin ki sufi'm...valla ağlanacak hallerimize gülüyorum çaresizlikten hallice!yoksa yoksa ben de tırlatıyor muyum ne:))
oynatmaya az kaldı:))yüzümü güldüren, yüreğini sevdiğim kadın:) yüreciği birler toplanıp hep beraber oynatsak nasıl olur ki!
o tımarhanenin bekçisi ve sahibiyim ..:)) delilik özgürlüktür
Aziz Nesin'in "deliler boşaldı" öyküsü geldi aklıma yazını okurken.
Tımarhane dediğimiz ne ki! Koskoca bir dünya dururken dört duvara demişler tımarhane.
Harika bir yazıydı yine, yüreğine sağlık arkadaşım.
ne garip, bizi "görünürde" tımar edenler, etmeye çalışanlar en çok kızdıklarımız...sanki hergün zımparalanıyor gibiyim. bu esnada çıkan gacır gucur sesleri duyuyorum. "bedenim" tımara itiraz ve isyan ediyor am gönlümle bakmaya başardığımda şükür diyorum canım sufim.
Alizafer;
İnan ki konuya uygun resim bulmakla yazıdan daha çok zaman harcıyor insan.teşekkürler ve sevgilerimle.
Neslinnce
ihtiyacımız şöyle dursun, tımar oluyoruz heran tımar-hanenin tam orta yerinde.Ya selamet diyelim sevgilerimle.
Novellam;
Ne mutlu canım kendini çıkış kapısında bulabilenlere...Ben de sıksık kaçıyorum ama kapı bekçileri "daha çilen dolmadı" deyü atıyorlar beni iki okka nalbantın nasırlı ellerine.Çıkış kapısında birgün buluşmak üzere, ben çıkarsam seni beklerim sen çıkarsan beni bekle kapı aralığında.Haber verelim tüm can Dostlarımıza da..sevgilerimle.
Budeliçocuk;
Adın zaten seni tanıtıyor bize.Akıllılarla ne işimiz var, deli olsun, çamurdan olsun, bizden olsun diyooruz sevgilerimizle.
Öyküm;
İşte sen de rengini belli ettin, yoksa ne işin vardı aramızda? sevgilerimle.
Umam
Aşka aşık olanlar safından işte biri daha.aşkla.
Elifin terazisi;
Yoklama sırasında terazini sakın içerde unutma sevgilerimle.
Esmir;
Yüreciğimi sevenin severim ben de yüreciğini, sevmeyen ve "bu nasıl yürek" diyenlerin de sevmek gerek yüreklerini.Tımar-hanenin işte bu son kuralı... Soyunup üryan olduğumuzda göreceğiz hanyayı ve konyayı.Hazırlasak mı hunilerimizi?sevgilerimle.
ateşböceğim;
Oranın bekçisi ve sahibiysen oh yırttık be güzelim! toplanıp sana gelelim azad et bizleri sevgilerimle.
Sevgili Nur;
Hacet yok gülüm "bu delidir" diye insanı duvarların içine hapsetmeye, komik şeyler sokaklara düştü artık yine gün doğdu hunicilere.
Guguk kuşu
Ne biçim zımparalanıyoruz görüyorsun değil mi kuşum? elleri acıdı dili acıdı görüyormusun zavallı zımparacıbaşımızın da.Eh onların yerinde olmak istemeyeceğimize göre "şükür" demek te bize düşüyor işte. Sevgilerimle.
İyiki gelmişim bu bloğa şimdi sadece okumalıyım elimden geldiğince. Teşekkürler hoş bir yazı hemde çok hoş
Deli olduğunu itiraf etmek, akıllı olduğunu kabul etmekten daha kolay olmalı ki, hemen hemen herkes deliliğe (en azından) kapısından uğrarken bulmuş kendisini sevgili Dileğim..
Ama ben AKILLI bir kadınım!!
O nedenle tımar ve hanelerle bir işim olmaz benim!!.. sen hiç zil zurna olduğu halde sarhoş olduğunu söyleyen bir kişi gördün mü? :)))
Yazılarını büyük bir keyifle okuyorum dostum.. aklımı ve ruhumu besliyorsun. Delirmek ne mümkün?
Delilik deyince Aysel Gürel'in şu sözlerini hatırlarım; ‘Herkesin bana deli demesine izin veriyorum ki bu sayede, istediğimi yapabiliyorum’
Varsın desinler istediklerini ne çıkar?
Selam ve sevgilerimle.
"Deli ol ve bize algının peçesinin
ardındaki gizleri anlat. Hayatın amacı, bizi bu gizlere yakınlaştırmaktır;
ve delilik bunun en hızlı atıdır."
Halil Cibran
Yorum Gönder