AŞKIN MATEMATİĞİ - SUFİ SAJA

.

"Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur."Kemal ATATÜRK .

2 Nisan 2009 Perşembe

AŞKIN MATEMATİĞİ


Müjdeee Aşkın matematiğini çözmüşler...:)
Oxford Üniversitesi’nde bir görevli ile ekibi,

Bir ilişkinin devam edip etmeyeceğini 15 dakikada bilen, matematiksel bir model geliştirmişler. Bu modelin başarı oranı da oldukça yüksekmiş... Valla adamlara diyecek lafım yok biz daha AŞK’ın ne olduğunu çözememişken, onlar matematiğini bile çözmüşler. Ben en çok, kaç sayfa karalayarak bulmuşlar bu çözümü onu merak ettim doğrusu:) Bu sayfalar toplamı acaba, roman kalınlığında var mıdır? :)

Almışlar 700 çifti üzerlerinde bir çalışma yapmışlar,

çiftlerin yüzde 94’ünün boşanacağını bu modelle önceden tahmin etmişler. Olaya bakar mısınız? Bu model Türkiye’de uygulanacak olsa kimse evlenemez gibime geldi. Kriz, mıriz derken insanlarda evlenecek hal mi kaldı?

Devam edeyim; çiftlerden birbirleriyle 15 dakika süren sohbetler yapmalarını istemişler. Bir odada oturup, para, seks ve akrabalarla ilişkiler gibi tartışma yaratan konulardan birini seçip, o konu hakkında konuşmalarını talep etmişler... Kesin kavga çıkmıştır:)

Araştırmacılar kaydettikleri bu konuşmaları, eşlerin konuşurken sergiledikleri şefkat, mizah, mutluluk, saygısızlık ve saldırganlık oranlarına göre puanlamışlar.

Eşlerin puanlarının bir grafiğe aktarıp, grafikte gözlenen çakışmaların evliliğin başarısını ortaya koyduğunu belirtmişler. En istikrarlı ilişkilerin, evliliği temelde yoldaş olmakla eşdeğer gören çiftlerde gözlendiğini de kaydedip duyurmuşlar...

Nasıl ama sonuç çok etkileyici değil mi? Evlilikte taraflara kaldırabileceğinden çok yük yüklememek gerekiyor demek ki. Ben bunu anladım bu sonuçtan. Aslında olay çok basit: İki yoldaş olabilmek. Hayata ayrı pencerelerden baksak bile aynı noktada buluşabilmek.
Evlilik aşkı öldürmüyor işte. Aşkı öldüren biziz bu gayet açık. Çok şey beklediğimiz için, yoldaşlığı unutup evlilikten önceki laylaylomun devam etmesini istediğimiz için ölüyor aşk. Ölmüyor da saklanıyor diyelim. Sonra biz bunun farkına varınca, hatırlayınca ya da öğrenince saklandığı yerden çıkıp gülümsüyor bize...
Matematiği oldum olası anlamayan ve bu yüzden sevemeyen ben nasıl olduysa Aşkın Matematiğini anladım bu araştırma sayesinde:) Umarım size de biraz yardımcı olmuştur.
Kucak dolusu sevgiler...
ELa...

14 yorum:

sufi dedi ki...

Sevgili Ela;Aklıma hemen Ömer Hayyam'ın aşağıdaki dizeleri geldi yazmadan edemedim.Sevgilerimle.

"Sevgili,seninle ben pergel gibiyiz.
Bir başımız var,iki bedenimiz.
ne kadar döndürürsen döndür beni çevrende,
sonuçta başbaşa verecek değil miyiz?"

Unknown dedi ki...

Hayyam ne güzel söylemiş :)
yazıya başlarken "yok artık" dedim bitirdim "yok artık" diyorum :))

öykü dedi ki...

Aşk hıc bı matematıge uymaz kı:))
buldum buldum dıye arada bın cıkıyor ortaya bırılerı
onlar bence aşkı hıc cozemeyenler:))))

nilüfer dedi ki...

şikayet etmek yerine,yolunu yuruyen ve ilişkide herzaman kendini yaşadigini bilenler; yoldas sanirim..
sevgimle:)

beenmaya dedi ki...

aşkın rakamlarla işi olmaz kiiiii...aşk yürek işidir akıl işi değil sonuçta öyle değil mi...

Anne İş'te dedi ki...

İnsan ilişkilerinin matematiği olur mu hiç????2 kere 2 dört eder mi? etmez! Her insan kendine özel,her ilişki kendine ait.Bence de evlilik aşkı öldürmüyor;öldüren bizzat insanın kendisi.Bence de önemli olan farklılıklarımızın farkındalığıyla yine birbirimiz kucaklamak.Her insan bir aşk! ve Sufi'nin güzel hatırlatması Gibi;HAYYAM ne güzel tasvir etmiş kadınla/erkek arasındaki aşkı

Sevgiler...

Belgin dedi ki...

Ela`cim, yazini okuyunca aklima baska bir arastirma geldi:

Kadin evlenirken; nasil olsa ben onu degistiririm, diyerekten evlenirmis.

Erkek evlernirken; insallah hic degismez, diyerekten evlenirmis.

