İçinde bulunduğum halet-i ruhiye, bana bol bol hüzün dolu yazılar yazdıracak demiştim ama tam tersi çıktı. Bir türlü yazasım gelmedi ne zamandır. Zaten ben böyle tersimdir. Yorulunca uyur insanlar, ben uyuyamam mesela. Sinirleri bozulanlar, acı çekenler, hüzün denizinde boğulanlar, kendiyle uğraşanlar yemekten içmekten kesilir, ben evde ne bulursam yerim. :) Can sıkıntısı geçsin diye kendine iş yaratan insanlara da çok özenirim ayrıca çünkü ben yerimden bile kalkmak istemem. Kocası bilgisayarın başından kalkmıyor diye şikâyet eder ama o olmayınca da böyle yazamam ben. Cins miyim neyim?
Haftalardır akşam Ege yattıktan sonra izlenecek dizilerimin bitmesinin hemen ardından can sıkıntısından açıyorum bilgisayarımı. Gün içinde aklıma takılan şeyleri bulup okumam sürsün sürsün yarım saat sürsün. Sonra başlıyorum kendimi eğlendirecek bir şeyler aramaya oyun oynuyorum.:) Tam bir "zuma" hastası oldum bu arada. Bi yer var takıldımmmm, geçemiyorum. O kadar bir şey bulamıyorum ki, saçma sapan testler var ya hani; kiminle evleceksiniz, yok efendim artistlerden kime benziyorsunuz, aman kıskanç mısınız, vah vah ne zaman öleceksiniz işte onları çözmeye başlıyorum. Siz düşünün artık :)
Fakat geçen gün çözdüklerimden biri kendi içimdeki sınavları, ilerlemeyi ve kendimde geliştirdiklerimi görmemi sağladı desem. İnanır mısınız bana? Evet, hiç ummazdım ama oldu:)
Testin konusu; "Ne kadar Misafirperversiniz"? :)
Soruları hatırlamıyorum ama çıkan sonucu okuyunca "ama haksızlık buuuu!" dedim...
Misafir seviyormuşum ama kuralları ben koymalıymışım. :) Aslında "Konuksevermişim" yani misafirperverliğin modern tanımı. Öncelikle kendi rahatımmış çünkü ben rahatsam onlarda rahatlarmış. Partiden sonra bütün bulaşıkları tek başıma yıkayacak olmak cinlerimi tepeme getirip, yay gibi gerilmeme neden oluyormuş. :)) Elden gelen yerine olabileceğin en uygununu ikram ediyormuşum. Mesafeliymişim. Neymiş bu zamanda da böyle olması gerekmiyor muymuş? Bide yorum yapıyo rezile bak:))
Okuyunca eski günlerim geldi aklıma. Kahve yapmayı bile bilmez hallerim. Konuşacak bir şey bulamayan, eli ayağına dolaşan hallerim:) E o kadar olsun ama. Misafir dedin mi evden bi bahane bulup kaçan, o zaman kadar Türk kahvesi bile yapmamış, yatak, döşek sermemiş, evinde prensesler gibi salına salııınaaa gezen ben tabii ki önce kendi rahatımı düşünecektim dimi? Tam bir acemi gelin:) Ama bilmemek değil öğrenmemek ayıpmış ya öğrendim bende yılmadan, sıkılmadan. Alıştım. İçine bakmadan kahve tepsisi taşımayı, gelene ne olursa olsun mutlaka bir ikramda bulunmayı, hatta börek bile açmayı :)) Nasıl rahatım şimdi. Hep misafir bekler oldum. Birileri gelsin dua eder oldum.
Yani ben giriştim, geliştim, sonuçlandırdım:) Ama yeni çözdüğün bir test neden eskiyi gösterdi diye sormayın çünkü bende anlamadım :))
Çok değil 6 yılda bana bunları göstere göstere öğreten misafirlerime de teşekkür edeyim hemen.
Çok sağolun yaa. Sayenizde artık "konuksever" değil "misafirperverim". Yine beklerim:))
Sevgiler...ELA
Not: Sonucunda kendinizden bir şeyler bulacağınız, üzerinde düşünebileceğiniz ve doğru sayılabilen test sayısı bindeeee bir:))
Resimler: Jan Verdeen ve Denis Mauriced
5 Şubat 2010 Cuma
GİRİŞ GELİŞME SONUÇ
Gönderen sufi zaman: 12:00
Etiketler: ELA'dan mektup
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
8 yorum:
Sevgili Ela benim ilk evlendiğimde biri yemeğe gelecek diye ödüm patlardı ben ne yapacaktım hafta öncesinden menüler hazırlanır kendimi heder ederdim ama şimdi ben de misafirim gelsin diye dua eder oldum üzerimden attım o vesveseyi şimdi kendi kendine oluyor bile rahat olunca :)
Hiç bir ev misafirsiz kalmasın :)
Sevgilerimle :)
Yazınızı zevkle okudum. Eskiden hafta sonlarında evim dolup dolup boşalırdı. Şimdi huysuz köpeğim engel. Özledim o günleri. Zumada hangi levelde takıldınız merak ettim. Ben 12. leveli 2 yıldır geçemiyorum. Her gece de denediğim halde.
