İYİ BAK UMUT ÇİÇEKLERİME, solmaSINLAR - SUFİ SAJA

.

"Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur."Kemal ATATÜRK .

16 Temmuz 2009 Perşembe

İYİ BAK UMUT ÇİÇEKLERİME, solmaSINLAR


Adam genç kadına seslendi:
- Bana gözyaşı borcun var!
Genç kadın sordu:
- Nasıl öderim?
Adam gözlerini kırptı;
- Haydi gülümse!
Gülümsedi genç kadın. Adam, cebinden mendilini çıkarıp, borcunu sildi. Ve mendilini özenle katlayıp, yine kalbinin üzerindeki iç cebine koydu.
Bir demet mor sümbül vardı kadının elinde.
İkisi de bahar kokuyordu...
Biri ilkbahar, diğeri güz.
Adam, seslendi yine;
- Bana mutluluk borcun var!
Genç kadın, biraz mahcup, biraz şaşkın sordu:
-Nasıl ödeyebilirim?
Heyecanlandı adam
- Haydi yat dizlerime!
Genç kadın bir kedi uysallığında, yattı dizlerine usulca.


Adam, şefkatle saçlarını taramaya başladı kadının.
Saçları, güneşe ve yağmurlara hasret hiç yaşanmamış baharlara benziyordu. Çaresizliğini ördü sıra sıra.
Sonra saçının her teline, mutluluğun çığlıklarını bağladı adam.
Yetmedi, gizli düğüm attı... Ağladı.
Hava kararmak üzereydi. Dışarıda yağmur yağıyordu delice.
Adam, sürekli borç defterlerini kurcalıyordu.
Genç kadının gözlerinin içine baktı;
- Bana yürek borcun var!
Borcunun farkındaydı sanki genç kadın, şaşırmadı.
— Bu borcumu nasıl ödeyebilirim?
Adam kollarını uzattı
- Haydi tut ellerimi!
Sümbül kokusu sinmiş ellerini uzattı genç kadın.
Elleri öyle sıcaktı ki, eriyiverdi bütün borcu avuçlarının içinde.
Genç kadın gitmek üzereydi.
Adam son kez seslendi;
- Bana can borcun var!
Kadın irkildi;
- Can mı?
Sigarasından derin bir nefes çekti adam;
- Evet... Can borcun var. Sensizlik öldürüyor beni!
Hoşuna gitti sözler kadının
- Peki bu borcumu nasıl tahsil etmeyi düşünüyorsun?
Adam, biraz daha yaklaştı;
- Yum gözlerini!
Hiç tereddüt etmeden yumdu gözlerini.
Adam da yumdu gözlerini, masumca bir öpücük kondurdu
kadının titreyen dudaklarına.
— Bu ne şimdi yaptığın? Diyerek çattı kaslarını kadın...
Adam, pişmanlıkla, memnunluk arasında gidip geldi. Kekeledi;
- Hayat öpücüğüydü!
Kısa bir sessizliğin ardından bu kez kadın öptü adamı şehvetle...
Adam, şaşırdı;
- Ya senin bu yaptığın neydi?
Genç kadın kapıya yöneldi;
- Veda öpücüğü!
Kalan borçlarına karşılık, yürek dolusu çaresizlik
ve bir de mor sümbüllerini masanın üzerine rehin bırakıp gitti genç kadın.
Adam koştu peşinden sümbülleri geri verdi kadına.
— Ne olur iyi bak umut çiçeklerime, solmasınlar...
Genç kadın sümbülleri aldı:
- Merak etme, gün aşırı sularım çiçeklerini!
Adam sevindi:
- Güneşe, suya gerek yok. Gülümse yeter!
Kadın gözden kaybolurken haykırdı adam,
- Umutlarımı kefil yaptım. Unutma, bana aşk borçlusun!
Haykırışı yağmura karıştı.
Kadın ise; yağmuru hissetmeyen kalabalığa...

Alıntıdır.
Fotoğraf:Flickr'dan.

