KITMİYR'İN İZ BIRAKAN HİKAYESİ - SUFİ SAJA

.

"Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur."Kemal ATATÜRK .

18 Şubat 2009 Çarşamba

KITMİYR'İN İZ BIRAKAN HİKAYESİ


Soğuk bir kış günüydü. Kadın, oğlunu babasının yanına uğurlamış küçücük evinde gözü yaşlı tek başına kalakalmıştı. Kömürlükten dönme, kapısı bir omuz atmasıyla açılabilecek eğretilikteydi evi. Bu ev kadının mabedi, sınır kapısı, huzura açılan penceresi olmuştu. O gece şiirler okumuştu oğlu, şarkı sözleriyle seslenmişti kendisine. Babasının evine dönünce de telefon edip annesine;
“-Allah sana tez zamanda bir yardımcı, beni sana aratmayacak bir dost yollar inşallah” diye dua etmişti. Sonra,
“-seni öyle çok seviyorum ki sevgilerimi kuşların kanatlarına yükledim taşıyamadılar” demişti. Televizyonu yoktu Zeynep’in kitaplarıyla oyalanıp duruyordu işte. Küçük radyosunu açtı Sevval sam:

” Söyleyemem derdimi kimseye, derman olmasın diye “diyordu o güzel sesiyle.Kapının önünde bir ayak sesi, sanki mermeri çiziktiren bir tırnak darbesi duyar gibi oldu, ürktü..Korkuların üstüne gidilmesi gerektiğini düşünüp gürültüyle arka bahçeye açılan sokak kapısını açtı. Ne görsün?

Boynunda tasması olan bembeyaz bir köpek, kuyruğunu sallıyor, başını öne arkaya çevirip kırk yıllık dost gibi sırnaşıyordu. Sevindi kadıncağız, “Tanrı misafiri misin? Hoş geldin” dedi. Başını okşadı, biraz yiyecek verdi, vedalaşıp kapısını kapattı, uykuya daldı. Ertesi sabah köpeği kapıda bulacağını hiç sanmıyordu. Oysa köpekçik kapının eşiğine kıvrılmış oracıkta uyuyakalmıştı. Açılan kapının sesiyle doğrulup iki arka bacağının üstünde kalkıp ön bacaklarını sarılır gibi Zeynep’in omuzlarına koydu. Kadın bu samimiyete cevapsız kalamadı.Köpeği sahiplenip adını da :Kıtmiyr koydu.Çünkü Kuran’daki Kehf suresini yeni okumuş 7 uyuyanların kapısını bekleyen köpeklerinin adının KITMİYR olduğunu yeni öğrenmişti. Giderse gider, sahibi gelirse veririm diye düşündü, komşulara ve hatta karşıdaki okulun görevlilerine bile sordu. Kıtmiyr’e kimse sahip çıkmadı. Ancak küçük dostumuz herhalde hamileydi, ya da yeni doğum yapmıştı. Çünkü memeleri olgunlaşmıştı. Anlayamadığı için petshop sahibi veteriner bir arkadaşına haber verdi, Nükhet “Hamile bu hayvancağız dedi bakımını yaptı” bir aya kalmaz doğurur, bana haber ver, yardımcı olurum” dedi. Zeynep; geçimini zaten zor karşılıyordu, ona ve çocuklarına nasıl bakarım diye doğal olarak kısa bir süre endişe duydu.
Ama oğlu:
“-beni sana aratmayacak bir dost diliyorum sana Allah’tan” dememiş miydi? Nasıl olsa karnımızı doyururuz, bu kadar imansız olmamak gerek diye endişelerini kafasından savdı. Mahallenin çocukları Kıtmiyr’i tanıyorlardı. “-Okulun Belçika kurdu bir köpeği var, onunla çiftleşti bu köpek teyze dediler.” Neyse bu bilgilerin hepsi veteriner arkadaşa doğal olarak iletildi, doğumu o yaptıracak ya. Bir gün Nükhet bir bayan arkadaşıyla Zeynep’in ziyaretine geldiğinde, kadıncağız da ilgilendi sevdi köpeği. Zeynep köpeğin varlığından, kapının altından evin içine nefesini üflemesinden mutlu. Zaman zaman “-yakında sen de anne olacaksın güzelim” diye onunla konuşmakta ona anneliğin erdemlerinden ve güzelliklerinden bahsetmekteydi. Ziyaretine gelen arkadaşlarının hepsi çok sevmişti onu. Kapı açıksa eşiğe oturuyor ve muhabbet dinliyordu sanki bıkmadan sıkılmadan. Doğum vakti geldi: Zeynep merdiven altına hamile dostuna güzel bir yatak hazırladı yiyecekler aldı loğusamızı beslemek için. Ve çok geçmeden veteriner dost Nükhet gözetiminde doğum gerçekleşti.7 adet birbirinden güzel Belçika kurdu köpecik yuvarlanıp çıktılar analarından. Allah razı olsun her şey yolunda… Kıtmiyr ne zaman ihtiyaç gidermeye gidecek olsa geliyor Zeynep’e haber veriyor...
“-sen benim çocuklara bak ben şimdi geliyorum “diyordu sanki. Heyecanla gidip heyecanla geri dönüyor ellerini yalayıp Zeynep’in yavrularının yanına onları emzirmeye geri dönüyordu. Kıtmiyr çok iyi bir anneydi, çok merhametliydi çok sevecen gülen köpek.
Bir gece vakti Zeynep silah sesiyle gözlerini açıp Kıtmiyr’in yanına koşturduğunda saatler gecenin 2 sini gösteriyordu. Ellerinde bir karton kutu iki adam tek tek yavruları alıp cinsiyetlerine bakıp kutuya koyuyorlardı. Zeynep delirdi;
”- ne yapıyorsunuz siz gecenin bu vakti bırakın o yavruları” diye feryad ediyordu. Adamlar gayet sakin;
”-Mahalleli şikâyet etti onun için götürüyoruz hayvanları “diye palavra attılar. Çünkü Kıtmiyr şikâyet getirecek hiçbir şey yapmamıştı, bir kez havlamamıştı bile.
.”-Nereye ateş ettiniz köpeğim nerede?”diye Zeynep inledi durdu ama adamlar:
”- bilmiyoruz biz gelince kaçıp gitti köpeğiniz “dediler. Ve yavruları alıp gittiler.
Zeynep evinin kapısında ağlayarak sabahı etti, o arada bir hışırtı Kıtmiyr sürünerek Zeynep’in eteğinin dibine geldi çöktü ağzının kenarından kanlar akıyordu.
“-Benim kızımı vurmuşlar mı? Canım iyileşeceksin” deyip gözü yaşlı kadın onu tedavi etmeye çalıştı. Kıtmiyr biraz kendine gelince doğrulup yavrularının yanına gitti baktı ki yoklar gelip soran bakışlarla kadının gözlerine dikti gözlerini, kadın adamların elinden alamadım elleri silahlıydı diyemedi. Ve sadık dost yığıldı toprağın üstüne öylece cansız oracıkta kalakaldı. Zeynep’de eşiğin dibine yığıldı kederi isyanı ve feryadıyla baş başa.

