Konumuz: Akıl, zihin, ruh oldu mu yazacak ne çok şey buluyoruz değil mi? Hele aşk ve sevgi yürekte olduğunda koşar gideriz Hacıbektaş'a günde bin kere çağrıldık mı? "Neyle gideriz?" sorusuna ilk cevabımız belki gönülle olur, belki havayollarıyla, olmadı özel araçla, yürüyerek bazen, koşarak hatta. Oysa; "Ayaklarımız ufukları aşıp götürür bizi gitmek istediğimiz yere."Ayaklar taşır başı..Onlardır gönlümüzü götüren de, yâri getiren de...Kavuşturandır halvet olacağımız sevgiliye bizi...
Karasular da inse onlara, ayağımız suya erdi mi, aldırmaz oluruz ayaklarımızın tozuna-toprağına.Yorganımıza göre uzatırız ayaklarımızı sonrasında. "Ayaklarına sıcak su mu soğuk su mu dökeyim?" diye sorulduysa hele, değme keyfimize.Bir beyit düşer dudaklarımızdan... Divan şairlerinden Necâti'nin (sevgilinin zülfünde idam edilen aşığın sevinçten ayaklarının yere basmaması gibi) basmaz ayaklarımız sonra turaba.
"Ayağı yer mi basar zülfüne ber-dâr olanın
Zevk-ü şevk ile verir cân-u seri döne döne" deriz...
Ellerimizin içinde nasıl bütün bedenimiz saklıysa, ayaklarımızın altında da tüm organlarımızın sinir uçları saklı.Shiatsu bilenler bilir bilinçli yapılan ayak masajının vücudumuzdaki ağrıyan yerlerimize olan yararını.
Cefakar Ayaklarım sizi sevmek geldi bugün içimden,
Bunca gün taşındığı için şükretti sizlere bu beden...
Sevgilerimle Tontini.
1.Resim:Rene Mağritte
2.Resim:bakterim net
3 Nisan 2010 Cumartesi
AYAKLAR TAŞIR BAŞI
Gönderen sufi zaman: 16:26
Etiketler: DİLEK'ten mektuplar...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
18 yorum:
İçe seslenen, etkileyici bir paylaşım. Kocaman teşekkürler.
içimizdeki sevgiyle yolculuk yaparız gidemesekte göremesekte yürekte hissettiğimiz sürece gitmiş kadar oluruz sevgiler...
Sayın Sufi,
Ne de güzel anlatmış tarif etmişsiniz elinize emeğinize sağlık.
Ve şairin dediği gibi;
İkibinli yıllarda kavga dövüş olmasın
Kötülükler kötüler kendine yer bulmasın
Değil insan hayatı çiçek bile solmasın
Sevgi dolu kalplerde ayak izi kalmasın..
Sonsuz sevgi ve saygılarımla
Allahımıza ne kadar şükür etsek azdır. Ya ayakları olmayanlar. olupta hissetmeyenler.. Ne zor değil mi?
Şükür ettirdiniz. Allah sizden razı olsun .
Başımıza estiğinde ayağımız mahkumdur gitmeye, yok diyemez baş istedi diye. Hani yani BAŞ yaa!
Güzeldi dostum, yüreğine sağlık. Bundan sonra ayaklarıma da soracağım "gitmek istermisiniz" diye.
Sevgiyle...
Gerçekten ne kadar doğru, ayaklar başa hayır diyemiyor değil mi?
Çok çok güzeldi.
Sevgilerimle...
Sayın yas buyugum Sufı ablacım,
Ayak fonksıonunu tarıf edılmez bıcımde guzel anlatmıssınız.
kavga olmasın..
kotuluk olmasın..
cıcekler solmasın..
kalpler sevgıyle dolsun..
herkese oduller dagıtılsın..
kucuklerın ellerınden, pardon pardon
herkesın ellerınden operım...
SIMSIKI sarıldım,optum kactım......
Sevgılerrr
biraz geciktim ziyarette sevgili sufi'm.. ama senin sayfana çok kısa süre için girmek beni doyurmuyor.. Bu değişik uğraşlar içinde olduğum süre içinde ziyaretler yapamadım.. ayaklarım beni sana getirmedi!!!
