Sevgili Aysema;
" Okuma serüveninizde unutamadığınız, hayatınızın bir dönemine, özellikle de çocukluğunuz ve ilkgençliğinizin hayal dünyasının oluşumuna etki eden yazar kim? Hangi kitabı elinize aldığınızda döner gidersiniz o günlere?" diye mimlemiş bizi.
İlk okuduğum kitap olan "Pollyanna"yı annemin avukat arkadaşı, adaşı Süheyla teyzem bana hediye ettiğinde henüz ilkokul 3. sınıftaydım.Kendimi genç kız olmuş gibi hissedip onurlanıp gururlanmıştım o gün.Aynı günlerde İlk izlediğim film olan "Kırmızı Balon" ve "Beyaz Yele" filmi ve Pollyanna'nın koskoca hayatımın tüm karelerine hükmedebileceğini o günlerde nereden bilebilirdim? Mutlu olmanın formüllerini
Tüm zihin hücrelerim o kitaptan öğrendi.Her fırsatta olumsuzluklara koltuk değnekleri örneğiyle nazireler yazdım.Başıma gelen her olayda "Olsun vardır bir nedeni, vardır bir nedeni" tekerlemesini dilime pelesenk ettim, iyi de ettim ama sebebi o kitap belki, belki de benim meylim öyleydi bilinmez. 2.Okuduğum kitap ta "Pol ve Virginia"idi.O kitap elime nasıl mı geçti? Pendik ilkokulunda ikide birde saçımı çeken bir çocuk vardı adı Barboros o hediye etmişti sanıyorum. İki büyük ama yaşı küçük aşık çocuğun hikayesi ve deniz ülkesindeki aşklarıydı kitabın konusu.Madagaskar adasında iki hamile kadın kocaları öldüğünde arkadaş olurlar ve önce Poul'ün annesi doğum yapar sonra Virginia doğar .Beşikten mezara bir aşkın büyülü kelimeleriyle o kitap sayesinde işte böylece kodlandım.Bizim çocukluğumuzda televizyon yoktu radyolardan dinlerdik şarkıları ve masalları.Radyo parazit yapmasın diye de iyice kulağımızı yapıştırır nefesimizi tutardık dinlerken.Kafalarımız karışık değildi şimdikiler gibi.Hayallerimiz saf yalın ve hep masalımsıydı.Şiddet girmezdi imgelerimizin surlarından içeri.Sonra Halil Cibran,Ömer Hayyam,Zerdüşt ardından Dostoyovski, Tolstoy, Balzac sonra da Cronin Mevlana, Allah'ın kitabı KURAN geldi sırasıyla.Lise'de "Dilek deyince kalemimi alıp kırarım "diyen edebiyat hocam Edebiyat dersinden geçebilmemiz için bir roman özeti istemişti bizlerden. Ben de Cervantes'in DON Kişot'unu hem resimleyip hem özetlemiştim. O kitabı okuduktan sonra Don Kişot gibi:"Dünyadaki tüm kötülükleri ortadan kaldırmak ve insanları mutlu etmek olmuştu amacım."
Don Kişot'tan sonra atalarımdan kalma paslı eski şeylere değer verdim. Berber çanağını başıma geçirip kaba fakir köylüyle, asil zengin birini hep aynı olarak kabul ettim. Yeldeğirmenlerini insanlara kötülük eden devlermiş gibi görüp, üzerlerine saldırdım. Karşılıklı ilerleyen iki koyun sürüsünü iki ordu zannedip, zayıf tarafın yardımına koşarak, mızrağımı koyunlara sapladım çobanlardan da bir güzel dayak yedim.Şimdi seyretmekteyim alemi.Ben işte böylece BEN oldum.
13 Mayıs 2009 Çarşamba
HAYATIMA YÖN VEREN KİTAPLAR
Gönderen sufi zaman: 11:56
Etiketler: DİLEK'ten mektuplar...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
19 yorum:
ne güzel yazmışsın Dilekcim kitap aşkı küçüklükten başlıyor ... ben de kızıma bunu aşılayabildiğim için gurur duyuyorum kendimle çünkü gece yatarken mutlaka kitabını seçiyor hikayesini-masalını dinliyor öyle uyuyor :)
Sen iyi ki olmussun, oldugun gibi:)) Ablam seni tanimak, benim hayatimi nasil degistirdi bir bilsen:))
kendi okuduklarım ve hala belleğimin en n saflarında yer alan kitapları düşündümde şimdi yok ama yazmayayım buraya bende de var bu mim :)))
Ben okuduğum ilk kitabı düşündüüüm, düşündüüüm hatırlayamadım:) Ama itiraf edebilirim ki liseyi bitirip hayata atılana kadar da kitap okumayı hiç sevmedim. Bana kitabı sevdiren ne annem di ne de babam. Onların ellerinde bir kere bile kitap görmedim. Şimdilerdeyse kitap okumayı çok seviyorum, hatta beğendiysem çok çok keyif alıyorum. Efe sayesinde daha çok sevdim okumayı. Ona da burdan teşekkür ediyorum.
Egeme de sevdirmek için elimden geleni yapacağım tabii ki:)
benim hayatımın kitabı da küçük kadınlar, yüzlerce kez okudum
Ne güzel anlatmışsın ilk kitaplarını ve Polyanna sanırım biz kızların ilk etkilendiği kitaplardan biri:)
Ben bir de Küçük Kadınlar'ı ve Küçük Prenses'i unutamam nedense.
Çocukluğuma gittim sayende, sevgilerimle...