Sevgiler...
bir ara kızlarım ve kızkardeşim Zuma hastaasıydı ama gerçekten hastalık gibiydi, ne zaman bir boşluk olsa hemen Zuma oynarlardı. Kızlar başka oyunlara daldılar ama kızkardeşim Zuma da kararlı.
Misafir ağırlamayı çok severim ben de...
Evlendiğimin üçüncü günü yemeğe misafirim vardı. Bense çorba yapmayı bile bimiyordum nerdeyse. Oturup ağlamıştım ne yapacağım şimdi ben diye. Kayınvalidem gelmiş yemekeri hazırlamış misafir gelmeden de gitmişti. Giderken de "çok güzel olmuş tarifini verir misin" derlerse diye oturup tarif etmişti uzun uzun.
Sonra azmettim. on kişilik misafire bir gün önceden oturdum mantı yaptım. Hayretler içinde kalmıştı kayınvalidem,kurum kurum kurulmuştum gururla:))
Ben de sonuçlandırdım:)) ve ben de çok severim misafiri:) Allah kimseyi yalnız bırakmasın.
Sevgiler canım
Sevgili gelinim,Ege'min güzel annesi,askerdeki oğlumun biricik eşi;
Sen taze gelinken kimleri kimleri ağırladın evcağızında ben şahitim.Senin yaşında kaç kadın baklava açar, pide yapar?Hele kurufasulyenin tadı hala damağımda.Sevgilerimle.
Sevgili
*Funda;
Benimki korkudan çok ne yapacağını bilememekti. Bildiğin acemilik yani.
Sonucun böyle olacağını bilseydim hiç o kadar panik yapmaz belki de gelen misafirlerime de bunu hiç hissettirmezdim. Ben rahatsam onlarda rahat dimi:) Geçiş dönemi olmadan lale devri yaşanmış mı hiç? :)
Sevgiler kocaman...
*Asuman Yelen;
Teşekkür ederim. Keyif almana sevindim. Kalabalıklardan sonra sessizlik ne kadar zor bilirim. Özlediğin sıcaklıklara bir an önce kavuşabilmeni dilerim. Bu arada bende 12. leveldeyim. :) umarım 2 yıl uğraşmam.;)
Sevgiler...
*laleninbahçesi;
zuma kardeşliği mi kursak ne yapsak.:) Eşime saatlerce oyun oynadığı için kızardım ya bana ondan yapıştı bence bu hastalık:) Tedavi gerektirir mi acaba :)
Misafirperver zumacılara selam o zaman...
sevgiler...
Sevgili,
*Çınar;
Neler yaşadığını çok iyi anlıyorum:) Allah başımızdan eksik etmesin annelerimizi. Nelerden kurtarıyorlar bizi değil mi? Ama bizi de tebrik etsinler alışıp her misafiri kayınvalide yemekleriyle geçiştirmek yerine yılmadık, öğrendik:) Alkış hepimize ve annelere sonsuz teşekkürler.
Sevgiyle kal...
*Tatlişkommmm, dünyalar tatlısı oğlumuzun düşünceli tontinisi, çok özlediğim sevgilimin güzel anacığı;
O zaman bana zor gelen ama hep yardımlarınla kolaylaşan hareketli, düğünlü, dernekli o günleri özledim ben valla. Yok mu bi evlenen burda yapsak düğününü :)
Şimdi yapabildiğim çoğu şeyi de senden öğrendim ayrıca. Efe gelsin yapabildiğimiz herşeyi yapıp şahane sofralar kuralım olur mu? Kurufasulye de yapıcam size bol bol. :) Toplanın gelin hepiniz ;)
Kucak dolusu sevgilerimizi yolluyoruz sana, cem'e ve halil'e...
Öpüldünüz.
Çokgüzeldi yazınız tebessümle okudum. Allah gelininizle de muhabetinizi bozmasın valla imrendim. Nerde bizde böyle kayınvalideler. Offf neyse dert büyük ben kaçayım en iyisi Saygılar efendim.
Yorum Gönder