13 yorum:

ramazan dedi ki...

olur mu, böyle de yapılır mı?çek vur,ondan iyi yani...

Ateş Böceği dedi ki...

Sanırım borçların en ağırı birilerine aşk borcu olmak kısacası aşk demek hayatın kendisi demek ise birisine hayat borçlu olmak taşınması ağır bir yüktür galiba ...

öykü dedi ki...

Ben cok begendım öykuyu.

[ fiкяiмiи iиcє güℓü ] dedi ki...

Bilmem ki ne desem? Bana bir söz borçlusun. Susan dillerime bir sözcük... Harika bir anlatı.

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Aşk borcunu ödemek sanırım en zor olanıdır.
Ne hoş bir öykü bu, sevgilerimle...

aysema dedi ki...

En kötüsü borçlu kalmak mı desem, sevgisiz kalmak mı yoksa umutsuz kalmak mı? Umutsuzluk ağır bassa da seçemedim hiçbirini...

Sevgilerimle.

malikocas dedi ki...

ne borçlar ödedik tanrı şahidimdir ne varki hangi aşkın borcunu ödeyebildim onu bilmiyorum çok güzel bir yazı paylaşım için teşekkürelre..

cinar dedi ki...

yine çok güzel bir yazıydı sevgili Sufi :) Bana ne hatırlattı biliyor musun? Nergisleri :) Ben nergislere bayılırım. kokusu alır götürür adeta. Eşim ve çok yakın bir arkadaşımızla buluşacağım bir gün. İkisi de biliyor ya nergis düşkünlüğümü, nergis alalım demişler. buluştuğumuzda ellerinde sümbül vardı. nergis sevdiğimi biliyorlar ama o zamana kadar nergis nasil bir çiçektir görmemişler. çiçekçi de sümbülü nergis diye yutturmuş bizimkilere :))
sevgiler.

nilüfer dedi ki...

emanetiz, Sevgili'ye olan borçlar ödensin diye burdayız belki de ve belki de o borçları ödemenin yollarından biri; ihtiyacın olan her neyse onu, sen de ne kadar varsa ver ki; sana verilsin:)
sevgimlee..

beenmaya dedi ki...

aşk borcun alacağın hesabını yapar mı ki...

sufi dedi ki...

Sevgili Ramazan;
Vurmak çözüm değil ki!Seven ne yapsa sever yine de sevdiğini.
Sevgili Ateş böceğim;
Aşk borcu can borcu gibi birşey.Eğer yaktıysan birinin gönlünü o yanan gönlün tahmin et sınırlarını.
Sevgili Öykü;
"Aşkı bilmeyenden taş gelir bize" demiş aşığın biri.
Sevgili Fikrimin ince gülü;
Sana ve bizleri güldüren sözcüklerine herzaman söz borçlu olalım olsun öderiz, yeter ki sen yaz.

sufi dedi ki...

Sevgili Özlem;
Sen de umutlarını kefil yaparsın, elbet ödenir bir gün aşk borcun.
Sevgili Aysema;
"önce maşuktan aşığa düşer AŞK" diyorlar ya!Varsın borçlu kalalım canım, elbet öderiz.
Sevgili Yolcu;
Sen inanıyorum ki dönüp dönüp bir gülümseme ile bile olsa ödemişsindir borçlarını.
Sevgili Çınar;
İnanıyorum ki sen de soldurmamışsındır elindeki sümbüllerini.Hiç değilse yüreğine ve ellerine sinmiş kokuları.

sufi dedi ki...

Sevgili Düş;
Hadid suresi 11 Ayet;
"Allah'a kim güzel bir borç verecek ki, O onun verdiğini kat kat artırsın. Böyle birisi için onur verici bir ödül de vardır."diyor.İlahi maşuğa borçların ödenmesi dileğimizdir.Sevgilerimle.
Sevgili Beenmayam;
AŞK; Allahın bir adı ise Düş'e yazdığım Kuran ayetinde "kim güzel bir borç verecek" diyor!