İNCİLİ - SUFİ SAJA

.

"Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur."Kemal ATATÜRK .

11 Temmuz 2009 Cumartesi

İNCİLİ


Bu gün cumartesi hem gülelim hem düşünelim dedik. Zaman zaman halk kahramanı, zaman zaman divane olarak nitelendirilmiş kişilerden birinin iki hikayesini sizlerle paylaşmak istedik.

Eski kayıtlarda İncili çavuş için “Türk mizah kültürünün önemli simalarından birisi “olduğu yazılmakta, kimliği hakkında ise bilinenler sınırlı. Kanuni Sultan Süleyman’ın yol kardeşi olduğu İNCİLİ adını düzenlenen bir ok yarışmasındaki başarısından dolayı kavuğuna inci takılmasından ya da bıyıklarına inci takarak eğitime çıkmasından aldığı söylenmektedir.
Padişahın yakını olarak çevresinde gördüğü aksaklıkları ince bir ironiyle alaya alan, padişahı bile güldürücü ve iğneleyici sözleriyle zaman zaman hedef alan bu zat; bir gün sarayı terk edip gitmiş. Padişah onu geri getirebilmek için türlü yollar deneyip, sonunda İnciliyi bulmuş. Neticede Padişahtan özür dilemesi gerekmiş doğal olarak.

Padişah:
“- Öyle bir şey söyle ki özrün kabahatinden büyük olsun” seni affedeyim demiş.
İncili çavuş bu, padişah da olsa lafın altında kalacak değil ya.
Tam mabeyinden dışarı çıkılırken padişah önde o arkada, Padişaha sunturlu bir pandik atmışş!
“- Bre zındık sen nasıl?...”
Demeye kalmamış İncili Çavuş:
“- Affedersiniz padişahım sizi Valide Sultan zannettim!” deyivermiş. Özrü kabahatinden büyük olmuş böylece. Sözün altındaki mizahı anlayan Padişah tarafından da affedilmiş…

İncili Çavuş memleketten İstanbul’a geldiği sırada bir müddet boşta kalmış ve getirdiği birkaç kuruşu harcayıp zarurete düşmüş. Son günlerde yanına ancak iki akçelik bir tek sikke kalmış. O günü bununla savmak mecburiyeti hasıl olduğundan bir bakkala gidip bir akçelik peynir almış iki akçelik sikkeyi vermiş, bakkal sikkeyi çekmecesine atarak diğer bir işle meşgul olmaya başlayınca İncili sormuş:
-Üste bir akçeyi vermedin.
-Ne demek? Verdim ya.
-Vermedin, vermiş olsan ister miyim?
-Verdim, sen unutmuşsun.
-Dostum emin ol ki vermedin.
-Artık çok oluyorsun verdim. Bu vesileyle peyniri bedava mı almak istiyorsun.
İncili bakkaldan parayı alamayacağını anladıktan sonra “lahavle” diyerek oradan karşıdaki fırına gidip:
-Şuradan bir akçelik ekmek ver, demiş.
Ekmeği alınca yürümüş. Fırıncı parayı vermediğini görerek arkasından bağırmış:
-Hey arkadaş, hani ya ekmeğin parası?
İncili dönüp öfkeyle:
-Verdim ya kaç kere para vereceğim?
-Canım vermedin.
-Sen unutmuşsun. Ekmeği istediğim vakit parayı verdim.
İncili yoluna devamla oradan savuşmuş epeyce uzaklaştıktan sonra demiş:
-Yarabbi sen bilirsin ki bakkal benden bir akçe fazla aldı. Ekmekçi de parasını alamadı. Artık ahrette sen bakkaldan al ekmekçiye ver. Bende hakkı kalmasın" demiş.

7 yorum:

guguk kuşu dedi ki...

valla hoş adammış, heryere böyle biri laım

Yazmak Keyiftir dedi ki...

Sevgili Sufi!
Yine Kaymaklı Ekmek Kadayıfı Olmuş. Ellerine sağlık letafetle anlatmışsın. Ruhumu güldürdün vesselam.
Sevgiyle.

hülya dedi ki...

sevgili sufi kardeşim ikiside birvirinden hoş ve anlamlı yüreğine sağlık paylaştığın içinde allah razı olsun selametle kal...

malikocas dedi ki...

yolcu bu yazıyı çok sevdi paylaşım içcin teşekküreler..

sufi dedi ki...

Sevgili guguk kuşum;
Bir zamanlar kralların herbirinin böyle akıllı soytarıları varmış zaten.Öyle derlermiş de, bilge adamlarmış doğrusu ülkeyi onlar yönetirmiş.
Sevgili Ali İkizkaya;
"kaymaklı ekmek kadayıfı"sözün de benim ruhumu güldürdü can dost.
Sevgili ratatoule;
Senin ne güzel bir ismin var öyle!Sen de mutfakta mahir misin bilmem ama ziyaretine geleceğim, sevgilerimle.
Sevgili Yolcum;
Arada bir kaybolduğunda seni merak eden bir sufi dostun olduğunu sakın unutma.Sevgiler.

Çınar dedi ki...

Selam; Çok güldüm gecenin bu vakti sağolun:) İncili Çavuş ismini küçükken Anneannem den duyardım. Komik ya da açıkgöz davranırsa çevresindeki birisi, İncili Çavuş derdi ona.

Sevgiler

ramazan dedi ki...

incili çavuşun çok hikayesi var da,bazıları müstehcen.ama öyle de olsa çok güzeller.çocukluğumda köyümüzün kadınlarının kendi aralarında anlattıklarından biri şöyleydi:
Padişah incili çavuşa demiş ki,incili çavuş böyle her zaman tek taraftan zevki kalmadı ne yapmak lazım.İncili çavuş,padişahım bazı günler de diğer taraftan yanaş hanım sultana demiş.ne olacak.
padişah bir gece denemeye kalkmış.hanım sultan hemen anlamış manzarayı.bu akıl senin değil ,olsa olsa incili çavuşundur.yarından tezi yok saraydan gitsin.padişah çaresiz.incili çavuşa saraydan gideceksin demiş.incili çavuş sarayın avlusununa atını çekmiş.heybenin bir gözüne tüm eşyaları doldurmuş.bir bu yandn atıyor öbür tarafa düşüyor,bir bu yandan atıyor,diğer tarafa düşüyor.bir türlü atın üstünde kalmıyormuş.hanım sultan yukardan bakıyor.dayanamamış.incili çavuş demiş.o eşyaları heybenin iki gözüne taksim etsene.
incili çavuşta bunu bekliyormuş zaten.
hanım sultan ben de ikiye taksim et dedim de saraydan kovuluyorum ya demiş.
hanım sultan,gel hadi gene çavuşluğunu yaptın deyip affetmiş.