SUFİ SAJA

az önce bir arkadaşımın blogunda okudum. Vonnegut'dan birkaç cümle eklemiş;

"Bir alt sınıf olduğu sürece onlardan biriyim.
Bir suç unsuru var olduğu sürece ben de içindeyim.
Hapse atılmış tek bir kişi bile varsa özgür değilim..."

Üzülme Tontinim, el insaf diyorum bazılarına...

canım sufim, elbetdirki herkesin doğruları farklı bakış açılarına göre. Elindeki kantarı fanatiklik olanların aklı selim düşünmesi beklenemez zaten ki bazılarının incitici itham edici yorumlarından olaylara sevgiyle değil fanatikliğin merceği ile baktığı ortada. yüreği temiz olanın aklı da selim olur. sana canı yürekten sufim diyorum.

Sen daima insanlık adına sevgi adına
dostluk adına yazdın yazılarını
Bloglarımıza zıyaretlerınde sevgi gonderdın hepımıze..

Bu yazında da konu aslında temelde sevgıydı
kardeslıge cagrıydı
Ve yapılan hataları gozonune getırmektı amacın..
sevgıler sana tontinim

Her iki postu ve yorumları okudum.
Saygı duyuyorum,ama ben bole dusunmuyorum.Bırı cıkıp emperyalızme
dur demedıgı zaman,bolgede cok ama cok kan akar.tayyıp beyı yere vurucaz derken ısın ozunu kacırmayalım lutfen.

Kımseyı fazla gozde buyutmelım.butun gırdıgı savaslarda yenılmıs bır ABD,
ve tasaronu ıle kan kusturdugu bır
ortadogu.

varsayımlr ıcın cok erken.bekleıp
gorelım. tayyıp beyın basın acıklamasını ve durusunu begendım.
gece 20'de ohoma arayacak,genel kurmay bsk ıle toplantı var.Dunyayı
ve arap ulkelerının onayını aldıktan sonra, yalnızlastırılacak bır ısraıl ve hukumetının devrılmesı ılk planda...devrımcı
Mustafa Kemal ornegını,
savastıgınıda gozardı etmeyelım.

Bızım sorunumuz provakasyon olmamalı ama,sıyonızme anladıgı dılde cevap vermek olmalı.

Lutfen korkak ve pasıf durmayalım Sufı ablacım.

Sevgılerrr

KENDIMIZI DEVAMLI KUCUK GORMEKTEN DE VAZGECELIM ..

sufi hanım yazdığınızdan pek bi şey anlamadım. ikiliği ortadan kaldırırsak, yanlış-doğru haklı-haksız birbirine girerek karışır gibi mantık ortaya çıkıyor. o zaman hak nerde , adalet nerde... zalimin zülmünü bu hakkın yüzü deyib baş mı eğilsin.herşeye eyvallah deyib kendi kusurlarımızı hakka nisbet etmeyelim. ben sübhanallah diyorum.

Yazınız da anlatmak istediğinizi, çift gören gözlere anlatmak kendi içerisinde emek ve sevgi isteyen bir yolculuk. küçücük, fakat anlamı o kadar büyük olan bir yazı da bile ikilik anlayışını hemen ortaya koyan yorumları görmek mümkün Mevlana yüz yıllar evvel bu anlayışı örtülü bilinçlere ne güzel seslenmiştir. naçizane hatırlatmak, duymayan kulaklara mana, görmeyen gözlere var olsun diye. sevgi ile

Beri gel, daha beri, daha beri.
Bu yol vuruculuk nereye dek böyle?
Bu hır gür, bu savaş nereye dek?
Sen bensin işte, ben senim işte.

Ne diye bu direnme böyle, ne diye?
Ne diye aydınlıktan kaçar aydınlık, ne diye?
Topumuz bir tek olgun kişiyiz, bir tek,
ne diye böyle şaşı olmuşuz, ne diye?

Zengin yoksulu hor görür, ne diye?
Sağ soluna yan bakar, ne diye?
İkisi de senin elin, ikiside,
peki, kutlu ne, kutsuz ne?

Topumuz bir tek inciyiz, bir tek.
başımız da tek, aklımız da tek.
Ne diye iki görür olup kalmışız
iki büklüm gökkubbenin altında, ne diye?

Sen habire gevele dur bakalım,
habire 'usul boylu birlik çam ağacı' de,
sonu nereye varır bunun, nereye?