Zeynep Kıtmiyr’i bahçesinin toprağına gömdü. Yavruların belediye’de olduğunu, petshop sahibi arkadaşı Nükhet’in getirdiği bayanın oğlunun Belediyenin veterineri olduğunu, o kadının Belçika kurdu yavruları oğluna bildirdiğini ve cins köpeklerin anası olduğu için köpeğinin öldürüldüğünü daha sonra öğrendi...

22 yorum:

Belgin dedi ki...

Canim gözlerim doldu, tüylerim diken diken oldu okurken. Dehset icindeyim, hangisine üzülecegimi sasirdim. Icim acidi hepsine.
Bu kadar mi acimasiz oldu insanlar?

Tabiat Ana dedi ki...

herhalde insan kadar acımasız başka bir tür yok yer yüzünde...(içimden geçenleri yumuşatmaya çalıştım) çok üzüldüm :(

Aylin Ünlü dedi ki...

Daha çok yeni 5 köpeğimizden birini kaybettik,1 hafta oluyor.Şİmdi bu yazıyı okuyunca gözlerim boşaldı,üzüldüm ve bu tarz olaylar için çaresizlik daha da üzüyor insanı.

Maryjade dedi ki...

okurken gözlerim acıdı,içim ağladı...nereye gidiyoruz?

Haccecan dedi ki...

Bu insanlar için kalplerine merhamet diliyorum Allah tan. Merhametle yumuşayıp, vijdan ateşiyle yansınlar ne diyeyim :((((((((

Adsız dedi ki...

:( malesef çok var böyle insanlar maalesef..... Allah insanalrın gönlüne merhamet versin ya hakkaten...

tutsak dedi ki...

Ben de aynı konuda birkaç kez üzüntü yaşadığımdan yazacak söyleyecek bişey bulamıyorum.Daha önce
duygularımı burada anlatmıştım bu konudaki.

glgn dedi ki...

sözün bittiği yer..

Primarima dedi ki...

Bir yorum yapamayacağım :( okuyup bitirdikden sonra kocaman bir offfff dedim ,burayada yazayım şimdi. OFFFF!

Adsız dedi ki...

Hayvanları insanlardan çok daha fazla seviyorum ve çok merak ediyorum, kendilerini insan zanneden bu iki ayaklı yaratıklar geceleri yataklarında rahat uyuyabiliyorlar mı?

beenmaya dedi ki...

geçen günlerde de iki köpeğin korkunç bir şekilde öldürüldüğü haberi okumuştum tamamen işkence edilerek...sahiden biz nereye gidiyoruz böyle...

