Gecenin sabahla buluşma vaktinde çimenlerin üstündeki çiğ tanelerini görebilir miyim?
Karanlığın içinde bile susmayan o ırmakların şarıltısını,
Dünyanın batıdan doğuya dönüşündeki o ilahi sese kulaklarımı dikip dinleyebilir miyim?
Limon ağacının dallarında titreyerek açan çiçeklerin kokularını içime çekebilirmiyim?
Denizin sahildeki kumlarla sevişmesini,
Yarasaların baş aşağı dallarda duruşunu,
Dalından hüzünle ayrılan bir güz rengi yaprağın havanın içinde salına salına gelip ayaklarımın dibine düşüşünü görebilir miyim?
Duvarın üstünden inemeyen minik kedinin acı seslenişini,
Soğukta elleri üşümüş torunumun avuçlarına hohlayışımı,
Öksürük nöbetlerinde başucunda şifa duası okuyuşumu,
Sen gelmezsen ben de sirk-e gitmiyorum diyen, ayrıldıktan beş dakika sonra "ben şimdiden onları özledim" diyen Eren’imin gözyaşını,
Özellikle yanlış söylediğim türkülerin sözlerini düzelten Yasemin’in kızgın bakışlarını..
Güney deniz saha komutanı Ege’min "bir-üç" diyerek onu sallamamı isteyişini,Tontini diyemediği için "ki-kin-kii" diye seslenişini...
Kabadayı Ata’mın o en içten can ısıtan komikliklerini,"yeşil ördek gibi daldım göllere" türküsünü yeniden duyabilirmiyim?
Kenarını kıvırıp Başımı koyduğum beni rüyalara götüren yastığımı,
Yolunda ölmeden önce bir kez öldüğüm, gökte ararken yerde bulduğumu bir daha görebilir miyim?
Bloglu ya da blogsuz dostlarımın, yol kardeşlerimin ardımdan diyeceklerini işitebilir miyim?
Bir kez daha şükredebilir miyim 40 kez yaşadığım her ana ve yediğim içtiğim her nimete?
Yıllarca kız çocuk sahibi olmak isteyip başaramadığım halde bana Allahın armağanı kızlarım yani güzel gelinlerim ve
fedakâr-ince ruhlu-hassas çocuklarımın ...
16 senedir bir an yanımdan ayrılmayan Allah'ın bana lütfu bedenlenmiş melek Sufi Cem’in...saçlarını okşayıp"ardımdan ne olur üzülmeyin” diyebilir miyim?
Azrail de 4 melekten biri ona kafa tutup başkaldırabilir miyim?
Yarına çıkabilir miyim? Yarın olacağım kritik ameliyattan “KORKMUYORUM” desem:Yalan olur dostlarım, billahi YALAN.Çünkü yanmasa da CIZZ-lıyor işte bu garip gönlüm.
Hepinizi inanın çok sevdim, Tontini.
Ameliyat öncesi Tontini tarafından yazılmış ve kaydedilmiş bir yazı. Meleksiz kalan bizlere. Bu yazının Taslak tarihi 28.04.2011 tontini nin vefat ettiği tarihse 28.04.2012 . Bir sene öncesi.
11 Mayıs 2012 Cuma
KORKMUYORUM DESEM,
Gönderen sufi zaman: 20:17
Etiketler: DİLEK'ten mektuplar...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
21 yorum:
Allah yardımcınız; yolunuz açık olsun. Acil şifalar, aydınlık yarınlar dilerim.
En büyük aşkına kavuştun artık Sufim.
Işıklar ve nurlar içinde yat...
Mekanın cennet olsun...
:(((((
Bu dünyaya gelme amacındaki vazifelerini yaptığına inandığım can dostum, bizi duyduğunu biliyorum.
Nurlarda ışıklarda yat canım dostum.
Nurlar içinde yat Tontinim, görmeden, sesini duymadan çok sevdim seni...İyi ki uzaktan da olsa tanımışım...
Tarihler çok çarpıcı, O'na has bir olağanüstülük...
Siz yakınlarına sabırlar diliyorum.
Bir yıl öncesinden vedasını yapmış Can Sufimiz, nurlar içinde uyusun. O, SEVDİKLERİNİN yüreğinin en güzel köşesinde yaşayacak.
Tüm sevenlerine sabır diliyorum.
Canım Tontinim
ANNEM,
ABLAM
KARDEŞİM
CANIM
BİZ SENİ DUYAMIYORUZ ARTIK AMA SEN BİZİ MUTLAKA DUYUYORSUNDUR
SENİ ÇOK SEVİYORUZ
DAİMA SEVECEĞİZ.
BUNLAR KELİMELERLE İFADE EDEBİLDİKLERİM
GÖNLÜMDEN GEÇENLERİ SEN ZATEN BİLİRSİN
Sozleriyle her gonule giren Sufi'm vedalasmadan gitmezdi zaten. Can'im benim sonunda kavusmus olman butun bu dediklerini unutturmustur... Allah kalanlara anlama gucu ve sabir versin ...