Şu beş duyudan, altı yönden
varını yoğunu birliğe çek, birliğe.
Kendine gel, benlikten çık, uzak dur,
insanlara karıl, insanlara,
insanlarla bir ol.
İnsanlarla bir oldun mu bir madensin, bir ulu deniz.
Kendinde kaldın mı bir damlasın, bir dane.

Erkek arslan dilediğini yapar, dilediğini.
Köpek köpekliğini ede durur, köpekliğini.
Tertemiz can canlığını işler, canlığını.
Beden de bedenliğini yapar, bedenliğini.

Ama sen canı da bir bil, bedeni de,
yalnız sayıda çoktur onlar, alabildiğine,
hani bademler gibi, bademler gibi.
Ama hepsindeki yağ bir.

Dünyada nice diller var, nice diller,
ama hepsin de anlam bir.
Sen kapları, testileri hele bir kır,
sular nasıl bir yol tutar, gider.
Hele birliğe ulaş, hır gürü, savaşı bırak,
can nasıl koşar, bunu canlara iletir.

diplomasi hatalarıyla dolu, kendi başına karar verme yetkisi dahi olamayan ama işin show kısmına gelince mangalda kül bırakmayan!..içeride bir yığın darbe savsatalarıyla insanları susturmaya çalışıp hapse atıyor iken! dış politikada yaya kalan, baştan aşağı zincirleme trafik kazası gibi ve kazaların hepsi "ben geliyorum!" dercesine cereyan eden olaylar karşısında...
bende yanarım hem de öyle çok yanarım ki! olan hep masum Türk insanına ve şehit düşen askerlerimize, ekmeğinin peşinde olup ihmaller yüzünden hiç yok yere ölen madencilerimize...sıralanacak çok şey var daha anlatmakla bitmez...

Yüreği sevgi dolu ve akli selim olan sevgili tontinim,
benimde temennim dilerim bir gün aklın yolu birdir diyebileceğimiz o aydınlığı ve ışığı hepimizin görebilmesidir. Özellikle yeni nesillerin, çok okuyarak, araştırarak, tarihimizi bilerek objektif analizlerle hangi aklın doğru olduğunun farkında olabilmeleri en büyük dileğim olur.

Güncele yönelik olan her iki yazında son derece anlamlıydı...
Sevgilerimle...

Teşekkür ederim sufi,
Daha öncede yazmıştım sanırım Sevgili Aysema ablanın bir yazısına yorumda,
"Freni patlamış bir arab gibi yuvarlanıyoruz yokuştan, öyle bir çarpıcaz ki ne duvar kalıcak ne de biz.

Canımın içi Tontinim;

Şu kısa yazı üzerine; çok sınırlı sayıda okuyucu tarafından yapılan yorumlarda dahi okuduğunu ne kadar farklı anlamlara çekerek, sonucunda da yorumlarımızla, bir olmamız bir konuda dahi ayrışabiliyoruz.

Bu konuda ne senin düşüncelerinde, ne de yazdığın cümlelerinde bir hata var.

Hata, asıl biz yorum yapanlarda. Çünkü, biz kendi fanatik siyasi düşüncemizle senin yazını eşleştirerek, senin yazını fanatik iktidar karşıtlığına dönüştürmüş bulunduk.

Buna karşılık da, bizden farklı düşünen yorumcular da, bizlerin bu yorumları sonucu, sana haketmediğin şekilde suçlama yorumlarında bulunmuş oldular.

Önceki yazının başlığı gibi, sana bu saldırıları yapanları "bizler teşvik ederek" bunda bizler de ortak olmuş olduk.

Bunun için senden özürümüzü kabul etmeni ve bizi bağışlamanı istiyoruz. Sen bağışlamalısın ki, Allah'da affetsin bizleri..

Ellerinden öpüyor, sevgiler gönderiyorum hanenize..

Sevgili beenmaya;
"Hapse atılmış bir kişi varsa özgür değilim" ve hatta öldürülen bir kişi varsa öldüren de ölen de benim.Acılar böylece ikiye katlanıyor gülüm, sevgilerimle.
Sevgili EliF;
İnan ki yargılayandan da öğrendiğimiz çok şey var.Sen merak etme bunlar ufak şeyler üzülmüyorum canım.
Sevgili gugukkuşum;
Muhalefet ve iktidar, sağ ya da sol gibi taraf tutmak asla değildir amacımız. Hatta kötülük yapanın bile sırtını okşamaktan yanadır tercihimiz. Kuran öyle diyor çünkü: "Umulur ki onlar da iyilik ve güzelliğe meylederler"diye.Ayrıca kötü de bizim gözümüzdeki çöptendir diye de tekrar belirtmek isterim. Sevgilerimle.
Sevgili Öykü;
Anlatmak istediğimi ne kadar güzel yorumlamışsın.Ataletle düşünüp hareket etmek maşa olmamamızı öğütlemekti naçizane sözlerim.Öfkeyle kalkan zararla oturur çünkü işte bunu demek istedim.Sevgilerimle.

