Satrancı bilirsiniz, enteresan bir strateji oyunudur. Hikmetli bir oyundur ve matematiksel bir gücü vardır.
Hikâye bu ya! Hindistan da geçmiş bir olay vardır. Saraya bir gün bir köylü gelir ve Raca’nın işlerinin görür. Raca;”dile benden ne dilersen” der köylünün bir günlük hizmeti karşılığı.” Senden hiç bir şey dilemem” der köylü.”sadece tek bir şey istiyorum. Şurada gördüğün satranç tahtasının 64 tane karesi var. Her birine koyacağın buğday tanesi, ötekinin iki katı olsun. Bu bana kâfidir. Başka hiçbir şey dilemem.” Raca bu teklifi gülerek karşılamış ve “ o gayet kolay “ demiş.
Gönül rahatlığıyla köylünün teklifini kabul etmiş. Ama buğday tanelerini karelere yerleştirmeye başladığında iş değişmiş. Daha satranç tahtasının yarısına bile gelmeden, Hindistan’ın bütün buğdayı bitivermiş.
Birine verdiğiniz SEVGİ ve ŞEFKAT inizin de evrende böyle çoğalarak yayıldığını ve tüm dünyayı kapsadığını düşünün. Aynı şeyi nefretiniz ve kininiz için de böylece düşünün. İnsanın ne büyük âlem olduğu fikrine sahip olurdunuz. Hani diyorlar ya; “bir çocuğun başını okşarken tüm dünya çocuklarının başını okşadığınızı imgeleyin” diye. Ben nedense bu imgelemelerin muhataplarına mesafe ve zaman tanımadan ulaştığına inananlardanım. Bir yaz günü sahil boyu gezerken bütün gülfidanlarının ağaçların çiçeklerin toprağının çatır çatır çatladığını hepsinin boyunlarını büktüklerini görüp çok üzülmüştüm. Elimdeki pet şişede arta kalan suyu bir fidanın toprağına döküp (bütün toprağı kurumuş bitkilerin sulandığını) imgeledim. Otobüse binip Konak’a gidip bir saat sonra döndüğümde bütün kurumuş SU diye feryat eden fidan ve ağaçların kana kana suya doyduğunu bu gözlerimle gördüm. Bu örnek gibi çok örnek yaşadım. Söz ve düşüncelerimizin bereketli bir tohum gibi evrende büyüyüp geliştiğini bilmek mutluluğuna erdim. Negatif kin ve nefret dolu GDO lu tohumlarımızı imha etmemiz gerekliliğini, dünyamızı kirletmememiz gerektiğini de kendime bir kez daha hatırlattım. Benim şahsıma münhasır olmayan, her birimize verilmiş olan bu “imgeleme gücünü” güzelliklere sevgi aşk huzur ve mutluluklara kullanmamız dileklerimle yeniden bir tohum ekiyorum evrene. Sevgiyle yoğunlaşmış bir tohumu satrancın ilk karesine koyuyorum şu demde.Sevgilerimle.
RESİM:images.com'dan
18 Kasım 2009 Çarşamba
İMGELEME
Gönderen sufi zaman: 11:54
Etiketler: DİLEK'ten mektuplar...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
15 yorum:
yüreği kocaman sufim dileğin dileğimdir. o ektiğin tohumun katlanarak sevgi ve güzellik adına tüm evrene yayılması dileğiyle...
Bende ikinci kareye seninkinin iki mislini koydum desem:))
Cogalsin, cogalsin tüm dünyayi kusatsin gün isinlari gibi:)
Yüreginden öperim ablam seni:))
Tüm kalbimle AMİN diyorum,sevgiler:)
ne ekersen onu biçersin demiş ya atalarım nur içinde yatalarım, ekdiğin sevgi, mutluluk ve huzur çoğalarak geliyor senin yüreğinden... koca yürekli sufim ektiğin tohumlar çoğalsın, bir yudum su verecek onlarca koca yürek bulur onları ve o tohumlar zamanı gelince yeni tohumları da yaratır elbet...