Kadinin bosanma sebebi; erkegin evliligi sürecinde degismemesi,

Erkegin bosanma sebebi; kadinin evliligi sürecinde cooook degismesi.

Birbirimizi degistirmeye kalkmazsak, oldugumuz gibi kabul edersek, askin ömrü uzun olur diye düsünüyorum:))

Sevgiler (benim icin öp gigisindan kücük adami)

Kalemiti (En hakikisinden ama...) dedi ki...

Boşanma ile ilgili çeviri kitapları okuyunca görüyorum ki diğer ülkelerde sebepler alkolik olma,uyuşturucu,şiddet vs...Fakat bizde ''aile sebeiyle'' boşanma diye bir sebep de var.Aileler çocuklarının özgür birer insan olduğunu kabul etmediklerinden,evlenseler bile o evliliğe daha en başta eşya seçerken bile müdahale ediyorlar...Böyle şekillendirilmiş çocuklar nasıl yol arkadaşı olabilecekler?

malikocas dedi ki...

Bazer bir eş sevgili bir arkadaş bulmak çok zor olmadığı bir çok durumda bir ardçı bir yoldaş bulmak zor oluyor ve bu grafik değerleri eleştirmek istemesemde matmematik olarak, bir eş dost bir arkadaş bir yoldaşdır en önce bunu hep savunmuşşumdur. Yoldaşlık bir çok şeyden önce gelir benim için en yakın arkadaşım telefonumda böyle kayıtlıdır o kendini bilir, tüm bunların dışında yolun bir insanı tanımak için en önemli araç olduğuda kaçınılmazdır...

bir yoldaşına aşık olmaksa hayatta başka ne istenirki, keşke dimemek dışında....

tutsak dedi ki...

Sanırım onların çözdükleri AŞK ın matematiği değilde ilişkilerin matematiği çünkü her ilişki Aşk değildir. Aşk ta bir neden yoktur çünkü şundan dolayı aşığım diyemezsin hiçbirzaman aşıklar yeri gelir birbirlerini yerler ama ilişkileri hiç bitmez.
biten ilişkilerde de AŞK yoktur ben ce
Sevgilerimle

Ela'dan Mektuplar dedi ki...

Sevgili...

*Tontinim; Ne güzel demiş ama değil mi? Bu kadar güzel anlatılır asırlardır anlatılamayan:) Çok teşekkür ederim.

*Funda ; bencede yok artık:)

*öykü; aslında anlatılmak istenen tam olarak matematik değil. Bence de aşkın matematikle bir ilgisi olamaz. Asıl anlatılmak istenen, araştırılan şey işin özü, içi diye düşündüm ben. Hani bildiğimiz matematik gibi değil. Al sana yine bir bilinmeyen:)

*düş; hak vermemek elde değil. Katılıyorum. Şikayeti bırak, önüne ,çevrene bak değil mi:) Aşkına bak...

Ela'dan Mektuplar dedi ki...

Sevgili;
*Mayacımm ve dijle arkadaşım muhasebe hariç, yada bir kaç işin daha, neyin matematiğe ihtiyacı varki.:) Önemli olan araştırma sonunda bulunan DEĞERdir diye düşündüm ben:)Sevgiler kocaman...

*Belginciiim; ne garip bir düzen değil mi. Acaba hani bir kitap var ya erkekler marstan, kadınlar venüsten diye, yoksa tam tersimiydi.:) herneyse sonuçta ayrı ayrı gezegenlerin insanlarıyız da çok zor olanı mı başarmaya çalışıyoruz biz:))yazdıklarını okuyunca araştırma sonuçları falan heba oldu gitti be canım:)
Koca adam ve ben, bizde öpüyoruz seni. Sevgiler

*Deran;
Olaya farklı bir bakış açısı getirmişsin. Ne kadar da doğru. Maalesef demekten başka sözüm yok. Ama üzerine sayfalarca yazılabilir...
Teşekürler, sevgiler

Ela'dan Mektuplar dedi ki...

sevgili;
*malik;
Olayın özünde yatanı anlamış ve değer vermiş olman ne güzel. Aşık olabilecek bir yoldaşsa bencede duyguların en güzeli. Bulunca sıkı sıkı sarılmak, her zorluğu beraber göğüsleyebilmek işte bütün mesele bu...
*Tutsak;
Biten ilişkilerde aşk yok mudur? Bu konuda aynı fikirde değilim seninle. Bazen çok büyük bir aşkla başlayan bir ilişki bir sürü sebep yüzünden çıkmaza girebilir bence. İki farklı karakter aslında basit olan bazı püf noktalarını göremeyebilir. Ayrılıkların da sevdaya dahil olduğunu düşünüyorum ben. Severek ayrılan insanları hiç anlamasamda.
SEvgilerrr..
Ve hepinize ayrı ayrı teşekkürler...

malikocas dedi ki...

Bir ekleme daha ya da eksik kalan önceki yazıma devam etsem acaba nasıl olur. Bu matematiğe ben aslında katılıyorum iki insan bir birinni bulduktan sonra yani yoldaş iki kişinin en önemli şeylerinden biri müştereklerde anlaşabilmektir, bir birini anlayıp yeri geldiğinde fedakarlıkta yapa bilmeli aşkkı gündelik yaşamsal bazı ayrıntılar zedelememeli.