Bilge'lik Yolcusu dedi ki...

Çocuklarına insan,hayvan sevgisi aşılayamayan bir toplum...iyi niyetli insanların çabaları da yetemiyor..
Bahçemize koyduğumuz su kaplarını bile atıyorlar bazı insanlar(!) nasıl bir zarar veriyorsa o kap onlara...
Hepimiz elimizden gelen tüm sevgiyle önce yavrularımıza anlatmalıyız 2 ayaklı- 4 ayaklılarla dostluğun ne özel olduğunu...
Sevgilerimle

Unknown dedi ki...

Sevgili Belgin;
Sevgili Tabiat ana;
Sevgili aylin zeynep;
Sevgili Maryjade;
Sevgili Haccecan;

Hepimizin ortak yakınışını insan olma yolunun yollarını açma,tozundan taşından temizleme çabası olarak tanımlamak istiyorum.Hepinizin güzel gönüllerine gönülden sevgilerimle.Dilek.

Unknown dedi ki...

Sevgili Joyeuxiella
sevgili tutsak
Sevgili gülgün
Sevgili Primarimam
Sevgili Jazzistan
Sevgili beenmaya
Sevgili Bilgelik yolcusu;

Hayvan kılığındakinin de hakkın varlığı olduğu bilinciyle doğuyoruz bence.Her çocuk küçücük yaşlarında her hayvana sevgi ve merhamet duyuyor, ancak daha sonraları bu duygusunu kaybedip, büyüdükçe hainleşiyoruz her nedense.

WarhaWk - Cenk dedi ki...

Gerçekten çok etkileyici.
Bir yerlerde duymuştum:
'Hayvanların en acımasızı insandır'
diye.

Sevgi ve Saygılarımla,
Cenk

Uma dedi ki...

Babam hep Tagore'un "insanlari tanidikca kopeklere olan sempatim artiyor" sozunu tekrarlardi... Gonulden katilmamakla bu yaziya cok da uydu, diye hatirima geldi. Icimin hayvanlar konusunda ne kadar parcalandigini en cok Tanri bilir. Ama acaba bu yavrulara kiyan o haydutlarsa, kuzu cevirme yiyen kimler ? Kuzunun annesinin acimaz mi kalbi? Acaba o kopek kadar akilli mi degil? Ikilik veya ayrilik koydukca, isin icinden cikmaz hale geliriz. Gercekten gozumuzu ayirmadan, sadece O'nun varligini gormekle icim serinliyor. Yoksa yasanasi bir yer degil artik bu gezegen!

Filiz Benera dedi ki...

Aslında fazla yorum yapmaya gerek yok. Bu öyküde hayvan kim o tartışılır.


Sevgilerimle...

Nilambara dedi ki...

önce resim dikkatimi çekti, uzun uzun baktım sadece sevgi bekleyen o güzel gözlere... yazıyı okuduktan sonra ise... utandım... bakamadım...

sufi dedi ki...

Sevgili Warhawk
Sevgili Uma
Sevgili Filiz
Sevgili Nilambara

Can dostlarım
Hikayeyi sizlere başkasının hikayesi gibi anlatmamın nedeni hala vicdan azabı duymamdan dolayıdır.Çünkü benim çocuklarımı iki tane adam almaya kalksa Kıtmiyr ölümü göze alır ve onları kimseye vermezdi.Ben bunu başaramadım.Ertesi gün Belediye başkanlığına kadar başvurdum,telefonla ulaşmadığım yer kalmadı ama ne yazık ki kıtmiyr ölmüştü zaten.Benim elimde kıtmiyrin bir nüfus cüzdanı bile yoktu.Bu itirafımla beni affedin, Sevgilerimle dilek

Filiz Benera dedi ki...

Ben sizin elinizden gelen çabayı gösterdiğinize ve bu olaydan ciddi yara aldığınıza inanıyorum. Bu açık itirafta bunu göstermiyor mu?
Tahmin edemezdiniz ki.
Çünkü iyi niyetli insanlar ortalıkta bu kadar kötünün dolaştığını ancak onlarla karşılaşınca öğreniyorlar.
Siz nerden bilecektiniz ki ?

Filiz Benera dedi ki...

Siz sevgiyle kalmaya devam edin..

Sevgilerimle....

Yaşamın kıyısında dedi ki...

Sevgili Dilek,
Bazen kızar insanlar ve "hayvan" derler, bazen de daha ileri gider "hayvanoğluhayvan" derler ya!
ben çok üzülürüm bu yoruma.
niye ki! küçümsemekmidir? hayvan denen canlıyı.
Keşke her yeni doğan "insan" dediğimiz canlı "hayvan" dediğimiz canlılarla büyüse.
Sanırım o zaman insan olurlar.
Sevgiler...