Aşk nedir? Bir iç kıpırtısı dersek, kimine göre... Bir başkası içinse ulaşamama duygusu... Yangın yeri... Zamanın durduğu sadece kalbin attığı an, mide gıdıklanması, el terlemesi, yanındayken bile özlem duyuran, hayatın varlığının o olmadan yitmesi, aldatma duygusu, öğretmek, öğrenmek, hayranlık, hoşlanmak, karmaşa, melankoliklik, şizofreni, paranoya, ütopyalarımız, sigaraya başlama nedeni, reddedilme, salt onun varlığı, varlık felsefesi, Leyla mecnun hikayesi, sarılmak, el ele gezmek, aynı anda aynı şeyleri yapmak istemek, göz ışıltısı, mutlu olmak, acı çekmek, kıskanmak, ölesiye kendini yok saymak, sevgiden sonra gelen, sevgiye dönüşen, platoniklik. Nerden ele aldığınıza bağlı onu. 3 harfli AŞK-ı tanımlarken hangi çerçeveden baktığınıza biraz da. En sahicisi her zaman kişinin kendi yaşadığıdır.
Diğerlerinin hissettikleri ona göre aşk değildir ki. “ Canım onun da yaşadığı bir şey mi?” diyerek başlanır cümleye arkasından da alengirli bir hikaye patlatılır. Bu hikayenin kahramanları da anlatan kişinin ya kendisidir ya da en yakın çevresinde aşk hikayesi en ünlü olan kişidir. Gariptir ki, kişiler bu konuda her zaman fikir sahibi olmaya bayılır benim gibi, herkes böyledir çünkü. Dilimizde 3 harfle başımızdan savarcasına bir anda söyleniveren, bu söylemi kısa kendisi derin kelime aslında dünyanın dönüşüdür. Arının polen taşıyıp bal yapmasıdır, kangurunun yavrusunu kesesinde korumasıdır, baykuşun gecenin karanlığına inat hu çekmesidir. Lavların püskürmesi, berfin-in karı delip güneşi bulması, ayçiçeklerinin yüzlerini güneşe çevirmesi, ilkbahardır, kıştır, yazdır, sonbahardır. Var oluşumuzun her anıdır belki de, nefesimizin içindedir.Atomun küçücük boyuyla binlerce kişiyi öldürebilmesidir. Mevlana’nın Şems’ine “ayağına diken batsa da çıkarmadan gel” demesidir, tahammülsüzlüktür yokluğuna. Adamaktır kendini artık olmamaktır olarak. Yunus Emre’nin dergahına eğri odun götürememesidir. Belki de hepsidir. Yaşadığımız an, aslında size de garip gelmiyor mu zaman zaman: Neden buradayız ve ne yapmak için? Bir tutturmuşuz dünya telaşı diye bir şeye, aşkla geçen her güzel olay biraz daha uzak düşmüyor mu bize? Hangimiz farkındayız aslında her anımızın aşkla dolu olduğunun ve binlerce güzellikle çevriliyken etrafımız, hala bir kusur bulmak için mutsuzluğu seçtiğimizin. Bunu söylerken türümün bana mirası olarak mutlu olmak yerine, kötüyü gördüğümdendir ki aslında bu anlattıklarımın hepsi kendimedir. Aşkı tekrar hatırlayabilmek dileğiyle, aşkla kalalım…
Sevgilerimle AHU.
Resim:İmages com.dan
15 Nisan 2010 Perşembe
3 HARF
Gönderen sufi zaman: 08:30
Etiketler: AHU'dan mektuplar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
14 yorum:
Aşk bir kadının çocuğunu kolları arasına aldığı zamana onun nedenli yapayalnız,nedenli çaresiz,nedenli korunmasız olduğunu duyumsadığı zaman,çocuğuna karşı duyduğu şeydir...