Ağlıyorum :(((( Yüzün geldi gözlerimin önüne. Hergün gördüğün yakın dostunu karşılar gibi içten hoşgeldin deyişin, sıcacık dost bakışların. Benden önce elimdeki çiçeklerle sohbetin, onları öpüp okşayışın, bir vazonun içinde baş köşeye yerleştirişin. Günlerce sonra bir telefon konuşmamızda; "solmadılar biliyor musun, getirdiğin gün gibi tazeler" demiştin. "Nasıl solsunlar öyle şımarttın ki onları sevginle, utanırlar solmaya" demiştim.
Kısa sohbetimizde anlamıştım ki; sende koca bir yürek vardı ve yalnızca insana karşı değil, kuşa böceğe çiçeğe taşa toprağa aşkla dolmuş taşıyordu.
Biliyorum yerin çok güzel şimdi.
Huzur içinde uyu Sufi'm
Sevgili Cem'e ve tüm aileye bir kez daha sabırlar diliyorum
Işıklar içinde huzurla yat sevgili Sufi'm..O güzel yüreğinden süzülenler ve yaydığın ışığın hiç sönmeyecek!.gönüllerde hep yaşayacaksın...
Tüm aileye ve yakınlarına, dostlarına sabırlar diliyorum..
aklın bildiğini yürek kabul etmiyor ya da kimbilir yürek kabullense de akıl direniyor...SUFİ SAJA... aman tanrım yeni yazı ..yoksa????? diyebiliyor hala aklım ya da yüreğim...nasıl bir heyecanla açıyorum bloğu. :)
can sufim, canım sufi annem demek hep kızın olsun istedin şükür ben senin kızın oldum işte ben de hep bir anne istemiştim. kavuşturana şükürler olsun. biricik sufim, hep merak ettim bir anne nasıl sarılır acaba, diğer kucaklardan farkı nedir diye? şimdi bu soru aklıma geldikçe kucağının sıcaklığı geliyor aklıma, işliyor yüreğime...
canım sufim, benimlesin, toprağa karıştıktan sonra sen ne çok yağmur yağdı, her damlada seni buldum, ne çok rüzgar esti, tenime dokundukça seni öptüm....ben seni duyuyorum. ki zaten sen benim yüreğimdesin.
güzel insan, şimdi güzel melek...fatma pınar, ben, irem, sinem ve seni anlattığım herkes sana dualar yolluyor. SEN EVRENSİN ŞİMDİ. Hep yaz olur mu..ben hep aynı şaşkınlıkla, aynı umutla, aynı heyecanla açayım bloğunu:)
Burada bu yazıyı görünce içim cız etti. Onun yeni satırlarını okumak hem iyi geldi, hem de bir tuhaf oldum.
Allah geride bıraktıklarına sabır versin :(
Canım Sufi ablacım hepimiz seni çok sevdik.Her zaman seveceğiz.İzmir'in yakıcı sıcaklarında serinleten meltem rüzgarı gibi yüreğimizi her zaman ferahlattın kelimelerinle.Yüreğimize huzur verdin.
Dilerim Rabbim de senin yüreğini sonsuza kadar ferahlatsın.
Allah senden razı olsun.
Allah rahmet etsin, çok üzücü...
yanımızda olusunu
hepımıze bır bır kelımlerınle dokunusunu
dagıttıgın sevgıyı ozledım
yerın asla doldurulamaz
huzurla uyu Tontınım..
Bu ne büyük acıdır dinmez, dindirilmez. Mekanı cennettir emeinim ...
Ne çok takip eder, ne çok okur, ne çok feyz alırmışım senden... ÖZLEDİM :(
Ne diyeceğimi bilemiyorum
Okurken inanmak istemedim
Çok ama çok üzüldüm....
oysa rakı içecektik bir izmir akşamında, can cana diyecektik cam cama değerken... ama sufim, içeceğiz gene, bir izmir akşamında, sen ben tutsak ve "o"... sen gene fısıldayacaksın kulağıma... öğütler vereceksin şu diklenen aklıma. yüreğim duyacak yüreğini. elimi alacaksın avcuna, bırakmayacaksın... fatima ananın elini senin elin bileceğim bundan sonra. sarıldım kocaman. AŞKla...
bir gün izmir'de yaşayacağım can sufim ve bir gün konuştuğumuz şey olduğunda sen şahitim olacaksın, bilecek, görecek ve duyacaksın...
Canım Tomtinim şimdi okudum yazını elim telefona gitti gene bugün yaşadığım bişeyi yazmışsın demeye. Burda rüzgar var şimdi sigara içmeye çıktığımda kayıktan dinledim ve onunla konuştum. Kimlerden ne haberler getiriyor diye düşündüm önce seni andım sonra da uzakta olan dostları. Sana en son dinlettiğim küçük kadını dinledim, sesin kulaklarımda ''işte senin için yazmışlar kız çocuğu''. biraz da insan oğlunun şımarıklığından olsa gerek daha çok zaman geçirme lüksünden yoksun kaldığımdan belki de üzülüyorum, boğazımda düğümler. Ama her şeyde ve heryerde de karşıma çıkmam şaşırtamıyor beni. SÇS Tomtinimmm Kızın Yurda
Yorum Gönder