ALLAH(C.C) 4 kitapta Âdemoğluna gönderdiği ilahi yasalar (ayetler) haricinde bütün bir evreni canlıları (ya da varlıkları) düşünen bir akıl için (ki bu insandır.)ayet olarak var etmiştir. Örneğin Araf suresi 58. ayette; ‘’Rabbinin izniyle güzel memleketin bitkisi güzel çıkar; kötü olandan ise faydasız bitkiden başka bir şey çıkmaz. İşte şükreden bir kavim için biz ayetleri böyle açıklıyoruz’’ der. Peygamberimiz Hz. Muhammed’e (S.A.V) ilk gelen ayet ‘’OKU’’(ikra) dır.Ümmi olduğu söylenen (yani okuma yazması olmayan) birisi neyi okuyacaktır? Tabii ki EVREN’İ! Ya da evrenin dört bir yanına dağıtılmış olan ALLAH(C.C.)’in ayetlerini okuyacaktır.
Aynen Arşimet’in hamamda yıkanırken EUREKA, EUREKA (buldum, buldum) diye çırılçıplak fırladığı anda okuduğu ayetin benzerlerini okuyacaktır ve bütün bu ayetler zaten var olan şeylerdir ve bizden bu ayetlerin farkında lığında olmamız istenmektedir. YANİ.. onları okumamız. Evrenin var oluşundan sonuna (kıyamet) kadar (bizim zaman diye adlandırdığımız; ki o sadece bir AN dan ibarettir.) olmuş ve olacak her şey planlanmış ve LEVH-İ MAHFUZ’A (korunan levha ya da kitap) yazılmıştır ve bunu okumakta bize bırakılmıştır (okuyabildiğimiz kadarıyla).Basit bir örnekle anlatmak istersek bir bitkinin tohumu, o bitkiyi yeniden oluşturacak, gövdesi, dalları, vereceği meyvenin nasıl olacağı, ne kadar büyüyeceği gibi tüm bilgileri içeriyorsa; LEVH-İ MAHFUZ da Evrenin bütün bilgilerini içeren bir tohumdur.
Bana göre çağımızın en çarpıcı ayetlerinden birisi olduğunu düşündüğüm bir Ayetten bahsetmek istiyorum.
Günümüzde İngilizce küresel bir dil olarak bütün dünyada kullanılır bir dil haline gelmiştir ve bu dilde AİD kelimesi;’’ zor durumda olanlara gönderilen yardım’’ anlamına gelmektedir. Gelelim bu konuyla hiç ilgisi yokmuş gibi görünen bir başka konuya. Bu konumuz bir hastalık ve bu hastalığı tanımlayan kişiler ‘’elde edilmiş bağışıklık eksikliği sendromu’’ anlamına gelen ‘’ Acquired Immunodeficiency (or Immune Deficiency) Syndrome.’’ adını vermişlerdir ve kelimelerinin ilk harflerini alarak kısaca A.I.D.S demişlerdir.Bu da yukarıda söylediğimiz gibi AİD kelimesinin çoğulu olan YARDIMLAR anlamına gelmektedir. Kendi kendime sorduğumda bir hastalık neye yardım edebilir diye bir anda farkına vardım ki! O gerçekten insanlığa bir yardım dı. Nasıl mı? Günümüzün AŞK tan uzak sadece içgüdüsel ya da bedensel tatmin aracı olan, gerçek amacından uzaklaşmış cinsel yaşamını gözünüzün önüne getirdiğinizde bu hastalığın gerçekten insanlığa bir yardım (ayet) olarak gönderildiğini göreceksiniz.
Bizden istenen Âdem ile Havva’nın cennetten kovulmadan önceki (ki onlar o zaman bedenlerinin farkında bile değillerdi) AŞK larına geri dönebilmemizdir. BENCE!..
18 Ağustos 2008 Pazartesi
AİDS E FARKLI BİR YORUM
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
4 yorum:
nasıl olduysa 5 defa gödermiş...
Sevgili artificail Yazdığın yorumları sildim ama sorunu TUTSAK mutlaka cevaplandıracaktır.Soru: Bedenlerinin nasıl farkında değillerdi demişsin sevgiler sufi
Sevgili Artificiail
Öncelikle BANA GÖRE ifadesini kullanmak istiyorum yazımın sonunda yazmış olduğum BENCE ile eşdeğer olmak üzre! Ayrıca yorum cevabı olarak sayfalarla anlatılması gereken birşeyi çok kısa anlatmak zorundayım.
Anladığım kadarıyla Ademle Havva yeryüzüne indirilmeden önce bazı öğretilerde anlatılan ve astral beden diye adlandırılan enerji boyutunda olduklarından zaten bizim algıladığımız maddesel bir bedene sahip değildiler. Yasak elma ya da meyva simgesi de Maddesel boyutu yani dünyayı simgeliyor. Enmükemmel şekilde yaratılan bir varlık (kendi tercihi ile) cennetten alınıp ''aşağıların en aşagısına'' indiriliyor. Nereye? madde boyutuna! Yani; Dünya ya! Aynı zaman da ''ki orada ZAKKUM yetişir'' ifadesi ile tanımlanmış Cehenneme... SEVGi iLE KALIN
Katılmamak mümkün değil düşüncelerine sevgili TUTSAK.
Bencede çok uzun yazılması, üzerinde günlerce düşünülesi bir konu. Her ne kadar kısa da olsa bence anlatılmak istenen gayet güzel anlatılmış. Anlamak isteyene tabii...
Ellerine sağlık...
Yorum Gönder