Dünya yazarlar birliği PEN: 2010 şiir ödülünü bu yıl Özdemir İnce’ye vermiş.Şiir günü bildirisini de böylece Özdemir İnce kaleme almış.Kendisini ve tüm şairlerimizi buradan kutluyor ve bu günün önemiyle ilgili bildiriden aldığımız bir hikayeyi sizlerle paylaşmak istiyoruz.Sevgilerimizle.
NewYork''ta, Brooklyn Köprüsü üzerinde dilenen kör bir dilenci birgün, bir şairin dikkatini çeker.Dilencinin boynunda asılı bir tabela vardır. Şair, dilenciye günlük kazancının ne kadar olduğunu sorar. Dilenci de sekiz dolar kadar olduğunu söyler. Bunun üzerine şair, dilencinin boynuna asılı tabelayı ters çevirerek birşeyler yazar;"Şimdi buraya senin kazancını arttıracak birşeyler karaladım. Bir hafta sonra yanına geldiğimde bana sonucu söylersin" der ve oradan ayrılır.Şair, bir hafta sonra dilencinin yanına uğrayıp kendini tanıtınca dilenci;"Bayım size ne kadar teşekkür etsem azdır. Bir haftada kazancım ikiye katlandı. Çok merak ediyorum tabelaya neler yazdınız?"Bunun üzerine şair gülümser ve: Tabelanda "Doğuştan körüm, yardım edin"
yazıyordu.Bense; "Bahar gelecek, ama ben yine göremeyeceğim. diye yazdım" der.
Önemli olan, anlatılmak istenen şeyi en iyi şekilde anlatmak olduğuna göre,
her şeyin daha iyi anlatılabileceği bir yol vardır.
Yeter ki onu bulmaya, uygulamaya ve ufkumuzu bu doğrultuda genişletmeye
uğraşalım...
Resim:images.com'dan.
22 Mart 2010 Pazartesi
PEN: 2010 ŞİİR ÖDÜLÜ
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
9 yorum:
dil, nasıl eğilip bükülürse, öyle ulaşır duyanın yüreğine...
dosdoğruyu kim sever ki, süs ister yürek, süslensin ister...
güzele bakmak gibi güzeli yazmak da sevap...
öperim kocaman...
Bu güzel hikayenin ödül almış bir de kısa filmi vardır. Önceki yıl bloguma koymuştum. Gerçi film versiyonundaki kişi sanırım reklamcı ya da bir iş adamıydı. Belki de ben öyle adlandırdım.
İlginizi çekerse;
http://laparagas.blogspot.com/2008/10/la-paragas-pazar-sinemas-sunar.html
ahh ne güzell ..
Bazen anlatmak istediğimizle görünen başka anlamlar ifade eder tek bir virgül bile aşka anlama getiri bir cümleyi ve yüreklere işler öylece..
çok güzeldi..
Öyküyü beğenerek okumuştum. "Sanat ve sanatçılar" tam da onu yapıyorlar değil mi Sufi'm.
Gerçekleri büyüleyici dokunuşlarla güzelle buluşturuyorlar. Gerçek sanatçılara selam olsun...
"Doğuştan körüm, yardım edin" cümlesi kişinin meramını çok daha iyi ve herkesin anlayabileceği bir şekilde anlatmasına rağmen,
"Bahar gelecek, ama ben yine göremeyeceğim" cümlesi ise kişinin kör olmasından ziyade, gelecek olan baharı görememe nedeninin daha çok acıtması nedeniyle dilendiği para miktarı artmıştır.
Kör dilencinin, dilenmesine neden olan fiziki durumunu, içinde ruh, estetik ve incelik katılmış daha damardan bir cümle ile arz ettiği için çok daha para toplamıştır.
Bu güzel anlamlı paylaşımınız için çok teşekkür ederim.
Allah'a emanet olun ve sağlıcakla kalın.
Canımın içi Tontinim;
Özdemir İnce'nin 21 Mart 2010 tarihli Hürriyet'deki köşesini okumuştum. Orada, bu hikayeyi çok sık kullandığı için, okurları asıl sahibi olan Roger Caillois'in adını unutup, kendisine ait olduğunu sandıklarını belirtmiş, bildiri yazısında. Ayrıca, yazının devamında; "Ancak, ben, şiirin gücüne ağırlık verirken, olgunun bir başka yönünü unutmuşum: 'Bahar geliyor ama ben göremeyeceğim' cümlesi tersine bir etki yapıp kör dilenciyi iki dolarından da edebilirdi. Demek ki şiirin şiir olması için algılanması, alımlanması da gerekir." diyor.
Burada, belirtmek istediğim şey; Senin yapmış olduğun alıntıdaki aynı cümleye ilave edilen "YİNE" kelimesinin cümlenin anlamı üzerinde ne kadar değişiklik yaptığı ve farklı bir algılamaya neden olduğudur. Ateş Böceği yorumunda bu konuya değinirken, genel anlamda yapılandan bahisle "virgülden" bahsetmiş. Halbuki, Özdemir İnce bu cümlenin yanlış algılanma sonucu, dilencinin bahar gelmeden öleceğini ima eden bir cümle olarak da algılanabileceğini ve bu algının da dilenci üzerinde ters etki yapabileceği ihtimalinden söz etmektedir.
Çok ince bir detaydı ama, farkedince belirtmek istedim..
Ayrıca, Özdemir İnce'yi senin bu yazın dolayısıyla da olsa kutlama fırsatı vermiş oldun. Bu vesileyle kendisini yürekten kutluyorum..
Sana da, bu değerli şairimizin aldığı ödül dolayısıyla yapmış olduğu bildiride anlatılan hikayeyi, bizlerle paylaştığın için, çok teşekkür ederim..
Ellerinden öpüyorum canım Tontinim..
Sevgiler bırakıyorum kucak dolusu..
Senin de bir ödülün var, gördün mü? Yaratıcı Blogger Ödülün bende duruyor, lütfen uğrayıp ödülünü al...
Sevgilerimle...
Ödül hakkıyla sahibini bulmuş...
gerçekten çok güzel bir şiirdi!
ve bizlerle paylaştığın bu öyküde yine oldukça anlamlıydı sevgili Sufi...
şiirin gücü insana kattığı o birbirinden farklı duygularla gerçek anlamını buluyor...
tıpkı sizin bizlerle olan bu güçlü, candan ve samimi paylaşımlarınız da olduğu gibi...
ışığınız hep daim olsun...
sevgilerimle...
Ne güzeldir meramı anlatabilmek..
Türkçe dersinde bir imtihanda
"Kalem sizce nedir" diye soran bir öğretmenime "gönlümün elçisi" demiştim. Ortaokuldaydım. "Bu cevabı yanımda vermeseydin senin bulduğuna asla inanmazdım" demişti öğretmenim..
Ve bu hep böyle oldu sevgili sufi.. hep zeval olmayan gönül elçileri ile dostluk kurdum..
Senin gibi.. Anlatmasını bilen... anlayan!
Yorum Gönder