Sevgili dostlar yeniden merhaba.Ben TUTSAK olarak epey uzun zamandır sizlerin güzel yazılarınıza yorum yazmak dışında içimden pek bir şey yazmak gelmiyordu nedense, ama sevgili Ela’nın yazısı ve karga hikâyesi benim oğlum Ege ile yaşadığım bir anımızı aklıma getirdi ve faydalı olacağı düşüncesi ile sizlerle paylaşmak istedim.
O zamanlar Marmaris’te yaşıyoruz ve Ege daha henüz 3 yaşlarındaydı. Annesi ve ben her ikimizde birer sigara tiryakisi olduğumuzdan onun yanında da düşüncesizce (daha doğrusu düşünüyorduk ama kendimize engel olamıyorduk demek daha doğru sanırım) onun yanında da bu eylemimizi sürdürmeye devam ediyorduk.
Bir gün evin bahçesinde oturup ikimizde birer sigara tüttürdüğümüz bir anda meraklı ve arzulu bir çift gözün bizi izlediğini fark ettik. Ege 1 metre ötemizde bütün dikkatini bizim keyifle içtiğimizi düşündüğü sigaralara yoğunlaştırmış anlatamayacağım hoş bir ifadeyle bize bakıyordu.
Bir anda benim sigaraya başladığım dönemlere gitti düşüncelerim. Yasaklarla çocukların eğitilmeye çalışıldığı bir ortamda yaşıyorduk. Yasakların cazibesi, merak, büyüme isteği (ki büyükler sigara içerlerdi ) hepsi bir araya gelince, büyüklerimizin:’’evladım içki iç ama sigara içme içkiyi ancak paran olursa içersin ama sigara öyle bir illet ki paran olmasa da sokakta birisinden istesen verir’’ tavsiyelerinin o zamanlar benim için ne anlam ifade ettiğini hatırladım. O anda karar verdim ve cebimdeki paketten bir tane sigara çıkararak Ege’ye doğru uzattım:’’ içmek mi istiyorsun?’’ diye sordum. Evet, anlamında başını sallayışı ve gözlerinin içindeki parıltıyı hala unutamam. Neyse sigarayı ona uzattım ve bir müddet ne yapacağını izlemek istedim. O kadar dikkatle izlemiş ki, sigarayı iki parmağı arasına sıkıştırıp bizi taklit etmeye çalışması bir an için ikimizin de gülümsemesine sebep oldu. Ama ben devam etmeye kararlıydım ‘’Egecim bak o öyle olmaz’’ dedim ve ondan sigarayı alıp yaktım ‘’bak böyle içeceksin’’ diye derin bir nefes sigaradan çekerek ona ne yapması gerektiğini uygulamalı olarak gösterdim. Sigarayı tekrar eline verdiğimde hiç tereddüt etmeden ağzına götürüşü, derin bir nefes çekişi, gözlerinden yaşların akarak ve öksürerek ‘’KATİL SİGARA NEDEN İÇİYORSUNUZ BUNU ‘’ demesi sadece ve sadece 1 saniye bile sürmedi. Bugün Ege 20 yaşında ve ağzına sigara koymamış bir genç. Sanırım ve dilerim bundan sonra da asla içmeyecek. Üstelik annesine kız kardeşiyle birlikte baskı yaparak sigarayı bıraktırma başarısını göstermişti bir zamanlar. Atalarımız boşuna dememişler demek ki :’’ Bir musibet bin nasihatten hayırlıdır ‘’ diye…...
12 Kasım 2008 Çarşamba
BİR MUSİBET, BİN NASİHATTAN HAYIRLIYMIŞ
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
11 yorum:
Sevgili Tutsak;Yazımızın sana ilham vermesine ve seni tekrar aramızda gördüğümüze sevindik doğrusu.
Hikayen de çok anlamlı geldi bana. Koyulan yasaklar çocukların onu merak edip, deşmeye başlamasından başka bir işe yaramıyor aslında. Bende kendimden biliyorum. Annem neyi yapmayacksın derse ben onu yapmayı, gizli gizli de olsa denerdim.
Umarım onlar, çocuklarımız, doğru yolu kendileri bulacak kadar duyarlı ve akıllı olurlar. Olmuşlarda zaten.