Neden mi??
Çünki ben de senin gibi ayaklarımı, beni ayın sonunda İzmir'e senin yanına getirdiği zaman sevip okşayacağım..
Ayaklar baş , başlar ayak oldu maalesef günümüzde ama!!!
bir yazı bu kadar,bilgilendirici, öğretici bir o kadar da ruhani bir dille yazılabilirdi. çok keyif aldım..
Çok güzeldi, ayaktan bu kadar güzel yazı çıkabilir ancak.
Ben de yazın soğuk , kışın sıcak isterim ayaklarıma.Ama kendim dökmek şartıyla tabii.Sevgiler.
Merhabalar Sufi Saja,
Malesef, diğer organlarımıza gösterdiğimiz ilgi ve alakayı ayaklarımıza göstermiyoruz. Sizin de dediğiniz gibi: "ayaklar taşır başı" Söz baştan ayaktan açılmışken bir atasözü hatırladım: "Ayağını sıcak tut, başını serin, yaşamak istiyorsan eğer düşünme derin!"
Kadınlarımız belki manikür, pedikür derken ayaklarına gereken ihtimamı gösteriyorlar ama, bu sefer de şaşkın ayakkabılar giyerek ayaklarına olmadık eziyetleri veriyorlar. Doğru değil mi? "Şaşkın başın cezasını, zavallı ayaklar çeker"miş!
Allah'a emanet olun ve sağlıcakla kalın.
Dost Sufi , ayaklarımıza, bütün organlarımıza emir veren beynimize öncelikle ruh sağlığı diliyorum. Ayakları doğru yolda yürütmek ve ona iyi bakmamız için de beynimizden gelecek komutlara iyilik diliyorum.
İyi pazarlar dilerim.
Sevgilerimle
Ayakta bir sevgi bizimkisi...
şükürler olsun beni taşıyan ayaklarıma, ruhumu içinde büyümesine izin veren bedenime. ne de doğru yazdıkların..
huzurlu pazarlar sufi dostum..
Oysa varmak istediğimiz yere giderken,yüreğimizle birlikte ayaklarımızı da yanımıza alırız.Yürek çeker ağırlığı,ayak da yalnız bırakmaz yoldaş olur.Sınırları geçer,sınırlar koyar..Bir bedeni,bir aklı,en ağırı bir yüreği taşır emektar ayaklar..Gitmelere direnir,kalmalara yerinir.Kirlenir,taşlaşır,nasırlaşır..Biz yıkarız..Üşümeyle dönülen yolculuklardan kalan izler hiç geçmeyebilir.Geri geri gittiklerinde,zorla götürdüğümüz anıların anıları onlar da..Yüreğine sağlık..sevgiler..
Ayak masajı gerçekten tüm bedeni etkiliyor, tecrübeyle sabittir.
Bizi her yere taşıyan ayaklarımızı iyi yönetebilmek de yine başımıza düşüyor Sevgili Sufi. Baş baş olmazsa ayaklar nereye gideceğini nasıl bilsin?
Sevgili blog dostlarım;
Herbirinizin güzel yorumlarına ayrı ayrı cevap vermek istesem de askerde olan oğlumun küçük oğlu Ege yanımda olduğundan fırsat bulamayabiliyorum.Beni affedeceğinize inancımdan dolayı hepinizden özür dilerim.Ancak takip ettiklerimin listesi, bloğumdan kaybolduğu için kumanda panelinden sizlerin bloglarınızı ziyaret edebiliyorum.Hepinize güzel yorumlarınız için Orhan Velinin: “Hiçbir şeyden çekmedi dünyada / Nasırdan çektiği kadar; / Hatta çirkin yaratıldığından bile / O kadar müteessir değildi; / Kundurası vurmadığı zamanlarda / Anmazdı ama Allahın adını / Günahkar da sayılmazdı. / Yazık oldu Süleyman Efendi'ye..."dizeleriyle veda ediyorum sevgilerimle.
Yorum Gönder