SU yalar kayaları kumları toplar dağların doruklarından ak karların yer yer erimiş yer yer buz olmuş parçacıklı kısımlarını, katar bedenine en kuytu en oyuk kısımlarına sokulur toprağın usulca. “SU uyur” derler oysa uyumaz o, hep çağıldar susar gibi görünür vardı mı düzgün bir menzile dinler çobanın kavalını, kuşların börtü böceğin kurdun, kuzunun çıngırağının sesini.
“Su uyur düşman uyur haste-i hicran uyumaz” ; (ayrılık hastası uyumaz) der Şeyh Galip ünlü divan şairi. O, o zamanlar söylenmiş söz oysa uyumuyor düşman aynı uyumayan su misali.
Ummana hasrettir su kavuşmak vuslata ermek karışmaktır emeli.
Ayrılık hastasının da bu hicranının sebebidir ay yüzlü sevgili.
Ya düş-mana ne ola? Uyumaz. Fermanı yenmek fethetmektir emeli.
Gaye kavuşmaksa: Ne su uyur,Ne haste-i hicran, ne de vatan haini.
Uyuyan bizleriz dostlar bir rehavet, uyuşmuşluk durgun göl misali.
20 Ocak 2010 Çarşamba
NE SU UYUR NE HASTE-İ HİCRAN NE DE VATAN HAİNİ
Gönderen sufi zaman: 08:40
Etiketler: DİLEK'ten mektuplar...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
18 yorum:
Şeyh Galip ne de güzel söylemiş!
ayrılık hastası gerçekten de uyumuyor!
nerdeyse ölüler ayağa kalkacak bu sessizliğe!..
Suya bir küçük taş atıp dalga dalga yaymanın zamanı vardır elbet.
Sayın büyüğüm Sufi,
Hemde ne uyuma başımızı kuma sokarak öyle bir uykuya dalmışsız ki...
Sonsuz saygılarımla
ki o durgun göller bile, taş atıldı mı cevap verir halka halka...
Ve büyütür içimizdeki çoşkuyu o zaman önünde hiç bir şey barındırmaz su temizler ortalığı..
İş ki çıksın birileri o taşı atsın..
Biz uyumasaydık zaten içimize kadar sokulamazlardı.
Bedenimizi geçtiler, ruhumuza da sahip oldular artık...
uyku en küçük ölümdür derler ya, hiçbir nedenin,sorunun sorulmadığı, hesabın verilmediği işte bir gaflet uykusundayız biz de...
uyanacağımız gün de gelecek, hayal edelim yeter ki!
Sevgili Esmir;
Ne güzel söylemişsin "neredeyse ölüler kalkacak"derken teşekkürler sevgilerimle.
Sevgili su;
O durgun göl suyunu uyandırmaya bir taş yeter de o yiğit nerde?Sevgilerimle.
Sevgili Haykırış;
"SU" arkadaşımızın önerisi pek güzeldi, "bekleyelim görelim" derim ben de. sevgilerimle.
Sevgili evrenim;
O dağılan halkaların kıyıya çarpıp geri dönmesinde olacak ne olacaksa uyanacağız o zaman belki de, sevgilerimle.
Sevgili ateş böceğim;
Uyuşmuş durgun göl suyumuzu bir taşın bile uyandırabilmesinin yeterli olması düşündürdü beni de, teşekkürler sevgilerimle.
Sevgili Mr lonely;
Hepimiz "eyvallaha" girdik nasılsa?
Teşekkürler sevgilerimle.
Sevgili mayam;
Rüyalardaki cesaret ve kahramanlıklarımızı keşke yapabilsek gerçek hayatta.Sevgilerimle.
Sevgili aydede;
Öyle bir ülke hayal ediyoruz ki; "o ülkede saman altından kimse su yürütmeye."Sevgilerimle.
Bazen bir taş, bazen bir kıvılcım uykudan uyandırır. Ve biz can havliyle tutunuruz birbirimize... Dilerim işe yarar, geç kalmamış oluruz.
"Tekrarlarla şübheleri daniş anlama
Gel arif ol ki marifet olsun tecahülün" Şeyh Galip
(Tekrar tekrar söylenen şüpheleri gerçek bilgi sanma.
Gel bilgili ol,( gerçeği öğren, araştır).Ondan sonra bildiğini bilmez görünmen marifet sayılsın. )
Şeyh Galip dedin de aklıma geldi...
Eksik kalmış...
uyan ey gözlerim gafletten uyan
uyan uykusu çok gözlerim uyan
azrail’in kastı canadır inan
uyan ey gözlerim gafletten uyan
uyan uykusu çok gözlerim uyan
seherde uyanırlar cümle kuşlar
dillu dillerince tesbihe başlar
tevhid eyler dağlar, taşlar, ağaçlar
uyan ey gözlerim gafletten uyan
uyan uykusu çok gözlerim uyan
semavatın kapuların açarlar
müminlere rahmet suyun saçarlar
seherde kalkana hülle biçerler
uyan ey gözlerim gafletten uyan
uyan uykusu çok gözlerim uyan
bu dünya fanidir sakın aldanma
mağrur olup tac-u tahta dayanma
yedi iklim benim deyu güvenme
uyan ey gözlerim gafletten uyan
uyan uykusu çok gözlerim uyan
benim, murad kulun, suçumu affet
suçum bağışlayub günahım ref’et
resul’un sancağı dibinde haşret
uyan ey gözlerim gafletten uyan
uyan uykusu çok gözlerim uyan
III.Murad Han
Dinlemek için...
http://www.uyaneygozlerim.com/
Bir gun tüm ulke derın uykudaydı
sarı saclı mavı gozlu
Ataturk umuz geldı
ve açıldı
karanlıktan aydınlıga kapılar..
uyumamalı
sahip cıkmalı..
Sayın yaş büyüğüm Sufi ablacığım,
Yine çok güzel bir ders vermişsiniz
ve yorumlarda çok güzel.Deve kuşu
kafasını sanki kuma sokmuş gibi.
Sevgilerrr
Şehitler
Şehitler, Kuvâyi Milliye şehitleri,
mezardan çıkmanın vaktidir!
Şehitler, Kuvâyi Milliye şehitleri,
Sakarya'da, İnönü'nde, Afyon'dakiler
Dumlupınar'dakiler de elbet
ve de Aydın'da, Antep'te vurulup düşenler,
siz toprak altında ulu köklerimizsiniz
yatarsınız al kanlar içinde.
Şehitler, Kuvâyi Milliye şehitleri,
siz toprak altında derin uykudayken
düşmanı çağırdılar,
satıldık, uyanın!
Biz toprak üstünde derin uykulardayız,
kalkıp uyandırın bizi!
Uyandırın bizi!
Şehitler, Kuvâyi Milliye şehitleri,
mezardan çıkmanın vaktidir!
1959
Nazım Hikmet Ran
Uyanıp, güzel günler görmek umuduyla...
Sevgiler
bende bir emanetiniz var.. blogumdan alabilirsiniz :))
Umudunu kaybetmezsin sen, güçlüsündür Dilek'ciğim. Ben hep Atamızın ölmeden önce söylediği sözlere güvenirim. Ölmeden az önce " Benim asıl görevim şimdi başlıyor" demiş ya... uyuşukluğu atıp, gaflet uykularından kalkacağız, az kaldı hissediyorum...
Sevgiler yürek dolusu...
Yorum Gönder