Sevgili ayşekızım;
Emperyalizme silahlarla dur denmemeli işte budur esas meselemiz.Bızım sorunumuz provakasyon olmamalı ama,sıyonızme de anladıgı dılde cevap vermeliyiz senin de dediğin gibi.Tartıp biçerek konuşulmalı ve toplumu savaşın ve yokoluşun göbeğine taşımamalıyız.Senin yaşında olsaydım ben de korkak ya da pasif davranmayacaktım eminim, ancak bütün vatan evlatlarının şimdi sanki anası benim. Sizleri ve geleceğinizi düşündüğümden bu tür direnişim.Sevgilerimle.
Sevgili Murat;
Zaman ayırıp yazılarımızı okuduğun ve yorum bıraktığın özgürce düşüncelerini yazmaktan çekinmediğin için sana da teşekkür ederim.Hak ve adalet top ve tüfekle sağlanmayacağı gibi kin ve öfkeyi tetikleyeceği için daha büyük kıyım ve kayıplara sebep olur diye düşünüyorum.Hani bir erkeğe diğeri "Sen adam mısın ki cesaret edip şu kişiyi öldüresin"dese de o kişi gitse o kişiyi öldürse; sence öldürmeye teşvik eden de öldüren kadar suçlu değil midir? İşte esas meselemiz buydu teşvik ve tahrik konusunda maşa olmamaktı. Galiba ben düşüncemi iyi ifade edemedim.Sen de ben de "sübhanallah" diyoruz aynı dili konuşuyoruz bence, hayırlara karşı ol sevgilerimle.

Sevgili ecotech;
Şu dörtlüğü aldım ve
"Beri gel, daha beri, daha beri.
Bu yol vuruculuk nereye dek böyle?
Bu hır gür, bu savaş nereye dek?
Sen bensin işte, ben senim işte."
Bu sözleri yüreğime bastım.
Dilerim bu son üzücü olayların içinden selametle çıkarız ve öfkelerinin esiri olmaz gençlerimiz ve milletimiz.Sevgilerimle.
Sevgili Esmir;
Aslında siyasetten hiç anlamayan bir insanım.Ama bugüne kadar yaşadıklarım en azından bir deneyim sahibi olmamı sağlamıştır sanırım.Az birşey de tarih bilgisiyle ufak bir tetiklemenin (ki hararetle savaşın içine dalanların) ne büyük kayıplar verdiğini ve savaş sonrası savaş suçlusu kabul edilip yargılanmalarına mahkum edilip asılmalarına da tarihte çok rastladım.Senin de dediğin gibi;milletimiz ve tüm insanlık olarak yakın gelecekte, aydınlık ve ışıklı günlere çıkalım dilerim. sevgilerimle.

Sevgili Mavi Balon;
Ben balonları çok severim biliyormusun? Dilerim frenimiz patlamamıştır ve yine dilerim duvara çarpmayız.Güzel düşünelim güzel olsun canım. aman ha kan dökülmesin . sevgilerimle.
Sevgili Arzukızım;
Taraf tutmak kim, Ben kim? Ben galatasaraylı olmama rağmen "kim iyi oynarsa o kazansın" deyip sadece maçı seyreden bir kadınım. Toplum olarak hepimizin bir diğerine karşı sorumluluğu var. Bu duyguyu eminim anne olunca daha iyi anlayacaksın ve kırmızı ışık yakmak isteyeceksin, çocukların gaza bastığında hop-hoOp" diyeceksin eminim.Benim de son iki yazım fanatik iktidar karşıtlığı, ya da muhalefet propogandası değil sadece bir annenin çocuklarına "HOoP-Hoop" ihtarı gibiydi.Ben hepinizi seviyorum, kılınıza zarar gelsin istemiyorum.Hayra karşı olun canlarım inşaallah... (Bak güzin abla gibi oldum işte) sevgilerimle.