Yıllar önce okuduğumda "Doğmamış Çoçuğa Mektup'u"yarım bir anlatım gibi gelmişti ama yine de hoşuma gitmişti,günümüzdeki aşk adı altında yaşanan şeylere ve bunların yarattığı kavram karmaşasına bakılırsa,bu masum ifade en güzeli sanki
Aşk, bebeğimi bağrıma bastığımda yaratanı tam kalbimde hissetmektir.O yüce yaratanın bana bahşettiği bu varlığı kucaklamak aşkların en güzelidir. En kötü olduğumuz anlarda yaratana sığınmak, O'nun sevgisiyle ayakta kalabilmek ve her daim yanlız olmadığını hissetmektir aşk.
Aşk mı?
Yaşamının odağına oturandır,onsuz olamamandır, o yoksa yarım,eksik kaldığındır.Her şeyin,herkesin önüne geçendir...
Başlangıçta ellerini titreten, ayağını yerden kesendir. Sonrasında bir tatlı huzurdur,güvendir,sevgiye dönüşendir...
Sevgiler...
Aşk;
güzeldi..
güzellikti..
güzeleydi..
güzelceydi..
çünkü aşk;
Güzel'den bile değil,
Güzel'in ta kendisiydi..
" En sahicisi kişinin kendi yaşadığıdır." Anahtar cümle bu olmalı. Çok güzeldi, teşekkürler.
"İki kişi birbirini severse; sevgi olur. Biri kaçar, diğeri kovalarsa: aşk olur. İkisi de sever lakin kavuşamazsa: efsane olur."
Bence de aşk olmazsa olmaz bir duygu bütünüdür.
Sevgilerimle...
Üfff içim sıkıldı yıne ıste.herkez kendıne gore tanımlamıs sufı ablacık.
evlı kadıncıklılar hanım hanımcık,
bebekı olanlar bebek bebek...hıcbırı deyıl ıste!!!!
A Ş K ' I EN IYI BEN BILIORUM.
Cok ama cok utanıyorum.kendımden 30 yas buyuk bırısıne asıgım ıste. off yaa umutsuz vakka,cok ama cok utanıorum.onu gorunce ayaklarım yerden kesılıo,kalbim dısarı cıkıo,
gozlerıne bakınca basım donuo,
sevdıım ıcın bellı etmıorum.ıskencenın her turunu yapıorum.aldırmıo,guluo.hemde evlı.
üff yaa cok tıp,karızma.........
cok ama cok utanıorum.
sevgılerrr
Aşk kelime anlamını yitirdi günümüzde. Herkes birbirine "aşkım" diye hitap ediyor.Aşık oldum, ölüyorum, bitiyorum dyip, 15 gün sonra ayrıldık diyorlar. Nasıl aşk bu yahu. Aşkı için bir ömür tüketenler var, aşk uğruna canını verenler var, aşkı için kendi menfaatlerini bir kenara koyabilenler var. Kolay mı öyle aşık oldum diyebilmek. Günümüzde, maalesef hoşlanmanın adı bile aşk oldu! Aşk sahip olmak değildir ki.. AŞK sana ait olmasa bile asla vazgeçememek, yüreğinde hep onla
yaşamak, havayı bile onun aşkıyla koklayabilmektir ! Senleyken yada başkasıylayken sevdiğin, onu yaşamak ,hissetmektir ! Eftelyam senin gibidir AŞK, kaçınılmazdır!..
aşk hem hepsidir
hem de hiçbiri...
ama önce ve sadece insanın içindedir...
askı tarif eden insan, kendini tarif etmiş olur.. hangi birimiz kendimizi anladık ki? yada hangimiz kim olduğumuzu biliyor ki.. ey aşk.. kime, neye olursa olsun can acımaz mı biraz?
sevgiler sufi..
tarifi olmayan
kısıye özel yaşanan tek şey aşk.
Tahmin edilemeyecek güçte bir aşk..Arındıran.Şüphesiz,negatif duyguları yok eden..Egoyu yakan.her aradığınızda içinizde var olan..Neye ihtiyacınız olduğunu bilen ve onu gösterecek yolları önünzüe sunan bir aşk.İlahi aşk,gerçek aşk,sonsuz mutluluk..Tarifsiz aşk..
Ben seni seviyorum bende saklı olan seni.
İster ıraklarda ol, ister yakınlarımda,
Ben seni seviyorum bendeki seni.
KZ
Yorum Gönder