Sevgiler..
yazılarınızı begenerek takip ediyorum keske ıcınıze o ılham melegı hep gelse ve hep bızler bıraz daha hayattakı gerceklerı gorebilsek... tesekkurler
Yasakların cazibesi;
Yaptığın bir şeyi başkasına yapma demek çok yanlış, hele bunun mantığını çocuklara asla açıklayamazsınız.
Umarım sigara illetinden kurtulmak isteyen herkes kurtulur...
buna benzer bir anım var annem mutfakta bulaşık yıkarken ablamlar sigara içiyordu bana verdiler aynı sizin oğlunuza yaptığınız gibi, içime çektim ağzımda tutup anneme "annee baaakkk ağzımdan duman çıkıyo" demek için mutfağa koşuyordum ki öksürmekten ölecektim nedense ama aradan 14 yıl geçti ve 20 yaşımda sırf arkadaşlar içiyor diye başladım... hala içiyorum mereti...
benim musibetlerim pek nasihat vermemiş :)
Merhaba
Benim de sizinkine benzer bir anım var. Benden 12 yaş büyük olan ablam , ben daha çocukken bile tiryakiydi. Bir gün bir sigara yaktı ve bana verdi , ve bununla da kalmadı kafamı kanepenin rafına soktu (eskilerin üstünde 3 göz bölmesi ve dolabı, altında sandığı olan kanepelerini bilenler bilir). Allahım çektiğim o nefesle nasıl ölmedim şaşarım hala.
Bugün durum nedir ? derseniz ; üniversite yıllarında günde 1 paket içerken şimdi ancak eşlik edecek bir dost olursa tek tük içiyorum.
Bu müsibetin faydası sanırım bana biraz geç işledi.
Sevgili ELA aslında yazımda anlatmak istedigim 2.bir konuda çocuklarımızla bir sahip gibi değilde dost olarak birşeyleri paylaşmanın onların gelecek yaşantılarında çok daha fazla olumlu insanlar olmalarını sağlayacağı düşüncesiydi.
Teşekkürler düşüncelerin için DREAMCATCHER
Evet değerli HACECAN sizinde dediğiniz gibi başkalarına kötülüğünü anlatacağımız şeyleri önce kendimiz yapmamalıyız o yüzden de yaptığım şeyin yanlışlığını bildiğimden öğüt vermek yerine deneyerek erken bir zaman da kendisinin görmesini istedim. Bu benim oğlumda işe yaradı. Ama demekki herzaman geçerli bi kural olmayabiliyormuş bunu da sizlerden öğrenmiş olduk değerli NAKHAR ve KOZA
SEVGİ İLE KALIN
Harika:)
Bir arkdaşım anlatmışdı;babam bir gün çok güzel bir çukulatayı gözümün içine baka baka yemiş ve bana karşısında yutkunmama rağmen bir parçasını bile vermemişdi.Ve biz bu şekilde kimsenin yediği içdiğine özenmez aklı kalmaz çocuklar olduk demişdi.Anlam verememişdim...bazı şeyleri böyle öğretmek iyi oluyor demekki.Çok iyi etmişsiniz acaba ben bunu yapabilirmiyim diye soruyorum kendime tabi Rima biraz daha büyüyünce.
Çok güzel bir anı bu. Kesinlikle bi rmusibet bin nasihatten iyi. Gerçi kötüyü örnekle öğretirken nerede durulması gerektiğini bilmek kararında davranmak da önemli bence. Hadi evladım erkek adam nasıl sigara içer diye gösterip minnacık çocuğun öksürmesini sevimli görüp eşe dosta gösterirken evladını erken yaşta tiryaki edenler de var malesef. :))
Kesinlike haklı olduğunu düsünüyorum sevgili VLADİMİR
Ve zamanlama çok önemli sevgili EBRU
Değerli Yorumlar için Tüm dostlara tesekkürler
Katil sigara yorumuna çok güldüm. =)
Degerli buz cevheri
aslında o 3 yaşındaki bir çocuğun yorumdan ziyade o anda hissettiklerinin dışa vurumuydu sanırım çünkü düşünüp yorum yapacak durumda değildi. Gerçekten ölüyorum zannetti sanırım :)
SEVGİ İLE KAL
Yorum Gönder