Dün hayatımızın bir gecesini, Gümüldür Claros’da yaşayan bir dostumuzun mütevazi tahta sarayında geçirdik. Yemek ve muhabbet sonrası çocukların uyutulmasıyla gecenin yarısını bulduk. Terastaki cibinlik altında sivrisineklerle ve pırıl-pırıl bir havanın serin esintisinde uyumanın tadı bir başkaydı doğrusu! Ramazan davulcusunun geceyi bölen sesine karşı uyarılsak da, barometrenin bu kadar yüksek olacağını önceden düşünemezdik.
Geceye, yıldızlarla, aya gülümseyerek gözkapaklarımızı kapattığımızda
kuşlar ağustos böcekleri ve tüm doğa da sessizliğe bürünmüştü aynı bizler gibi. Bu en derin uykuların hafifliğinde sanki beynimize tokmak yemiş gibi yerlerimizden fırlamamızla, kendimi bahçe demirlerinin yanında buluvermiştim. Baktım ki davulcu hızlı adımlarla yokuşu tırmanıyor, elindeki tokmakla davulun gerilmiş derisini yırtmaya yakın bir güçle ve aşkla dövüyor, bir müddet uykulu bir halde bahçe duvarından koşturan davulcuyu böylece seyrettim. Sağımda zeytin ağaçları solumda ceviz ve yenidünya ağaçlarının yapraklarının arasından uzun saçlı beyaz çehreli parlayan iki gözün davulcuyla göz-göze gelişini bir düşünün. Davulcunun büyük bir korkuyla davulunu susturmasıyla;
“-Kardeş evde 3 çocuk var davulun sesiyle hepsi birden uyanıyor!” dedim. Davulcunun;
“-pardon abla bir daha aşağılarda keserim sesini çalmam davulumu” deyip koşar adım gidişini-kaçışını unutmayacağım. Uykulu davulcunun uyuyan yeşillikler arasında bembeyaz parlayan hayalet misali yüzü görmesiyle yaşadığı şoka yakın durumu sonradan idrak edebildim doğrusu. Sonradan da: AŞKla çaldığı davula bir de maniler eklemesini söyleseydim keşke dedim. 4.5 yaşındaki EREN’imin “Davulcu, davulunu sadece öğlenleri çalsın tamam mı?” dediğini davulcuya demediğime de bin pişman oldum.
Davulcudan sizlere bir çok güm güm , Benden de sizlere eski ramazanlarda davulcuların söylediği manilerden bir demet geldi armağan.Sevgilerimle.
Davulumun ipi kaytaaaan
Kalmadı sırtımda mintannn
Verin ağalar bahşişiiiiim
Alayım sırtıma mintan dümbede dümbede güm güm
Davulumun ipi gevşeeeek
İçinde yorgan döşekkk
Beni geçti gidiyooor
Kesik kulaklı eşşek dümbede dümbede güm güm
Yaram derindir eşmeeee
Aman derdimi deşme
Sahurda börek yoktuuuu
Gözlerim oldu çeşme dümbede dümbede güm güm
Davulumun içi pekmeeez
Çalarım fakat ötmez
Bir bahşiş vermezseniz
Davulcu buradan gitmez dümbede dümbede güm güm
Elimde sarı kâğıttttt
Ağlarım saat saat
İşte ben gidiyorum
Oturun rahat rahat dümbede dümbede güm güm
Sevgilerimle.
2 Eylül 2009 Çarşamba
DAVULUMUN İPİ KAYTAN
Gönderen sufi zaman: 16:22
Etiketler: DİLEK'ten mektuplar...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
7 yorum:
:)) Yazik olmus davulcuya, korkmus gariban:)) Cocuklugumuzda heyecanla beklerdik davulcuyu, sahura da oruc tutmak degil, büyüklerin yediginden yemek icin kalkardik, cünkü ninem her zaman degisik bir seyler yapardi sahur yemegine (ekmek dolmasi gibi):))
Manilerde pek güzel, varmi hâlâ mani söyleyen davulcular, ben yillardir hasretim Ramazan davulcularina, manilere:))
Eline, diline, yüregine saglik ablam:))
Hayret davulcu bayağı kibarmış, korkmuşda yazık.
bizim burada biraz yavaş desen "duyamıyorum hızlı çal" dediğimizi sanır.
O güzel gecenin keyfi davulcuyla bile bozulamaz değil mi?
Sevgiler...
ramazan suruyor henuz bıtmedı ama
bu arada bısey sorucam
bıze 3 .kez davulcu gelmıs teyzem dıyor kı
eskıden bayrama yakın ya da bayramda gelır para toplarlardı
sımdı 3 kez gelmıs su ana kadar bı de herbırınde ,farklıu ınsan..
bu bıle artık
suıstımale acık bı konu olmus
Sevgili Belgin;
Maniler söyleyerek davul çalan ramazan davulcularının ne söyleyeceğini, ne mesaj vereceğini bekler dururdum ben de birzamanlar.Bir de akşamdan mayalanan pişi hamurunun o kızartıldığında çıkan muhteşem koku da hiç unutulur mu?
Korkan davulcuya gelince, nasıl korkmasın adam ben bile aynaya bakınca bembeyaz yüzümden korktum inan.
Sevgili Nur;
Ben de o kadar yavaş sesle söyledim ki! Belki de o fısıltı ürküttü garibanı. "İçerde 3 çocuk uyuyor yavaş çalarmısınız?" derken.O gece de hiçbirimizin keyfi kaçmadı, çocuklar da uyanmadı çok şükür. Ancak sonradan düşündüğümde davulcu adına üzüldüm o kadar.
Sevgilerimle.
Sevgili Öykücüm;
Bize de şu ana kadar 2 davulcu geldi bahşiş almaya biz de pek anlamış değiliz!İkisi de sanıyorum farklı davulcuydu.
Güzel bir gelenektir Ramazan davulu..Ama bence artık gelişen teknolojiyle birlikte çağ yorgunu insanlar için her gece çalınması biraz sıkıntılı oluyor.
İstendiği saatte sahura ezan okuyarak, hatta kuran okuyarak bile uyandıran çalar saatler varken bence daha yavaş mı çalınsa, yoksa yoksa...belirli günlerde mi çalınsa ..
Daha iyi olmaz mı?
Sevgilerimle..
Yorum Gönder