Kanadalı bir kızılderilinin sözü bu, benim değil.
“Bir gölün kenarında durup gümüş ay´a ´EVET!´ diye bağırıp bağırmayacağını bilmek istiyorum. Geçinmek için ne yaptığın beni ilgilendirmiyor. Neyi özlediğini, kalbinin arzuladığı şeye kavuşmanın hayalini kurmaya cesaret edip edemediğini bilmek istiyorum.”diyor.
AY önüne geçip GÜNEŞi perdeledi. RUH bedene ben buradayım dedi. Gümüş AY’a evet dedik. Böylece değişime girdik hep birlikte.
Öyleyse: bundan böyle,
“Kalbimizin istediği şey CESARETse ona kavuşacağız.
Kederlerimizin merkezine dokunup acıdan korkumuzu sileceğiz.
Coşkunun ayak parmak uçlarımıza kadar bedenimize dolmasına izin vereceğiz.
Yaş, cins, ırk, din dil ayırt gözetmeden insan olmanın sınırlarını aşacağız.
Bir aptal gibi görünsek de AŞK için ve hayallerimiz için kendimizden ödün vermeyeceğiz.
Sonucu ne olursa olsun ruhumuza ihanet etmeyip yalana tevessül etmeyeceğiz…
En ağır koşullarda ayaklarımızda zincir, gözlerimizde kara bant olsa da umut kuşumuzu işaret parmağımızın üstünde taşıyacağız.
Su gibi en altlarda aksak da kaya kadar sert olanı bile yumuşatacağız.
"Yanan bir daha yanmaz" deyip ateşi kendimize serin kılacağız.
Toprak gibi bereketli, hava kadar gerekli kılacağız ruhumuzu.
Kendimizle yalnız kaldığımızda yalnız olmadığımızın bilincine varıp kendi kendimizle yârenlik edebilmeyi öğreneceğiz.”
Hadi rastgele hepimize, sevgilerimle.
19 Ocak 2010 Salı
GÖLÜN KENARINDA DURUP GÜMÜŞ AYA EVET DE
Gönderen sufi zaman: 10:35
Etiketler: DİLEK'ten mektuplar...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
16 yorum:
İyilikler dilerim.
Yapacağız bir şeyler...
Men sabare zafire...
Sayın Büğyüğüm Sufi,
Düşünmek adım atmanın başlangıcıdır.
Rastgele diyorsunuz ya;
Bende kolaylıklar diliyorum.
Harika bir yazı idi.
Saygılarımı sunuyorum.
Sevgili alizafer;
İyilikler hepimizin üzerine olsun teşekkürler sevgiler ayçiçeği.
Sevgili Hacivat;
Sabreden derviş zafere erermiş mi?
Sevgili Haykırış;
Düşünüp tefekkür edip heybeyi sırtladık çıktık yola elele kolay gele dostum hepimize kolay gele.Paranın yenmeyeceğini öğrendik.
"En ağır koşullarda ayaklarımızda zincir, gözlerimizde kara bant olsa da umut kuşumuzu işaret parmağımızın üstünde taşıyacağız."
Bunu başarabilir miyiz gerçekten...
Evet evet bencede insan her şeyden önce kendine yarenlik etmeyi öğrenmeli..
Ve aptal gibi görünsekte aşk için yada her ne olursa kendimden ödün vermemem gerek..Hatılatana bin şükür..
yapacağız elbet yapmamız gerek...
Yine Çok güzeldi Sufim.
keşke hepsını başarabilsek, kendımce birini yapayım derken bocalayorum cogu zaman, belkı bir gün olur..
El ele, yürek yüreğe değil mi Sufi'm...
Sayın yaş büyüğüm Sufi ablacım,
Evet evet sabreden derviş zafere
erermiş..yürek yüreğe ışıkla..
Sevgilerrr
hani bütün sesimle EVET diye bağırasım geldi, hatta içimden bağırdım bile..
Sevgili sufim;
Kalbin arzuladığı şeyi hayal etmeyi bile cesaret olarak görmek ne acı, ne büyük korkaklık değil mi?
Hayatın her alanında üstelik..
Bu sözün üstüne sıraladıkların muhteşemdi..
Yüreğine sağlık..
Sevgilerimle...
hayatın sırrı sabır Sufim ...
Evet Sufi Türkçesi öyle...
Sevgili asuman@gülenbayan;
Umut kuşumuz yüreğimizde ya, ne zaman elimize alıp özgür bırakacağız belki o zaman! sevgilerimle.
Sevgili ateş böceğim;
Tüm cevaplar içimizdeki yarenin sözlerinde gizli.Dinlemeyi bilmeliyiz belki de, sevgilerimle.
Can mayam;
Başaracağız değil mi?
Sevgili SerOuus;
Güzel olan sizlersiniz dostlarım.Başlamak da başarmanın ilk adımı.sevgilerimle.
Sevgili Aysemam;
Ay (ruh)güneşin önüne geçti ya, umut çiçekleri açtı yüreğimde.
Sevgili ayşegül;
"hacivat'ın" dediği gibi "Men sabare zafire"Sevgilerimle.
Sevgili y.;
"Gümüş AY a Evet" diyebilenler yol alabilecekler ışığa değil mi?
Sevgili Zeugma;
Zaten hayal etmeyi becerebilsek cesaretle oluşturmayı da başarabileceğiz. Teşekkürler ve sevgilerimle.
Sevgili Funda;
"Sabırla koruk helva olur" diyor mevlana ya!
Sevgili Hacivat;
Hı hıııı!
Yorum Gönder