Bana göre GDO lu zehir nükleer silahlardan daha tehlikeli çünkü 24 saat insanı doğayı hayatı öldürüyorlar ve insanalrın çığlıklarını ne yönetim ne hükümet ne üretici ve maalesef nede büyük oranda tüketici duymuyor.Büyük tehlike
Dılegıne sevgımle katılıyorum.
Sevgili Suficiğim,
Ben de isterim 64. kareye, 63. karedekinin iki katı sevgi tohumları ekmeyi..
Yayılsın tüm sevgilerle beraber, benimkiler de..
Ama, isterdim ilk kareye ekmeyi sevgimi..
Sevinirdim, herkes benden daha çok ekiyor diye..
Ne kadar güzel bir yüreğin var Suficiğim..
Birinden duyduğum bir sözü söylemek istiyorum..
Melekler öpsün yüreğini..
Sevgilerimle..
geçem gece izlediğim bir filmi hatırladım sevgili Sufi.filmin çocuk kahramanı sosyal ödevi için bir proje düşünür.bir insana yardım yapıldığında, bu yardımı yapan kimseye bir iyilikle karşılık vermek yerine, bambaşka üç yeni kişiye yardım etmek. Yani yardımı geri ödemek yerine onu yaymak.. Ve Sosyal çalışmalar ile ilgili bir okul ödevi, şehirden şehire yayılan bir sosyal değişikliğe neden olur.
çok güzel ve yürekten yazmışsınız katılmamak mümkün değil.tek yapmamız gereken bunu yapabileceğimizi imgelemek ve o imgeye yürekten inanmaktır. Gerisi zaten kendiliğinden gelir.
sevgiyle...
Sevgili Sufi, yüreğinizden kopup gelen bu sevgi, mutluluk ve huzur dolu güzel mesajlar bizlere ve inanıyorum ki bizlerden de koskoca bir sinerjiyle tüm evrene yansıyor...
Tüm güzellikler de sizlerin olsun...
Sevgilerimle...
İnsanı sevgiyle coşturan böylesine güzel bir yazı daha tanımıyorum..
Ellerine sağlık sevgili suficiğim.
Çiçekleri sulayıp dirilten o sevgi dolu eller yazdığın her kelimeye de hayat veriyor zaten..
Hepimizi sevgi, mutluluk ve umutla dolduruyorsun.
İyi ki varsın.
Sevgiyle öpüyorum seni...
Sevgili beenmaya
Belgin;
Elif;
Evren;
Halil;
Öykü;
Arzu;
Dalgaları aşmak;
Esmir;
Satrancın ilk karesini tamamladık dileklerimiz çoğalarak 1-ken 256 oldu sayenizde.Arzu breda 63.sıradakinin çift katı koymayı taahhüt etti ama ben 25. sıraya kadar hesaplayabildim ötesini hesaplamaya sayfam yetmedi. Dünyanın nüfusu şuan kaç oldu bilmiyorum ama bizim sevgi tohumlarımızın şuan dünyada yaşayan herbir bireye ulaşacak sayıya ulaşacağına inanıyorum.Sizlerin de o güzel yüreklerinizi melekler öpsün diliyorum sevgilerimle.
Ne güzel bir enerji yayılıyor bloğundan....
Ufak bir mim olayı var,katılırsan sevinirim...
TüTü
Seni seviyorum desem, tek bir buğray tanesi adına beni de alırmısın engin yüreğine...
Sevgili Sufi ne kadar güzel yazılar paylaşıyosunuz.Hayranlıkla uzuun zamandır takip ediyorum sizi.
'İmgeleme gücü' hiç düşünmemiştim ama artık hiç aklımdan çıkmicak.
Sevgili Tütü;
Enerjiler sizden size yansıyor .mim konusuna bakacağım sevgiler.
Sevgili can Dostum;
Sen zaten yüreciğime binlerce tohum attın bu güne dek, filizlenip meyva veriyor bile sevgilerimle.
Sevgili Emine;
Hoş geldin dostum, ben de seni en kısa zamanda ziyarete geleceğim. "Fikirlerimiz ve sevgilerimizle çoğalma vaktimiz gelsin" diliyorum.
Yorum Gönder