Küçük kadınlar,Pollyanna,Kibritçi Kız,La Fonten,Texsaslar,Tom mixler,Zagor neler okudum...Okumak müthiş bir şeydi o zamanlar benim için,şimdi de öyle.Okumazsam kendimi eksik hissediyorum,sevgiler
ne guzel bır sen olmussun , farkındamısın...gecmıse goturdun sufıcım.aklım taaa nerelere gıttı...
çok güzel bir anlatım olmuş ben en çok o radyolu günleri ve radyo peyeslerini severdim, onları hatırlattınız. hala arasıra denk gelirse radyoda dinlerim ne kadar canlı ve renkliydi onlar çok eskilere götürdü beni paylaşım için teşekkürler.
Bizi biz yapan ne çok kitap var aslında. Kimisi öne geçse de pek çok ismini unuttuğumuz yazarlar, ve onların eseri var farkında olmadan etkilendiğimiz.
Yüreğine sağlık Sufi... Yazdıklarından bir çoğunu ben de beğenerek okumuştum...
Sevgiler...
öyle güzelsiniz ki... hepiniz ayrı cansınız. hepinizden başka lezzet, başka ışık alıyorum ve sufi saja ailesi; sizi çok seviyorum.
sevgiler...
Can Dilek,
Biliyor musun şu koyduğun Don Kişot resmi o kadar uzun yıllar odamda asılı durdu ki.... form olarak çok severim ayrıca yılgınlaşırsam ilham alırım ondan. Ayrıca Polyanna, Pol ve virgini en sevdiklerimdendi. Çocuk kalbi, Son Mohikan, Pal sokağı çocukları, Çalıkuşu, defalarca okunanlar, radyo tiyatroları, arkası yarınlar.... sokakta duvar tepelerinde oturup çekirdek çitleyerek kitap değiş tokuşları, okunacak bir şeyin olduğunda göğsüne bastırıpp koşarak eve gitmek ve soluk soluğa okumalar...bizi biz yapan yapı taşlarımız...ne güzelmiş... nostalji yaptım sayende güzel dostum.
Seni kocaman öptüm...
Sevgilerimle...
Okudugum ilk kitap çocuk kalbiydi, hala aklımda...
Bu güzel satırların sahibi Sevgili Sufi, adaşım... iyiki sen "sen" olmuşsun.
Sevgiler.
Selam Sufi,
Artık bu güzel paylaşımların takipçisiyim ;)
Ankara'dan sevgilerimle...
Sevgili Funda;Bizlerin zamanında ne ipodumuz ne tv umuz vardı kitaplarımızdı dostumuz şarkılarımız oyunlarımız masallarımız.İyiki de öyle olmuş.
Sevgili Belgin'im;Bak kitap okumadığımız gün birbirimizi okuyoruz Değil mi? En sıcak ve gerçek hikayeler kendi hayat hikayelerimiz, Abartıdan uzak yalın ve gerçek.Kucaklıyorum seni elimi de sırtına pat pat pat vuruyorum.O hareketi neden yaparsak?Yine de vardır bir nedeni.
Sevgili beenmayam;Bu mim sana da gelmişti sanıyorum .bekliyoruz kitap okuma serüvenini.
Sevgili Elam;Eskiden kitap okumadığını söylüyorsun ya bir de okusaydın yazıların nasıl olurdu kimbilir? Şimdi böyleyse sonrası yazarlığa soyunurdun eminim.Ege'nin kitap okumayı seveceğini sanıyorum baksana masal kitabını elinden bırakmıyordu yalayıp yutmaya çalışıyordu güzelim.Sevgiler hepinize.
Sevgili guguk kuşu;
Sevgili Özlem;
Sevgili Dün Bugün;
Sevgili Dolunay;Ben küçük kadınları neden okumadım bilmiyorum.Ama 4 ciltlik AMBER'i okudum küçücük bir kızın kadınlığa geçiş öyküsü biraz pornografikti herhalde bana göre ki, gizli gizli kitaplarımın arasında okudum onu. Onun için orta sonda 7 dersten ikmale kaldım işte "Amber" yüzünden.
Kızım olsa adını amber koyacağım diye de and içmiştim kendi kendime ama olmadı, oğlanlarıma da kamber koymak hiç aklıma gelmedi.Sevgilerimle.
Sevgili Mali-k Yani eskilerin YOLCU'su;
Radyo günleri arkası yarınlar, gecenin pembe kanatlarının altında masal diyarlarına uçururdu bizi değil mi?
Sevgili aysema;"Master's and Jhonson" raporunu bile o yıllarda hatmetmiştim. ne, neden, niçin sorularıma karşılık aradığımdan.
Sevgili Fikrimin ince gülü ;Biz de seni çok seviyoruz canım.ben de senin gibi daracık mutfaklardan bir çıkabilsem baklavalar açıp sizleri davet edecem.Bu ne demektir biliyor musun "evine taşınınca bizleri davet et ince imajı"Sevgilerimle.
Sevgili Bilgelik yolcum;Don Kişot var ya onun resmini yapmalara doyamadım.Don kişot matbaasına döndüm sanki.Sanço Panço'nun efendisine teslimiyetini ve Dulcinia'nın feministliğini de çok severim.Ama illa da Don Kişot.Sevgilerimle dostum.
Sevgili Primarima;Çocuk kalbini bende artık okumalıyım.
Sevgili yıldız yağmurları;İyi ki ben olmuşum da sizleri tanımışım.
Sevgili Heyemola;Sen de Vikinglerden misin?Gemine binip te mi geldin? hoşgeldin canım.Hepinize sevgilerimle.
Yorum Gönder